Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegovic, FETÖ'nün darbe girişimini, Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ve ülke gündemindeki önemli konuları değerlendirdi.

15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi sırasında dünya liderleri arasında Türkiye'ye desteğini ilk dile getiren isimlerin başında gelen İzetbegovic, şunları kaydetti:

"Neler yaşandığını gördüm. Tüm bunların insanı endişelendirmesi gerekir ama bende böyle bir his uyanmadı. Uyanmalıydı belki de ama bu iktidarın başarılarının kesilemeyeceğine ve önceki askeri darbelerde olduğu gibi tarihi yeniden geri döndüremeyeceklerine inandım. Türk halkının ve Türkiye'deki liderliğin kazanacağına emindim. İnsanlara özgürlüklerini ve seçme haklarını korumaları, tarihin yeniden geriye gitmesine izin vermemeleri, saatlerin söz konusu olduğunu ve daha etkin olmaları gerektiği çağrısında bulundum. Sesimin Türk halkına ne kadar ulaştığını bilmiyorum ancak Türk lider Recep Tayyip Erdoğan da aynı çağrıda bulunmuştu."
DAEŞ neden Gaziantep'in o mahallesini seçti? 

İzetbegovic, halkın toplu halde tankların önüne yattığı ve hayatlarını feda ettiği, insanın içine dokunan sahneler izlediklerini anımsatarak, halkın, iktidarın ve muhalefetin birlik olarak askeri darbe ile tarihin yeniden geriye gitmesine engel olduğunu vurguladı.

Askerlerin devletlerini ve barışı savunabileceğini ancak siyaseti yönlendiremeyeceğini dile getiren İzetbegovic, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Askerin siyasete karışmaması gerekir. Türkiye'deki insanlar büyük bir liderliğe sahip. Yaşanan gelişim rakamlarla görülebiliyor. Ekonomik kalkınma, binlerce kilometre otoyol, açılan üniversiteler. Her şeyden önemlisi ise Türk halkı kendi kimliğini, onurunu, dünya siyasetinde hak ettikleri konumu geri kazandı. Tüm bunlar, bu liderlik sayesinde oldu. Bu liderlik, Türkiye'nin çıkarlarını, kimliğini, onurunu koruyor. Halk da bu yapıyı korumalı. Dost Türk halkına mesajım buydu."

"Ekonomik ilişkiler gelişmeli"
İzetbegovic, iki ülke arasındaki ilişkilerin son derece iyi olduğuna işaret ederek, ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi için imkan olduğunu söyledi.

Bosna Hersek'te değerlendirilmemiş çok fazla kaynak bulunduğuna dikkati çeken İzetbegovic, "Her geçen gün daha fazla yatırım çekeceğimize inanıyorum. Turizm gelirlerimiz arttı. Türklerin ülkemize daha fazla yatırım yapmasını bekliyorum. Kültürel ve siyasi bağlarımız daha iyi olamaz. Bizim tarihi ve genetik bağlarımız da var. Türkiye'de çok sayıda Boşnak yaşıyor. Biz Boşnaklarda, Bosnalılarda Türk kanı var." diye konuştu.

İzetbegovic, tüm bunların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dostluk ve ailevi ilişkileri de olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, rahmetli babam Aliya İzetbegovic'in de dostuydu. Aynı dostluğu benimle de sürdürüyor." ifadesini kullandı.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışına da iştirak edecek olan İzetbegovic, iki yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine köprünün yapım çalışmalarını gösterdiğini anımsatarak, "O zaman sadece iki direk inşa edilmişti. Bu devasa bir köprü, bir mega proje. Dünya üzerindeki en büyük köprülerden biri." dedi.

İzetbegovic, Türkiye'nin gerek yılda 15 bin tonluk et ihracatı kotası gerekse geri dönenlere ve KOBİ'lere sağladığı 150 milyon avroluk kredi hatlarıyla Bosna Hersek ekonomisine destek olduğunu dile getirerek, tüm bu adımların Bosna Hersek'e önemli faydalar sağlayacağını kaydetti.

Bu imkanların Bosnalılar tarafından yeterince iyi değerlendirilmediğine işaret eden İzetbegovic, "Türkler üzerlerine düşeni yaptı. Ben de bu iki projeyi hayata geçirerek üzerime düşeni yaptım. Artık yetkililer daha hızlı, daha aktif hareket ederek kaynaklarımızı daha iyi kullanmalı." diye konuştu.

Sırp Cumhuriyeti Günü Referandumu
Boşnak lider, ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nde (RS), 9 Ocak'ın RS Günü olarak kutlanmasına ilişkin 25 Eylül'de yapılması planlanan referandumu da değerlendirerek, referandumun sadece seçim öncesi kampanyası olmadığını söyledi.

RS Başkanı Milorad Dodik'in politikasını "iki yüzü olan maskeye" benzeten İzetbegovic, "Bir taraftan Doğu Saraybosna'da bir araya gelip özellikle Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda ülke için önemli bir adım atıyoruz, diğer taraftan askeri olarak kazanılamayanı siyasetle kazanmaya çalışıp 25 yıllık korkuları uyandırıyor." ifadesini kullandı.

Buna herkesten önce RS'de yaşayan Sırp halkının dur demesi gerektiğini kaydeden Boşnak lider, "Referandum yapılacak mı bilmiyorum ama bir etkisi olmayacak. Çünkü Anayasa Mahkemesi, referandumla böyle bir karar alınamayacağına hükmetti. Barış anlaşmasını yıkamazsınız. Bu böyle olmaz. Bu devam ederse ülke barışı da yıkılır. Bu nedenle başta Bosnalı Sırplar olmak üzere ülkedeki kurumların ve uluslararası toplumun bu eylemi zamanında durdurmasını bekliyorum." diye konuştu.

İzetbegovic, referandumu bir "prova" olarak gördüğünü ifade ederek, "Referandum üzerinden güçler sınanacak. Savaşlar için, sorunlar için ya da kavgalar için iki kişinin gerektiği söylenir. Doğru değil. Sorun çıkarmak için bir kişi de yeterli." dedi.

Ülkedeki herkese barışın gerektiğini ancak bir kişinin huzursuzluk ve sorun çıkarmak için yeterli olduğunu belirten İzetbegovic, "Hukukun üstünlüğüne, devletin kurumlarına, anayasal düzene saldıranlar, 2018 yılında ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine de zarar vermekle tehdit ederken, hukukun üstünlüğünü, kurumları, anayasal düzeni korumakla yükümlü olanlar hiçbir tepki vermiyor ya da az tepki veriyor." yorumunu yaptı.

"Kosova'yı yarın tanırdım"
Sırbistan-Bosna Hersek ilişkilerini de değerlendiren İzetbegovic, iki ülke arasında daha az krizin yaşandığı, genellikle olumlu yönde ilerleme kaydedileceği bir süreç olduğuna işaret ederek, "Bu, iki ülke için de gerekli." diye konuştu.

Kosova'nın tanınması konusuna da değinen Boşnak lider, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şahsen yarın Kosova'yı tanırdım ancak bu konuda (Konseyin Sırp, Hırvat ve Boşnak üyeleri arasında) uzlaşı gerekiyor. Bu konuda yapmamız gereken ancak yapmadığımız insanların ve malların serbest dolaşımını sağlayarak ticarete imkan sunmak. Bundan ekonomilerimiz zarar görüyor. Saraybosna'nın Kosova'ya karşı uyguladığı vize politikası, Belgrad'ın uygulandığından çok daha sert. 'Papa'dan daha Katolik' olanların bu sorunu neden çözmediğini bilmiyorum."

İzetbegovic, Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikolic'in ekim ayında Saraybosna'yı ziyaret etmesini beklediğini, bu ziyaretin iki ülkenin de faydasına olacağını kaydetti.