Fransa'da yayın yapan haftalık magazin ve haber dergisi "Paris MAtch"ın Genel Yayın Yönetmeni Gilles Martin Chauffier, Fransa'nın iki yüzlü tutumuna dayanamadı ve sonunda isyan etti. Gilles Martin, Fransa ve Almanya'da yayın yapan ARTE Televizyonu'nda yayınlanmakta olan "28 minutes" programına misafir oldu. Burada Fransızların Türkiye'ye karşı taraflı ve kasıtlı olumsuz davrandığını açık açık söyledi. Martin, yaptığı konuşma ile "Türkiye bölgenin tek istikrarlı ülkesi olduğunu iddia etti. Martin, yalnız bununla kalmadı. Açtı ağzını yumdu gözünü derler ya, aynen öyle. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Fransız medyasının tutumunu eleştirmekten hiç çekinmedi. Erdoğan'ın halkın gözünde her geçen gün büyüdüğünü kendisini sevenlerin her geçen gün devamlı arttığını, üstelik özgürce yapılan seçimlerden defalarca lider çıktığını hatırlattı. Bu da yetmedi, AB'yi zor durumda bırakan mülteci akını yine Türkiye'nin sayesinde önlendiğini söyleyerek dinleyenlere çok önemli bir hatırlatma yaptı. Bütün bu söyledikleri yetti mi? Tabi ki hayır. Hiç çekinmeden Fransa'nın Türkiye ve bölge ülkelerine karşı yanlı tutumunu da eleştiren Martin, 1998'de dönemin başbakanı Milli Görüş;'ün lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın askerler tarafından görevinden uzaklaştırılmasına Fransa'nın ses çıkarmadığını hatırlattı. Evet bunları çekinmeden söyleyebildi. Demek ki Türkiye'yi uzun bir zamandır takip ettiği ortaya çıktı. Bu da yetmedi Mısır, Fas ve Cezayir'de hapse atılan hiçbir suçu olmayan insanlarla ilgili Fransa'nın hiçbir tepki göstermeyerek sessiz kaldığını açıkça söyledi. Avrupa Birliği'nin 20 yıldır Türkiye'ye yönelik davranışını da eleştiren Martin, bu yüzden Türk milletinin artık AB'ye girmek istemediğini ve esas daha önemlisi ise 20 yıldır AB'nin Türkiye'yi aşağılamaya çalıştığını söyledi. İşin en önemlisi hem tarihi Zenginliği ve hemde ekonomisiyle birçok Balkan ülkesinden daha iyi olan Türkiye'nin nasıl aşağılanabileceğini sorguladı. Hem de yöneticilerin gözlerinin içine baka baka yaptı bu eleştiriyi. Şimdi işin daha ilginç yanına gelelim. Bugüne kadar kürtlerin durumu ile ilgili Türkiye'ye yöneltilen eleştirilere sert tepki gösterdi. Nasıl ağzından bal damlıyor değil mi? Bakın çok önemli bir gerçeği de resmen açıkladı; Kürtlerin sürekli iktidarda olabildiği tek ülkenin Türkiye olduğunu iddia etti. Mecliste Kürtlerin onlarca temsilcisinin olduğunu hatta 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ında Kürt olduğunu hatırlattı. Ağzına sağlık Martin. Daha ne desin? Biz yıllarca söylüyorduk. Derdimizi anlatıyorduk. Dinlemiyorlar, kaale bile almıyorlardı. Biz çırpındıkça onlar bize değer vermiyorlardı. Şimdi, çok şükür kendi insanlarından duyarlı insanlar çıkıp da Türkiye gerçeklerini bir bir yüzlerine anlatınca biraz olsun belki toparlanırlar. Ama nerde? Evet artık o köprülerin altından çok sular aktı. Gerçekler yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Evet, biz aynı ilk günkü düşüncelerimiz ve iddialarımızın arkasındayız. Ömrü olan görecek. bu ülkenin büyüklüğünü. Mazlumlara sesleniyoruz; biraz daha sabır. Sizin haklarınızı savunan ve sizi feraha ulaştıran Yeni Türkiye geliyor. Dünya alem görecek; sevgiyi nasıl sevdirdiğimizi. YURT DIŞINDA İLK ASKERİ ÜSSÜMÜZÜ KURDUK Türkiye, Somali ile yaptığı "Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması" çerçevesinde ilk askeri üssünü Somali'de kurdu. Hayırlı olsun. "Askeri Eğitim Üssü" olarak faaliyet gösteren kampta 10 bin 500 Somalili asker burada eğitim görecek. Evet, biz işimizi tam olarak yapıyoruz. Bu ülkeden rahatsız olanlar kulaklarınız çınlasın