Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Mesut Barzani öncülüğünde aldığı tek taraflı referandum kararına İsrail dışında destek veren ülke bulunmuyor.

ABD, Birleşmiş Milletler, İngiltere ve komşu ülkelerin referandumu iptal çağrılarını reddeden Erbil yönetimi, 25 Eylül'de bölgede yeni tartışmalar ve çatışmalara çanak tutacak referanduma gitmekte ısrar ediyor.
Terör örgütü DEAŞ sonrası Irak'ta yeni bir gerilimin yaşanmasına yol açabileceğinden endişe edilen referandumu 6 soruda ele aldık.

Referandum nereleri kapsıyor?

Barzani, 7 Haziran'da siyasi parti temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantı sonrasında, 25 Eylül'de IKBY ve statüsü tartışmalı olan Kerkük başta olmak üzere diğer bölgeleri kapsayacak şekilde "bağımsızlık referandumu" yapılacağını duyurdu.

Erbil yönetiminin tek taraflı kararına göre referandum, IKBY'nin resmi olarak kontrol ettiği Erbil, Süleymaniye ve Duhok'un yanı sıra tartışmalı bölgeler olarak tabir edilen, Kerkük vilayetinin tamamı, Musul'un batısındaki Sincar ilçesiyle doğusundaki Başika kasabası, Salahaddin'ın Tuzhurmatu ilçesi, Diyala vilayetinin Hanekin ilçesiyle Mendeli, Celavla ve Karatepe kasabalarında gerçekleşecek.

Referanduma kaç kişi katılacak?

IKBY Yüksek Seçim ve Referandum Komisyonu, tartışmalı bölgeler dahil olmak üzere referanduma katılması beklenen seçmen sayısının yaklaşık 5 milyon 500 bin olduğunu açıkladı.

Referandum hazırlıklarının büyük ölçüde tamamlandığını belirten komisyon, 7 bini IKBY içindeki bölgelerde, 5 bini tartışmalı bölgelerde olmak üzere yaklaşık 12 bin noktada oylama yapılabileceğini duyurdu.

Referandum kararı neden alındı? 

IKBY ve Irak merkezi hükümeti arasındaki anlaşmazlığın temel sebebi ekonomik sorunlar olarak görülse de DEAŞ'ın ortaya çıkmasının ardından bölgeyi koruma bahanesiyle nüfus ve nüfuz alanını genişleten IKBY'nin daha önce de inkâr etmediği "bağımsızlık" hedefinin zamanının geldiğini düşünmesi bu adımı atmasında belirleyici oldu.

Erbil hükümeti, anayasada belirtilen yüzde 17'lik bütçe haklarını Ocak 2014'ten bu yana Bağdat'tan alamadığını söylüyor. IKBY'ye göre merkezi hükümet tarafından Erbil'e gönderilmesi gereken 44 milyar dolarlık bütçenin şimdiye kadar 4 milyar doları gönderildi.

Barzani'ye göre "Irak'ta anayasada belirtildiği gibi, federal ve demokratik bir devletten öte emrivaki siyaset yürüten bir oluşum" mevcut.

Mesut Barzani, merkezi hükümetin IKBY'yi de ele geçirme peşinde olduğunu ve bunun için de ileride farklı senaryoların uygulamaya konulacağını iddia ediyor. Bu yüzden birlikte yaşamaları için gerçek bir ortaklığın kalmadığını ve ayrılıp iki komşu gibi yaşamalarının daha iyi olacağını savunuyor.

Irak merkezi hükümeti ise IKBY'nin ülkenin milli serveti petrolü sorumsuzca kullandığını, statüsü tartışmalı bölgelerin tamamının Peşmerge güçleri tarafından ele geçirildiğini, Erbil'in amacının söz konusu bölgeleri ilhak etmek olduğunu ve referandumla durumu oldubittiye getirmeye çalıştığını iddia ediyor.

Referandumun yasal dayanağı var mı?

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'ye göre, Erbil tarafından alınan 25 Eylül referandum kararı anayasaya aykırı. İbadi, referandum sonucunu tanımayacaklarını vurguluyor.

Özellikle Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeler için referandumdan önce geçilmesi gereken bazı aşamalar var. Irak anayasasının 140'ıncı maddesi, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde referanduma gidilebilmesi için öncelikle buralarda durumun normalleşmesini, evlerini terk edenlerin dönmesini, nüfus sayımı yapılmasını ve ardından referanduma gidilmesini öngörüyor.

Bu aşamalara bakıldığı zaman, bölgede durum normalleşmeden ve nüfus sayımı yapılmadan doğrudan referanduma gidilmesi anayasaya aykırı.

Öte yandan referanduma öncülük eden Barzani ise Irak merkezi hükümetinin anayasayanın 55 maddesine bağlı kalmadığını savunuyor. Barzani, anayasa maddelerine bağlı kalınması halinde Irak'ın birlik, bütünlük ve egemenliğinin korunabilineceğini dile getirerek, Bağdat'ın yasaları ihlal etmesinden dolayı, anayasanın geçerliliğini yitirdiği görüşünde.

ABD'nin DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk ise geçen perşembe günü Erbil'de yaptığı açıklamada, referandumun uluslararası yasal dayanağının da olmadığını vurgulamıştı.

Referandum iç çatışmaya yol açar mı?

Irak merkezi hükümeti ve IKBY'nin güç çekişmesi içerisinde olup tartışmalı bölgeler arasında yer alan Salahaddin'in Tuzhurmatu ve Diyala'nın Mendeli ile Karatepe kasabalarında çatışma ihtimali bulunuyor.

Tartışmalı bölgelerin hakimiyetini elinde tutan Peşmerge güçleriyle İran destekli Haşdi Şabi milisleri daha önce de silahlı çatışmalara girmiş bölgede günler süren kanlı sokak çatışmaları yaşanmıştı.

Kürtlerin dayatmasını reddeden Haşdi Şabi, referandum günü sandıkların kendilerinin varlık gösterdiği bölgelerde kurulmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.

Haşdi Şabi çatısı altında yer alan Bedir Tugayları Komutanı Hadi Amıri, Necef'te yaptığı açıklamada referandumun yapılması halinde iç çatışma sinyali vererek, savaşın "kaçınılmaz" olacağı uyarısında bulunmuştu.

ABD ise özellikle tartışmalı bölgelerde referandum yapılmasını açıkça "provokatif ve istikrarsızlaştırıcı bir hamle" olarak değerlendiriyor.

Bunun farkında olan IKBY ise özellikle Tuzhurmatu ve Mendeli'ye Peşmerge sevkiyatı yapıyor.

Referanduma kim karşı çıkıp, kim destek veriyor?

IKBY'nin tartışmalı referandumuna başta Irak merkezi hükümeti olmak üzere komşu ülkelerle ABD ve İngiltere de karşı çıkıyor.

Terör örgütü DEAŞ ile mücadelede Erbil'e en çok yardım yapan ABD ve İngiltere, referandumun riskli bir yol olduğunu belirterek iptal edilmesini istiyor.

Birleşmiş Milletler de uluslararası toplumun yanında yer alarak referanduma gözlemci göndermeyi reddediyor. Bağımsızlık referandumuna açıkça destek veren tek ülke ise İsrail.

Irak içinde ciddi tartışmaların yaşanmasına yol açan referandumu, merkezi hükümet anayasaya aykırı kabul edip, şimdiden sonucu tanımayacaklarını ifade ediyor.

Tartışmalı bölgelerde yaşayan Türkmenler, Araplar ve bazı Hristiyanlar ise Irak merkezi hükümetinin iptal çağrısına destek vererek, hiçbir yasal dayanağı olmayan referandumu boykot edecek.

IKBY'de ise bağımsızlığın "milli mesele" olmasından ötürü hiçbir Kürt partisi doğrudan referanduma muhalefet edemezken, Goran (Değişim) Hareketi ve İslami Toplum Partisi (Komel), önceliğin referandum değil siyasi ve ekonomik kriz olduğunu belirterek zamanlama açısından Barzani'ye itiraz ediyor.

Referanduma yasal bir statü kazandırılması için 2 yıl aradan sonra cuma günü açılan IKBY meclisindeki oturumu boykot eden Goran ve Komel'e İslami Hareket Partisi (Bizotnava) ile eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin genel sekreterliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden (KYB) bazı milletvekilleri de destek verdi.

111 milletvekilinden oluşan IKBY meclisinde, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 38, Goran 24, KYB 18, Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) 10, Komel ise 6 sandalye ile temsil ediliyor. Mecliste birer milletvekilene sahip dört parti ile azınlıkların birer kotaya sahip toplam 11 milletvekili bulunuyor.