60 yaşındaki Filistinli Nasri Abdurabbu, Batı Şeria'daki pek çok Filistinli gibi Yahudi yerleşimcilerin ekinlerine zarar vermesi veya İsrail yönetimi tarafından arazisine el konulması endişesi yaşıyor. 


İsrail'in "milli park" olarak planladığı alan içinde kalan Beytullahim'e bağlı Beyt Cala beldesi yakınlarındaki yaklaşık 20 dönümlük arazisini kaybetmemek için mücadele veren Filistinli adam, oğlu Beşir ile arazisini ekmeye ve zeytin, muz, üzüm, kiraz ve şeftali gibi çeşitli meyve ağaçlarıyla ilgilenmeye devam ediyor.

Arazisindeki küçük bir mağarayı kendisi için yaşam alanına dönüştüren Abdurabbu, çoğu zaman gecelerini de burada geçiriyor.

Kendisini toprağın sahibinden çok bekçisi olarak görüyor

Kendi tapulu ve belgeli arazisini korumak için adeta bekçilik yaptığını söyleyen Abdurabbu, yaşadıkları sıkıntıları AA muhabirine anlattı.

Abdurabbu, "Bu arazi dedemden babama, babamdan bana kaldı. Buna dair elimde resmi belgeler var. Ben ve ailem bu toprakların bize sunduğu ürünlerle rızkımızı kazanıyoruz." dedi.

Kudüs'ün batı kesiminde bulunan arazisinin yakınından geçen Kudüs-Tel Aviv tramvayını ve hemen karşısındaki Batı Kudüs'te İsraillilere ait modern yapıları işaret eden Abdurabbu, "Şu binaları görüyor musunuz? Tüm bunlar Filistinlilerin terk etmeye zorlandığı arazileri üzerine inşa edildi." diye konuştu.

İsrail'in bir gün arazisine el koyarak bu şekilde Yahudiler için yapılar inşa etmesinden endişe eden Abdurabbu, kendisini bu toprakların sahibinden çok bekçisi olarak gördüğü söyledi.

Abdurabbu, bahçesinde bulunan mağarayı ailesi ve kendisi için küçük bir eve çevirdiğini belirterek, "Vaktimin büyük bir kısmını toprakla ilgilenerek geçiriyorum. Yemeğimi bile burada yiyorum. Hatta yaz gecelerinde burada kalıyorum." ifadelerini kullandı.