Bu gibi ortamlar, gençlerin sorumsuzca davranmalarına sebep olmakta ve cinsel duygularını meşru olmayan yöntemlerle tatmin etmesine katkı sağlamaktadır. Cinsel duyguları meşru yoldan tatmin yöntemi ise, evliliktir. Bunun dışındaki usuller, normalden sapmadır. Hz. Peygamber (s.a.s.): “Nikâh benim sünnetimdir, kim benim sünnetimden yüz çevirirse (nikâh yapmaz, evlenmezse) benden değildir. (Sünnetimi terk etmiştir)” (Buhârî, Nikâh 1) buyururmaktadır. Evlilik dışı cinsel ilişki zinâdır ve haramdır. “ Sakın zinâya yaklaşmayın; doğrusu bu çirkindir. Kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32) âyeti zinâyı haram kılan delillerden biridir. Zinânın fert, aile ve toplum için zararları çoktur ve bu açıdan İslâm zinâyı haram kılmıştır. Bu yüzden iffetli, namuslu ve ahlâklı gençler, nikâh olmaksızın; ‘nasıl olsa evleneceğiz’ diyerek evlilik öncesi ilişkiden veya sırf gönül eğlendirmek amacıyla beraber olmaktan şiddetle sakınmalıdırlar.
Bu sebeple flört, Dinimizin ahlâk anlayışına uymaz. Flört, nikâhsız beraber olmanın, gezip tozmanın, eğlenmenin çağdaş ismidir. İslâm, kızların kandırılıp terk edildiği, aldatıldığı ve iffetini yitirdiği; erkeklerin ise kötü ahlâkın kıskacında kıvrandığı, adına flört denen bu illeti asla tasvip etmez. Flörtten en çok mağdur olanlar kızlardır. Bu sebeple iffetini ve ahlâkını tertemiz tutmak isteyen gençlerimiz flört denen illetten uzak durmalıdırlar. Uzmanların da zaman zaman dikkat çektiği gibi, son yıllarda film ve dizilerde evlilik dışı ilişkiler, nikâhsız birliktelikler normalmiş gibi gösterilerek, bu tür gayr-i ahlâkî ilişkiler toplumda özendirilmektedir. Cinsellik insan doğasının bir parçasıdır.  İslâm, bunun en güzel yolunun da evlilik olduğunu göstermiştir. Evliliğin en önemli amaçlarından birisi de cinsel arzuyu meşru yoldan gidermektir. Ailede mutluluğun en önemli unsuru eşler arası cinsel tatmindir. Mutlu bir aile olmak isteyenler, cinsellikle alâkalı görevlerini de en iyi şekilde yerine getirmelidirler.  Evlilikte cinsel mutluluk, eşler arası sevgi ve saygının artmasına ve mutlu olmalarına katkı sağlar. Dolayısıyla günümüz Müslüman’ın en büyük imtihanıdır; şöhret, servet ve şehvet.  Tabi ki, bu konularda da çok dikatli olmalıyız.