Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümet Programı'nın görüşülmesi için geldiği TBMM'de, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Diyarbakır'daki terör saldırısına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, olayda şehit olan polis memuru Ahmet Çiftaslan ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye, Allah'tan rahmet dileyerek, ailelerine taziyelerini iletti.

Elçi'nin eşi Türkan Elçi ve Ahmet Çiftaslan'ın eşi Dilek Çiftaslan ile de görüşerek taziyeleri ilettiğini aktaran Davutoğlu, Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu ile görüşerek hem olayı değerlendirdiklerini hem de tüm baro camiasının taziyeleri iletmesini kendisinden rica ettiğini belirtti.

İçişleri ve Adalet bakanlarından, Emniyet Genel Müdürü'nden olayla ilgili detaylı bilgi aldığını, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü ifade eden Davutoğlu, "Ancak şu ana kadar ulaşan bilgiler itibarıyla Elçi, bir tarihi miras olan dört ayaklı minarenin zarar görmesi üzerine bir açıklama yaparken, ki kendisi bu açıklama itibarıyla da olumlu bir çağrı yapacağı düşüncesiyle bir basın toplantısı yaparken, aynı anda bir araç içerisinden polislerimize teröristler saldırıda bulunuyorlar. Orada bir polisimiz şehit oldu, bir polisimiz ağır yaralandı. Olayın, iki olay arasında 100 metre kadar bir mesafe var. Dolayısıyla bu çatışma esnasında Sayın Tahir Elçi de hayatını kaybetti" diye konuştu.

"Faili meçhullere izin vermedik, vermeyiz"

Olayın mutlaka aydınlatılacağının altını çizen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim dönemimizde faili meçhullere izin vermeyiz. İki ihtimal söz konusu. Bu terör saldırısı sonrasında Sayın Tahir Elçi'ye dönük olarak bir suikast gerçekleşmiş olması, böyle bir durum varsa mutlaka araştırılarak kim bunu yaptıysa ortaya çıkarılacaktır. Ama kim yapmış olursa olsun hedef açıktır, hedef sadece Sayın Tahir Elçi değil, hedef Türkiye'dir. Teröristlerin polisimize saldırmasıyla Tahir Elçi'nin öldürülmesinde, ikisinde de hedef aynıdır. Türkiye'deki barış ve huzur ortamına yönelik bir saldırıdır.

İkinci ihtimal ise teröristlerin saldırı sonrasında ortaya Grbets çıkan, 100 metre mesafede, çift yönlü olarak polisimizin de kalabalığı koruma saikiyle teröristlere karşı ateş açması söz konusu. Bu iki ateş arasında Sayın Tahir Elçi'nin hayatını kaybetmesi. Böyle bir durum varsa balistik incelemeler neticesinde ortaya çıkar ve kesinlikle şeffaf bir şekilde kamuoyumuzla paylaşılır. Hiç bir şekilde bu konunun üstünün örtüleceği veya bu konuda gizli bazı unsurlar olduğu ve bu varsayım üzerinden toplumumuzu Diyarbakır'daki vatandaşlarımızı tahrik etmeye kalkışanlara buradan açık ve net bir şekilde söylüyorum. Biz faili meçhullere izin vermedik, vermeyiz. Ancak bu olaylar üzerinden eğer Türkiye'de yine bir kargaşa ortamı çıkartılmak istenirse buna karşı da kayıtsız kalmayız."

Rusya ile yaşanan gerginlik

Bakanlar Kurulu'nda Rusya'ya yaptırıma ilişkin bir karar alınıp alınmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, toplantıda Suriye sınırında yaşanan gelişmeler bağlamında tüm detayların ele alındığını aktardı.

Güvenlik, askeri tedbirler, ekonomi, enerji ve diğer boyutların da görüşüldüğünü belirten Davutoğlu, Rusya ile ilişkilere önem verildiğini söyledi. 

Rusya'nın Türkiye'nin dostu ve komşusu olduğunu kaydeden Davutoğlu, iki ülke arasında köklü ekonomik ve sosyal ilişkiler bulunduğuna dikkati çekti. 

Türkiye'nin ateş çemberinin içerisinde olduğunu, bunu da en iyi Rusya'nın bildiğini dile getiren Davutoğlu, ​"Ateş çemberi içerisinde olan bir ülke olarak Türkiye'nin, kendi hava sahasını koruma konusunda bir kararlılık içerisinde olmasından daha doğal bir şey yok. Hava sahasını, kara ve deniz sahalarını..." diye konuştu. 

"Mücadele edilecekse DEAŞ'a karşı edilmeli"

"Üçüncü olarak da eğer DEAŞ'a karşı mücadele edilecekse, DEAŞ'la edilmesi gerekir" diyen Başbakan Davutoğlu, Bayırbucak Türkmenleri arasında tek bir DEAŞ mensubunun olmadığını söyledi. 

Kızıldağ'da ve Türmendağı'nda da tek bir DEAŞ mensubunun bulunmadığını bildiren Davutoğlu, "Kimse, DEAŞ'a karşı verilen bir mücadeleyle bunu meşru kılamaz. Gelin o zaman aynı hava sahası içerisinde iki koalisyonun yan yana operasyon yapmasının risklerini ortadan kaldıralım" diye konuştu. 

Bir tarafta Türkiye'nin de katılımıyla DEAŞ'a karşı yürütülen bir operasyon olduğunun altını çizen Davutoğlu, diğer tarafta ise Rusya'nın İran'la yürüttüğü çalışma bulunduğunu belirtti. 

Bir tarafta daha çok NATO üyelerinin bulunduğu 50'ye yakın ülkenin katıldığı bir koalisyon olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Aynı hava sahasını bu iki koalisyon unsuru kullanıyor. Yani birisi koalisyon birisi Rusya'nın tek taraflı müdahalesi. O zaman bir koordinasyon gerekir. Olmazsa bu tür kazalar söz konusu olur. Bunu, Suriye'de çözülmeyen bir krizin taraflara, hepimize ödettiği bir bedel olarak görmek gerekir" değerlendirmesini yaptı.