Aileyi koruyan en önemli şahıs annedir. Babalar maişet için çalışırken geleceğimiz olan yavrularımızı annelere emanet ederler. Çünkü evlatlarımızı karşılıksız sevgi ile büyütüp merhamet ve şefkat duygularını kazandıran en önemli insan annelerdir.

Bir ülkeyi sadece savunma silahları ile ayakta tutamazsınız. Askerlik düşmanların şerrinden emin olmak için gereklidir lakin tek başına yeterli değildir. Bunu bir Çin örneği ile anlatmaya çalışayım.

Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ederek yüksekliğinden dolayı hiç kimsenin tırmanamayacağını düşündüler.Fakat inşasından sonraki yüzyılda Çinliler üç misli fazla işgale uğradılar.Düşman piyade sürülerinin hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı. Çünkü her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.

Evet, Çinliler duvar inşa etmişlerdi fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememiş onları vatan sevgisi ile donatamamışlardı. Bunun sonucunda defalarca işgale uğrayıp perişan edildiler.

İnsan karakterini inşa etmek, onu terbiye edip onurlu bir insan haline gelmesi konusunda en önemli kişilik annelerdir. Daha doğmadan anne karnında iken bir bebek eğitim almaya başlar. Annenin namaz kılması, dua etmesi, birisine yardım etmesi daha doğmayan çocuğun karakterini şekillendirmeye başlar. Hatta yersiz korkuları ve yediği içtiği yiyecekler dahi çocuğun hem maddi hem de manevi geleceğini şekillendirir. 

Doğduktan sonra anne kucağındaki bir öpücük veya uyurken söylediği bir ninni o çocuğun manevi dünyasını şekillendirir. Merhamet ve sevgi duygusu okullarda öğretilmez. Ancak annenin bir dokunuşu ve sevgi ile sarılması ile meydana gelir.

Günümüz insanının işte en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi anne şefkati ve sevgisidir bu olmadan yavrularımız manevi olarak gelişip büyüyemez. Sosyal sorunların
temelinde işte bu konu yani annelik duygusunun yeterince yaşanamaması gelmektedir. 

Devletinde en önemli görevlerinden bir tanesi anneliği özendirmek ve sevdirmek olmalıdır. Fakat tam tersine işler yapılıyor. Bakın Batılı bir düşünce adamı ne demiş:
“Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız 3 yol vardır. Aile yapısını tahrip edin. Eğitim sistemini yok edin ve rol modellerini yani referanslarını küçümseyerek aşağılayın.

Evet din düşmanları aileyi tahrip etmek için annenin rolünü küçümsemekte ve hatta kadınların ev hanımı olmaktan utanmasını sağlamaktadırlar. En önemli rol modeli olan annelerin itibarı düşürülmektedir. İşte sonuçta Batı dünyasının içine düştüğü feci durum ortadadır. Anne sevgi ve şefkatinden mahrum büyüyen çocukların cani ruhlu olmalarının başka hangi nedeni olabilir ki?

Şuurlu ve imanlı bir anne kaybolduğunda, rol modeller itibarsızlaştırıldığında gençlere insani değerleri öğreten kim kalacaktır? Öyle ise yine bir batılı aileden bir ders vererek devletin aklını başına getirmeye çalışalım. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi dini ve manevi değerleri iyi bilen bir insana dahi kadınları yuvalarından çıkarmak için acayip tutarsız söyler söyletebiliyorlar…

Devamı kısmetse yarına