Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından, istişare toplantıları çerçevesinde kurgulanan yeni ekonomi yaklaşımına ilişkin çerçeve kamuoyuyla paylaşıldı.

Albayrak, yeni sistem ile bakan sayısının azaltıldığını anımsatarak, daha hızlı, dinamik, aktif bir sisteme kavuşulmasıyla birlikte yeni bir düzeye çıkılacağını ifade ettiğini hatırlattı. 

Bugünün kendisi için çok heyecan verici olduğunu aktaran Albayrak, şunları anlattı:

“Bugün bu yeni sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz bir toplantı yapıyoruz. Tabii ki detayları eylüldeki OVP özelinde atacağımız adımlar noktasında, bugüne kadar yaptığımız istişare toplantılarının benzerlerinde sık bir şekilde ortaya koyarak ifade edeceğiz. İş insanlarımız, ekonomistlerimiz, akademisyenlerimizle teorik olarak yaptığımız bu toplantılara devam edeceğiz. Esas konu bugün bu çerçevede baktığımızda Türkiye’nin orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için gerekli noktalarda nasıl bir yol haritası çizmesi noktasında birçok toplantılar yaptık.”

Albayrak, “Türkiye’nin tüm kurumlarıyla, tüm stratejileriyle daha hızlı ve güçlü politikalarıyla hedeflerine ilerlediği bir süreci yaşayacağız.” diyerek, “(Hazine ve Maliye Bakanlığı) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en etkin uyum ve koordinasyonun yaşandığı bir döneme şahit olacağımız bir bakanlık. Para ve maliye politikalarının tek bir şapkada birleşmesiyle ve bu birleşmeye dayalı yapacağımız ahlaklı ve liyakatli şemsiyesini bir adım öne taşıyan yönetim kademesiyle çok daha etkin ve güçlü bakanlık olacak. Her alanda hem içeriden hem de dışarıdan danışmanlarla, bakan yardımcılarıyla, genel müdürlerle çok daha etkin bir bakanlık olacak.” değerlendirmesinde bulundu. 

“Her adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız”

Bakan Albayrak, ilk günden beri attıkları adımlarla ve bu çerçevede ortaya koyacakları ekonomik vizyonlarla birlikte izleyecekleri politikaları ekonominin tüm paylaşlarıyla birlikte istişare ederek yaptıklarını belirterek, “Ulusal ve uluslararası, tüm paydaşların içinde olduğu geniş bir yelpazede her adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız.” dedi. 

Yaptıkları görüşmeler ve istişarelerin Türkiye’nin bu yolculuğunda önemli ışık tutacağını ifade eden Albayrak, “Eylül ayında açıklayacağımız OVP ile, bu arada birçoğunuzla paylaşmadık ismine de yeni isim arıyoruz, güzel isim önerileri de geldi ama inşallah yeni isim belirleyeceğiz. OVP’nin yeni ismiyle birlikte detayları hızlı şekilde ortaya çıkacak.” diye konuştu.

Albayrak, Yeni Ekonomi Yaklaşımı’nın en önemli adımlarından birisinin kararlı bir bir yaklaşım olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada ne demek istiyorum? Bugüne kadar kararsız mıydı? Hayır. İşte yeni model olarak ortaya çıkacak olan, bu bakanlığın koordinasyonunda çok daha kararlı ve güçlü şekilde emin adımların atıldığı önemli ve yeni bir dönem başlayacak. Bu yaklaşımın diğer pozisyonu değişimi hedefleyecek. Türkiye bir üst lige çıkmak zorundaysa eğer bazı şeyleri değiştirmesi lazım. Bu değişimi ortaya koyacak hakikaten somut, zemini güçlü şekilde ortaya koyması lazım. Bunun yanında güçlü bir reflekse ve stratejik alt yapıya sahip olması lazım. 

Küresel anlamda rekabetçi bir dönemdeyiz. Bir tarafta ABD, bir tarafta Çin, sabahtan öğlene bir açıklama ticaret savaşları, bariyerlerin kaldırılması, yeni vergi politikaları… Bir diğer adım güçlü temelleri olacak. Çünkü kısa, orta ve uzun vadede siz yol haritasını ne kadar sağlam kurarsanız temelleriniz o kadar güçlüdür. Bir diğer yaklaşım sürdürülebilir olacak. Berat Albayrak olsa da olmasa da dizayn ettiğiniz bu sistemin sürdürülebilir olması gerekiyor. Son günlerde yaşadığımız bütün bu sebepler açısından bakıldığında küresel ekosisteme baktığınızda birçok ülkenin yaşadığı sistemsel sorunlar başında sürdürülebilirlik sorunu var.”

Diğer bir yaklaşımın katılımcı olunması olduğuna işaret eden Albayrak, “81 milyonluk Türkiye büyük bir hedefe kitlenmiş şekilde ilerleyecek. 81 milyonun katılımcı olduğu, gelir düzeyi, sektörel düzeyi ne olursa olsun, mesele tüm bu çerçeve günlük bir taktiksel mantıkla değil, stratejik bir akılla yaklaşmak olacak. Öyle net prensipler belirlemelisiniz ki bu sürecin Bu prensiplerle yola çıkılırsa bu sürece ulaşırsınız denilsin. Seven sevmeyen, oy veren vermeyen. Öyle olması lazım.” dedi. 

“Bugün ortaya çıkan küresel ve bölgesel tabloların tamamı ve ekonomideki mevcut tablo Türkiye’nin makro göstergeleri dikkate alındığında hakikaten, makul, mantıkla açıklanacak bir süreç değil. O günlerden geçiyoruz.” diyen Albayrak, şunları anlattı:

“Birçok açıdan bakıldığında göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya çıkabilir. O zaman biz ne yapacağız? Belirlediğimiz yol haritasını güçlü prensipler üzerine inşa ettik. Bunu kişilere değil, oturtulmuş sistem üzerine yürüdüğünü ortaya koyduğumuz zaman ama bugün, ama yarın, ama bunun ötesindeki yol güzergahında hiçbir şekilde savrulmadan yoluna devam edecektir. Küresel gelişmeler ne olursa olsun ekonominizi tüm sınamalardan etkilenmeden çıkacak güçlü temeller üzerine inşa edecek bir yapı olması lazım.”

Albayrak, bu anlamda bakıldığında prensiplerin belirlendiğine işaret ederek, “Yeni ekonomi yaklaşımında, tüm piyasa paydaşlarımızla daha etkin iletişim ve güvenin sağlanması prensibimiz olacak. Kalıcı ve güçlü yapı ortaya koyma noktasında bunlar olmazsa olmaz prensiplerden biridir.” dedi. 

"Merkez Bankası özelinde çok hassasız"

Albayrak, yeni yaklaşımı çok etkin bir şekilde uygulamaya geçireceklerini ifade ederek, Türkiye'nin bugün küresel anlamda çok önemli bir rol model olmaya ihtiyacı bulunduğunu, geçen 15 yılda Türkiye'nin gelişmekte olan piyasalar üzerinde önemli bir süreci ortaya koyduğunu kaydetti. 

Para politikalarının tam bağımsızlığının sağlanmasının diğer bir prensipleri olduğunu vurgulayan Albayrak, "Farkındaysanız ilk geldiğimiz günden beri para politikasının bağımsızlığı konusunda Merkez Bankası özelinde çok hassasız. Mümkün olduğunca konuşmamaya gayret ettik. Hatta hiç konuşmadık. Özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusu prensip olarak bundan sonra da devam edecek." şeklinde konuştu.

Albayrak, bu prensip özelinde yola devam etmeleri gerektiğini belirterek, TCMB'nin bağımsızlığının Türkiye ve ekonomi açısından çok kritik olduğunu vurguladı.

Fiyat istikrarının kalıcı bir şekilde, bütün bu hedeflere ulaşabilmesi noktasında tüm adımların TCMB tarafından etkin bir şekilde koordine edilmesi gerektiğini dile getiren Albayrak, bununla ilgili yasal düzenlemelerin gelecek süreçte daha etkin bir şekilde ortaya konacağını söyledi.

"Sermaye piyasalarını geliştirmeyi hedefliyoruz"

Berat Albayrak, şunları kaydetti: 

"Özellikle bankacılık kesimi başta olmak üzere finans sektörünün güçlü yapısının korunması lazım. Bankalarımız ve diğer finansal kuruluşların güçlü mali bünyeleri ile faaliyetlerine etkin bir şekilde devam etmesi noktasında finansal istikrarın daha da güçlendirilmesi önceliklerimiz arasındadır ve amaçlarımızdan bir tanesidir. Sermaye piyasaları içerisindeki payını veya finansal sektör içerisindeki payını azaltacağız, sermaye piyasasının pasta içerisindeki payını büyüteceğiz. Yani finansal sektörün yüzde 90'ından fazlası bankacılık sektörü olmayacak, olmamalı. Sağlıklı finansal sistemden bahsediyorsak... Özellikle sermaye piyasalarını geliştirmeyi hedefliyoruz." 

Etkin, şeffaf, verimli bir şekilde faaliyetlerine devam etmeleri için tüm kurumlara her türlü desteği vereceklerini dile getiren Albayrak, "Bütçe dengesinin ciddi bir disiplinle, kaliteli bir dönüşüm ortaya koyması... Burası çok önemli. 15 yılda ciddi bir bütçe performansı, mali bir performans ortaya koyan, 16 yıllık iktidar döneminde... Bu süreç yeni dönemde daha somut bir mali plan, yazılı bir mali plan dairesinde, çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Sadece özelleştirmeyle, tek seferlik gelirlerle, şunlarla, bunlarla değil... Özellikle ekonominin tüm paydaşlarıyla, büyüyen ekonominin üreten bir formata dönmesi ile bu süreci ortaya koyacağız. Bütçe disiplini de bu dönemde en temel dinamiklerden bir tanesi olacak. Bütçeniz ne kadar disiplinli olursa bankaların kapısına o kadar az gidersiniz." ifadelerini kullandı. 

"Yeni yaklaşımın 3+1 sacayağı var"

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, yeni dönemde çok daha sıkı para politikası ve mali politika ortaya koyacaklarını belirterek, "Para ve maliye politikası açısından çok daha sıkı ve koordineli bir süreç olacak." dedi.

Yapısal reformlar konusunda yoğun bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Albayrak, mevzuatla ilgili sürecin yeni yasama döneminde hızlı bir şekilde hayata geçirileceğini, ortaya koyacakları bu yapısal reformla daha güçlü adımlar atacaklarını söyledi.

Yeni yaklaşımın 3+1 sacayağı olduğunu bildiren Albayrak, 2018-2019'un ekonomik dengeleme dönemi olacağını kaydetti. Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"2018 ve 2019'da ekonomide dengeleme dediğimiz birinci fazı ortaya koyacağız. Bu alandaki adımların atılmasıyla 2018-2019'da Türkiye birinci fazı bitirip sürdürülebilir, istikrarlı ve sağlıklı büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Bu süreci 2020 ve 2021 yıllarında ortaya koyulan bu dönüşümlerle birlikte üçüncü faz dediğimiz daha adaletli paylaşım fazına geçeceğiz. Tüm bu süreçlerin gerçek manası ile başarıya ulaşması, sağlam, kalıcı ve sürdürülebilir bir ekonomi yaklaşımı olarak kurgulamak istediğimiz +1 dediğimiz nitelikli insan gücü ve güçlü topluma dönüşüm politikalarımızla taçlandıracağız. Birinci adım, ikinci, adım, üçüncü adım ve sonunda nitelikli insan gücü ve güçlü toplum fazına ulaşacağız."

"İlk fazda cari açık düşürülecek, tasarruf artırılacak"

Berat Albayrak, 2018-2019'u kapsayan "ekonomik dengeleme" başlıklı birinci fazda, enflasyonla ile güçlü mücadele edeceklerini vurguladı.

Albayrak, şöyle devam etti:

"İkincisi, özellikle mali disiplin üzerinde çok daha sıkı bir Hazine ve Maliye Bakanlığı göreceğiz. Üçüncüsü ise cari açığın düşürülmesi. Cari açığın düşürülmesiyle ilgili stratejik temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olacak. Sonra güven ortamının iyileştirilmesi için gerekli tüm adımların atılacağı, iş ve yatırım ortamının cazibesinin artırılacağı, bunlarla birlikte sermaye piyasalarının derinleştirileceği çok önemli 1,5 yıl olacak."

Albayrak, birinci fazda, kamu borçlarında kaynak çeşitliliğinin sağlanacağını, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacaklarını, tasarruf ve verimliliği artıracaklarını bildirdi.

Bakanlıklarda tasarruf tedbirleri aldıklarının vurgulayan Albayrak, "Başladık. Bugüne kadar olmadığı kadar daha etkin bir süreç... Yıl sonu rakamlarında göreceksiniz." dedi.

"Enflasyon düşürülecek, sağlıklı büyüme sağlanacak"

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, 2020-2021 yıllarında uygulanacak "istikrarlı büyüme" başlıklı ikinci fazın, "ekonomik dengeleme" sonrası başlayacağını belirterek, sürdürülebilir ve sağlıklı büyümenin önemine işaret etti. 

Hem enflasyonun düşürüleceğini hem de sağlıklı büyümenin sağlanacağını kaydeden Albayrak, Türkiye'nin, "üretimin büyümeyi destekleyecek" temelli olmasının önemine değindi.

Albayrak, 2019 sonrası uygulamaya koyacakları ikinci fazı, stratejik büyüme alanları tespit ederek hayata geçireceklerini ifade ederek, "Ne demek? Stratejik... Hem katma değer yüksek sektörler hem de katma değerli stratejik ürünlerin yanında teknolojik ürün üretimi ortaya konulacak." dedi.

İhracatı artıracak ve cari açığı azaltacak politikaların ağırlıkta olacağını vurgulayan Albayrak, "Sadeleştireceğimiz, bunun özelinde, burası çok önemli, vergi sistemi ile ilgili maliyede çok güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak." ifadesini kullandı.

Albayrak, yeni yaklaşımla el birliği içinde tüm Türkiye'yi, daha da büyük ve güçlü bir şekilde üreten bir Türkiye'ye dönüştüreceklerini söyledi. 

"Dolaylı vergiler azaltılacak"

Berat Albayrak, 2022-2023 yıllarını kapsayacak "daha adaletli paylaşım" başlıklı üçüncü fazda, toplumun tabanına, 81 milyona daha adaletli bir paylaşım ortaya konulacağını kaydetti. Daha adil bir vergi sisteminin olacağını belirten Albayrak, dolaylı vergilerin azaltılacağını bildirdi. 

Albayrak, kayıt dışı ile çok daha etkin mücadele edileceğini, işsizliğin azaltılacağını, gelir dağılımının iyileştirileceğini ifade etti.

Albayrak, 3+1 diye nitelendirdiği "nitelikli insan gücü ve güçlü toplum" başlıklı fazda gelişmiş ülke kriterinin yakalanacağını belirterek, bu fazda nitelikli nüfusun iş gücüne katılımı, insan gelişmişlik düzeyinin artırılması, üreten sivil toplum, kaynak verimliliği kültürü ve girişimci dostu piyasa gibi kriterleri ortaya koyacaklarını söyledi. 

"Tüm paydaşlarla ortak hareket edeceğiz"

Bütün bakanlıkların kamu kurumlarının uyum içerisinde, bu hedeflerle hareket ederek yollarına devam edeceğini aktaran Albayrak, "Bunun için tüm paydaşlarla ortak hareket edeceğiz. Bu süreç her şeyden önce 81 milyonun desteğiyle yürüyecek bir süreç. İş dünyamızın, sanayicimizin, akademisyenlerin, tüm bu paydaşların da katkısıyla etkin hale geleceğiz." diye konuştu.

Albayrak, şunları kaydetti:

"Hangi kamu harcaması olursa olsun yatırımı bu modelin öngördüğü kriterlere göre belirleyeceğiz. Özellikle yapılacak yatırım ya da harcamanın teknolojik ürün üretiminin önceliği olmalı. Ona bakacağız. Katma değer açısından... Burası çok önemli. İhracatı artırıyor mu? Buna bakacağız. Yeni dönemin anahtar cümlelerinden bir tanesi, yatırım ve harcamaları belirlenen kriterler açısından çok daha etkin bir şekilde yöneteceğiz. Bunun dışındaki alanlarda buraya kadarki tüketim, yatırım ve harcama kültürünü daha tasarruf mekanizmasını etkin kılacağımız bir sürece girecektir."

Albayrak, bu modelden herkesin Türkiye için kurduğu hayallerden ve ideallerden bir şeyler bulacağına işaret ederek, "Geldiğimiz günden beri bir dizi adım attık. Bu adımların ne kadar kararlı bir şekilde sürdürüleceğini göstermek açısından. Nitekim bütün bunların çoğu ortak bir aklın ürünü olarak bir aklın ürünü olarak... Önceliğimiz enflasyonla mücadele, bütçe disiplini, geldiğimiz 6 aylık bütçe rakamları noktasında bakanlığımızın birçoğuyla oturduk yüzde 30 tasarruf sürecini başlattık." şeklinde konuştuk.

Kaynak kullanımıyla ilgili çok etkin bir adım attıkları bilgisini veren Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sadece bu iki etkin adım sayesinde hazinemizin iki aylık borç çevirme oranını yüzde 125'lerden yüzde 110'a çektik. Özellikle sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme noktasında bunlar elzem. 100 günlük eylem planında atacağımız adımların tamamı, ilan edilen projelerin tamamı 2018 bütçesi içerisinde çözülecek. Özellikle önemli projeler açısından yap-işlet-devret noktasında çok daha etkin ve farklı bir modeli uygulayacağız. 

Bütçe disiplinini yakalama noktasında sadece son 1 ayda çektiğimiz fotoğrafın genel çerçevesinin bir toplantısı. Bu 30 günde, 6 aylık rakamlar noktasında ortaya koyduğumuz mali disiplin sadece bunun en basit örneği. 35 milyar TL'yi yıl sonuna kadar tasarruf ve gelir artışıyla bütçe disiplininde altın vuruş yaptık. Bu yıl minimum 5 milyar TL faiz dışı fazlayla yıl sonunu tamamlayacağız. Hazine borçlanmasını yılın kalan aylarında da bu oranı yüzde 100'e çekeceğiz."

"Türkiye'de her ürünün yerlisi var"

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bütçe dışı harcamalarının da azaltılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu konuda da çok güçlü bir irade ortaya koyuyoruz. Yeni dönemde basiretli borçlanmayı teşvik eden adımlarla birlikte özellikle kredi kartı, bireysel harcamalarla ilgili çalışmaları başlattık. Maaşımız 2 bin lira, 5 bin liralık Iphone'u taksitle alıyoruz. O zaman tüketim noktasındaki dengelenecek bir ithalat merkezindeki harcama kültürünü oluşturmak için benzeri adım atmalıyız. Kamuda maliyet dönüşümü açısından önemli bir süreci başlatıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kamuda maliyet dönüşümü açısından önemli bir süreci başlattıklarını dile getiren Albayrak, "Özellikle kaynak açısından bakıldığında... Cari açık üzerindeki baskıyı azaltmak için... Türkiye'de her ürünün yerlisi var. Olmayan bir şey yok. Otomotivin, telefonun, halının, mobilyanın, her şeyin var." yorumunu yaptı.

Albayrak, özellikle kritik adımlardan bir tanesi olan yeni bir üst finansal regülasyon otoritesinin kurulmasını yeni yasama döneminde Meclis'e getirecekleri bilgisini vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha modern, daha hızlı karar vermeye yönelik yapıya geçildiğini, daha etkin ve liyakatli kadrolarla çok daha etkin rol oynayacaklarını ekimde bu yeni yapıyla kavuşacaklar. En kısa zamanda finansal kuruluşlarımız, sigortacılık sektörü, yeni bir milli reasürans yapısını oluşturacak. Sigortacılık çok önemli bir sektör. Finansal sektör içerisindeki payı layık olduğu yerde değil. Bireysel emelilik sistemiyle ilgili çok önemli adımlar atacağız. 

Sistemi yeniden yapılandırarak tasarruf ve sermaye birikimiyle ilgili çok güçlü adımlar atacağız. Emlak Bankası'nı uzmanlık alanı olan sektörde daha da büyüteceğimiz bir yapı. Kalkınma Bankası'nın yapısal dönüşümünü sağlayacak yasal altyapıyı getirdik, ekimde o da mecliste. Çalışma arkadaşlarımızı da kabaca belirledik. Kalkınma Bankası'nı güçlü bilançoya hızlı bir şekilde kavuşturup hemen yola koyulacağız."

"Devlet olarak bu bankacılık sektörünün arkasındayız"

Bakan Albayrak, OVP üzerindeki makro hedeflerin şekillenmeye başladığını belirterek, “Dengelenmenin sonucu olarak yüzde 3-4 aralığında önümüzdeki dönemde büyüme… Cari açık mali disiplin açısından yüzde 4’ler civarında dengelenecek bir süreci ona göre kurguluyoruz. Bütçe disiplinini daha sıkı bir şekilde ortaya koyacak, yüzde 1,5 seviyelerinde sınırlandıracağız.” dedi.

Türkiye’nin çok önemli ve güçlü bir ülke olduğunu ifade eden Albayrak, Türkiye’nin son 15 yıldaki yolculuğunda değişim, dönüşüm ve güçlü vizyonuna yakışır adımlar attığını kaydetti.

Albayrak, bugün yeni bir dönemin başlangıcında olunduğunu aktararak, şunları anlattı:

“Tüm paydaşlarımız ve milletimiz başta şunu bilmek durumundadır ki Türkiye tüm bu süreçlerde, bu yol haritasıyla kendine özgü güçlü temelleriyle 2023’e kadar çok daha güçlü bir ülke olacak. Bir tarafta manipülasyon, algı, bir tarafta reel politika çerçevesi… Her ikisine karşı da Türkiye hazır bir strateji ile yoluna devam edecektir. Bu noktada Türkiye dostlarıyla daha ileriye gidecektir. Tükiye hakikaten bu 3 unsuru en güçlü kılan noktalardan birisidir.

Türkiye, mali disiplin, bütçe disiplini, kamu bilançosu açısından çok güçlü bir ülke. Bunu daha da güçlü bir şeklide sergileyecektir. Bugün buradan birinci ağızdan çok net ifade ediyorum. Türkiye’nin çok güçlü bir bankacılık sektörü var. Sermaye yapısıyla bütün senaryolara hazırlıklı, sağlıklı bir bilanço yapısı var, bunu görmemiz lazım. Devlet olarak bu bankacılık sektörünün arkasındayız. Bu süreçler, günlük, anlık, Türkiye’yi ulaşmak istediği hedeflerden alıkoymak noktasında hiçbir şekilde başarılı olamayacak.”

Türkiye’nin hakikaten temelleri sağlam yerel altyapıya sahip olduğunu belirten Albayrak, tüm yerel ve yabancı paydaşların Türkiye’nin söylediğini, planladığını, hedeflediğini ortaya koyan bir ülke olduğunu göreceğini ve bundan sonra da devam edeceğini vurguladı.