Kimseyi asla inancı doğrultusunda eleştirmedik ama her ne hikmetse aynı iyi niyeti karşı taraftan göremedik.

Başörtümüzden dolayı zamanın Cumuhurbaşkanı bile bizlere İran’a gitmemiz konusunda çağrıda bulunmuştu. Çanakkale savaşındaki Fatma bacıların örtüsünü unutarak...
Son söz olarak demek istiyorum ki korkmayın; İslam hoşgörü ve medeniyet dinidir. Bunu insanlara bakarak değil de kaynağından araştırdığınızda kendiniz de göreceksiniz.
Demokratik ve laik ülkelerde din ve yaşam tarzına müdahale olmaz değil mi? Nerede sizin demokrasiniz, nerede eşitlikçi ruhunuz? Sizlerin demokrasi ve laiklik anlayışınız
görüyorum ki sadece laftan ibaret.

Mademki Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik bir ülkedir o zaman bırakın da dinimizi yaşarken sizlerden izin almayalım

Yaşam tarzına müdaheleden yıllarca acı çekmiş, okuyamamış, kendi kimliği dışında bir insan olmaya zorlanmış insanlara sakın ola bir daha Cuma saatinde dükkan kapanır mı gibi ufak konularla gelmeyin.  Ne de böylesi ufak meselelerle kalmenizi kullanıp insanların vaktini çalmayın... 
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’nın bu şiiri de benden size gelsin vesselam....
Bize bir nazar oldu

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu

Ne olduysa hep bize azar, azar oldu

Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız

Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız

Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık

Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı

Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı

Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır

Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır

Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır

Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Arif Nihat Asya