Başbakan Binali Yıldırım, Yunanistan ziyareti dönüşünde, uçakta medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Manisa'dan sonra Kastamonu'dan askerlerin zehirlenmesiyle ilgili haberler geldiği belirtilerek, "Nedir bu, bir sabotaj mı yaşanıyor?" diye sorulması üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bunu söyleyebilmek için elde bilgi olması lazım. Her ihtimal dikkate alınarak araştırma yapılıyor. Benzer olayların üst üste gelmesi buna benzer düşüncelerin oluşmasına neden olabiliyor. Zaman zaman gıda zehirlenmesi olabilir ama bunların Manisa'da başlayıp arka arkaya devam etmesi kamuoyunun hassasiyetini de artırdı. Meseleye bütüncül bir bakış yapmamız lazım. Dolayısıyla bütün birliklerdeki toplu yemek işlerini gözden geçiriyoruz. İaşe alımlarıyla ilgili yeni bir sistem devreye girecek. Böylece, kalitesi sıkıntılı olan malların girmesini önlemiş olacağız."

Yunanistan'daki temaslarda Kıbrıs ve darbeci subayların gündeme geldiği anımsatılarak, "Yapılan açıklamaların dışında gelinen nokta nedir? Bir sonuç var mı?" sorusuna karşılık Yıldırım, darbeciler konusunda açıklananlar dışında gelişme olmadığını söyledi.

"Çözüme katkı sağlamak için gerekli gayreti göstereceğiz"
Görüşmelerde Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Doğrusu 28 Haziran'da İsviçre'de yapılacak toplantıda garantör ülke olarak Yunanistan, Türkiye gibi ülkelerin başbakanlarının katılmasını gerektirecek şartlar oluşur mu oluşmaz mı gibi bir tereddüt var. Bizde de onlarda da var bu soru işareti. Kıbrıslı liderlerin belli konularda anlaşmış olmaları lazım. 'Sadece güvenlik, garantiler konuşulsun diğerleri ayrı konuşulsun' gibi bir yaklaşımı benimsemiyoruz. Çözüm bir bütündür. Yönetişim, toprak, nüfus konuları, birleşmeden doğan Avrupa Birliği ile ilişkiler ve özgürlük konusu, garantiler dahil paket olarak ele alınıp çözüme bağlanmalı. Bu kadar kısa sürede hepsi olur mu, henüz net değil. Çalışacaklar. Biz de çalışmaları takip edeceğiz. O arada bizim Sayın Başbakan ile de diyaloglarımız devam edecek. Çözüme katkı sağlamak için gerekli gayreti göstereceğiz."

"Seyirci kalamayız"
Türkiye'nin çok sıkıntıya düştüğü anlarda bile göçmenlerin Avrupa'ya gidebilmeleri için kapıyı açmadığına dikkati çekilerek, "Bu politika elimizi zayıflatmadı mı? Göç konusunda bütün taahhütlerimizi yerine getirerek bir anlamda hata mı yaptık?" sorusu üzerine Yıldırım, "Bizimki insani bir konu. Bu insanların denizde yok olup gitmesine seyirci kalamayız." ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, "Ne olursa olsun kapıları açmayacağız öyle mi?" sorusuna, "Biz göçmenleri tehdit ve silah olarak kullanmadık, kullanmayı da düşünmeyiz ama Türkiye'nin de bir kapasitesi var. Avrupa Birliği de bunu görmeli." cevabını verdi.

"Bu kapasitenin sınırına gelindi mi?" sorusuna karşılık Yıldırım, "Türkiye zaten dünyada hiçbir ülkenin kaldıramayacağı yükü taşıyor, 5 seneden fazla süredir. Bunu artık dünya kamuoyu da Avrupa da görüyor ancak buna rağmen yük alma noktasında beklenen adımlar yeterince atılmıyor." diye konuştu.

"Dedikodulara itibar etmeyiz"
Bir gazetecinin "Kabine değişikliği konusunda Cumhurbaşkanı ile aranızda bir uzlaşmazlık mı var? Böyle dedikodular var." demesi üzerine Binali Yıldırım, "Dedikodulara itibar etmeyiz. Cumhurbaşkanı ile aramızda hiçbir sorun olmaz. Bakın çok iddialı bir şey söylüyorum." dedi.

Kabinede revizyonunun olup olmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Yıldırım'ın, "Aranızda bakan olmak isteyen mi var?" demesi üzerine renkli anlar yaşandı.

"Bu konunun (kabine revizyonu) sürekli gündemde olması bakanları ve bürokrasiyi etkilemiyor mu?" sorusuna da Başbakan Yıldırım, şöyle yanıt verdi:

"Kim getirdi bu konuları gündeme? Öyle bir söylentinin gündemde sürekli yer alması olumsuzluk getirir ama bu konuda bir karar veririz, bakarsınız bir gün olmuş. Kabine değişikliği yapılacağı zaman davul zurnayla ilan edilmez. 'Duyduk duymadık demeyin' diye davul mu çalalım? Arkadaşlarımız canla başla çalışıyorlar, onların motivasyonunu olumsuz yönde etkileyecek hal ve davranışlar içinde bulunmayalım."