Kimse kobay olmak istemez. Kimse yönlendirilmek istemez. Taksimi bilirsiniz. Seçim sonrası uluslararası yayın araçlarının Taksimden hala gitmemiş olması, insanı düşündürüyor. Bu nokta da tercihi ne olursa olsun, sonuç ne olursa olsun, samimi  bir Türk önce memleketiyse düşündüğü daha mühim sorunu Taksimdeki yabancı güçlerin neden orada olduğunu anlamak, hatta kulağından tutup gerekirse halk olarak dışarıya atmaktır.
AKIL İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU VE ORTAMI ALGILAYIP, TEHLİKELERİ SEZENDİR. KOBAY OLMAYA İZİN VERMEYENDİR.
Israrla kendi milletine düşmanlık besleyen, dışarıdan gözüne gözüne parmakları sokulmasına rağmen tehlikeyi fark etmeyen bir insan, kendi ayağına sıkıyordur.
Konuşurken demokratik açılım, cumhuriyet sistemi gidiyor diye yaygaralar koparan insan, senin elinden vatanın alınmak istenirken, neyin peşinden nasıl bakacağını bilmeyişin faturasını çok ağır ödeyecektir.
FARKINDA OLMADAN YÖNETİLMEK, İNSANIN EN BÜYÜK DÜŞMANIDIR.Farkında olmadığınız bir sistem içinde aslında özgür olduğunuzu sanırsınız, ama sizin düşüncelerinizi başkaları şekillendirir. Sözüm ona özgür olduğunuzu sanırsınız, fakat değilsinizdir.
15 Temmuzda tepeden inme bir şekille ülkeyi bölmeye çalışanlar, yenik düşmelerine rağmen, iddialarından vazgeçmemiştir. Bu isteklerini başka şekillerle yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Uyanık olma zamanıdır, fark ederek konuşma, farkında olarak adım atma zamanıdır.
Aynı milletten olan kendi insanımıza saygı duymanın en gerekli zamanıdır. Etrafındaki tehlikelerin bilincinde olmanın en gerekli zamanıdır.
Sinsi duran düşmana karşı, en akıllıca yolu izleme zamanıdır. Kör olursak, ayrışırsak, ötekileştirirsek kaybeden yalnız biz oluruz. KAYBETMEMİZİ BEKLEYEN BİR ÇOK DÜŞMANIN OLDUĞU ORTAMDA ANLATMALIYIZ, SAYGIYLA.... DİNLEMELİYİZ, SABIRLA.... ORTAK NOKTALARIMIZI GÖZETMELİYİZ. BİZİ BİZ YAPANI GÖRMELİ, FARKLI OLANA GÖZÜMÜZÜ KAPATMALIYIZ. 
Birilerinin amaçları uğrunda kobay olmak, kişinin kendini konumlandırabileceği en aşağılık düzeydir. SİZ SİZ OLUN, KOBAY OLMAYIN, SİZ SİZ OLUN, GENİŞ BAKIN
Üzerimizde tarihi emelleri olan yerli ve yabancı düşmanların ekmeğine yağ sürmeyin. ELEŞTİRİRKEN DİLİNİZE AYAR YAPIN. Konuşurken ayarlı konuşun, ayrıştırmayın.
AYRI DÜŞÜNMEK AYRIŞMAK ANLAMINA GELMEZ. FARKLI BAKMAK, BİZİM ÖTEKİ GİBİ GÖRMEMİZ DEMEK DEĞİLDİR. 
Düşüncelerimizin renkleri farklı olabilir, pencerelerimiz başka başka sokaklara bakabilir, lakin biz BİRİZ, BİZ HEP BERABERİZ ..............