Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk parasının temel biriminin kuruş olduğunu belirterek, tedavülde ekonomik dolaşımı sağlayacak şekilde yeterli kuruşun bulunması gerektiğini ancak bulunmadığını söyledi.
Para üstü alırken kuruşların genellikle verilmediğinin görüldüğünü dile getiren Deniz, “Sirkülasyonu büyük olan hipermarketlerde üstü verilmeyen bir-iki kuruşları dikkate aldığımızda kayıt dışı, vergisi verilmeyen ciddi bir paranın markete kaldığını görebiliriz” dedi.
Deniz, etiketlerde kuruş kullanılarak tüketicide sanal ucuzluk algısı oluşturulduğunu vurgulayarak, “Mesela 50 liralık bir ürün 49,98 yapılınca tüketicide ürünün ucuzladığı algısı uyanıyor. Tüketicinin zihnindeki fiyat eşiğinin birkaç kuruş da altında olsa bu etiketler aldatıcı oluyor. Tüketici ucuz ürün aldığını zannediyor ama yanılıyor. Mesela bir ceket için 200 liralık fiyat eşiği varsa 199 liralık etiket ceketin fiyatının ucuzladığını düşündürebiliyor tüketiciye” diye konuştu.

“Kredi kartıyla 
alışveriş yapılırsa
 kayıp olmaz”

Tüketicilere etiketleri okurken dikkatli olmaları çağrısında bulunan Deniz, 50 liralık bir ürünün etiketine yazılan 49,98’lik etiket görüldüğünde “Üründe ucuzluk yok, 2 kuruşluk aldatmaca var” denilmesi gerektiğini bildirdi.
Deniz, bu tarz yazılan etiketlerle ilgili yapılabilecek bir yaptırım bulunmadığını belirterek, “Bu konuda tüketiciler dikkatli olmalı. Hatta mümkünse rakamı yukarıya yuvarlayarak fiyatı düşünmeli” ifadesini kullandı.
Başkan Deniz, şöyle devam etti: “Bir ailenin ay boyunca peşin yaptığı alışverişlerde üzerini almadığı kuruşlar toplandığında boşa giden para tutarı yıllık 250 lirayı bulabiliyor. Mesela üzeri alınmayan para sadece 1 değil 3-4 kuruş da olabiliyor. Aylık 2 bin liralık alışveriş yapan bir aileyi düşündüğümüzde ayda 20-25 lirayı almamış olabiliyor. Bu da yılda 250 lira ediyor. Bu para boşa gitmiş oluyor. Burada kredi kartını özendirmek istemiyorum ama bunun önüne kredi kartıyla geçilebilir. Kredi kartının kullanıldığı alışverişlerde kuruş kaybı yaşanmaz.” 

“Tüketici iki kez 
zarara uğratılıyor”

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Piyasa İzleme Komisyonu Başkanı Cahide Pamuk, son yıllarda çarşıda, pazarda neredeyse tüm etiketlerin sonunun 9 ile bittiğini belirterek, bu şekilde etiket Betxlarge fiyatlandırmasının Tüketici Kanunu’nun fiyat etiketi ile ilgili 54. maddesine aykırı olmadığını ancak bu burada tüketicinin “enayi” yerine konulduğunu savundu.
Tüketicilerin, alışveriş esnasında hemen her üründe sonu 9’la biten fiyatlandırmalara tepkili olduğunu dile getiren Pamuk, “Alışverişlerde para üstü olarak tüketiciye iade edilmesi gereken bir kuruş tedavülde olmasına rağmen bu fiyata satılan her hangi bir ürün ya da hizmet bulunmadığından piyasada fiilen bulunmamaktadır. Böylelikle sonu ‘9’ ile biten fiyat etiketleri yüzünden tüketici iki kez zarara uğratılmaktadır” dedi.
Pamuk, ilk olarak, sonu 9 ile biten etiketle tüketicinin zihninde bir alt baremdeki fiyat algısı oluşturulduğunu kaydederek, daha sonra da satın alma esnasında nakit ödeme yapılırsa 1 kuruş olan para üstünün tüketiciye ödenmediğini aktardı.
 “Piyasada kullanılmayan bir kuruşların en kısa zamanda fiyat etiketinden kaldırılması gerekir” diyen Pamuk, böylelikle hem fiyat etiketindeki aldatmacanın son bulacağını hem de nakit alışveriş yapan tüketicinin kuruşlarının ziyan olmayacağını ifade etti.

“Para üstünü eksiksiz isteyin”

 Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, fiyatın ucuz olduğu izlenimini vermek için yapılan bu durumda para üstünün eksiksiz istenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Alışverişin yoğun olduğu yerlerde işletmelerin lehine, tüketicinin aleyhine olan “9 ile biten etiketlerle alakalı” kendilerine zaman zaman şikayet geldiğini dile getiren Küçük, bu konuda duyarlı vatandaşların kaygılı olduğunu söyledi.
Küçük, 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince perakende satılan bütün ürünlerde etiket olması gerektiğini kaydederek, tüketicinin aldığı ürünün raf fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olup olmadığını mutlaka alışveriş fişlerinden kontrol etmesi, arada fark olması halinde daha düşük ücretin ödenmesi gerektiğini bildirdi.
Genel Başkan Küçük, “Ayrıca tüketiciler sonu 9 ile biten etiketlerin cazibesine kanıp da alışveriş çılgınlığına kapılmasınlar. İhtiyacı olmayan malları alma eğilimine girmesinler” diye konuştu.

“Devir 1 kuruşun 
hesabını yapma devri”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de, bir süre önce yaptığı yazılı açıklamada , bazı marketlerin para üstü ödemeleri gereken kuruşları müşterilere vermediğini belirterek, “Halkımız, bilinçli davranıp kuruşunu istemeli. Devir 1 kuruşun hesabını yapma devri” ifadelerini kullanmıştı.
Palandöken, haziran ayı itibarıyla piyasada 142 milyon 1 kuruşun olduğuna dikkati çekerek, “Yetkililerimiz geçen seneden beri 11 milyon 1 kuruş basmasına rağmen yeterli gelmedi, piyasada kuruş gören yok. Kuruşlu para üstünün ödenmesinde vatandaşımız ısrarlı olmalıdır. Kuruşları beğenmeme veya almama lüksü olacak kadar zengin değiliz. Piyasadaki 142 milyon adet 1 kuruş nerede? Halkımız, bilinçli davranıp kuruşunu istemeli. Devir 1 kuruşun hesabını yapma devri” değerlendirmesinde bulunmuştu.