Doğu Afrika ülkesi Kenya'da dar gelirli binlerce köylü 1900'lü yılların başında, sömürge güçlerinin kullandığı maden ocaklarında kendi imkanlarıyla altın ararken bölgede hala en çok yabancı şirketlerin kazandığından şikayet ediyor.

Ülkenin batısındaki Kakamega eyaletinde yaşayan köylülerin bir kısmı, eski sömürgeci maden şirketleri tarafından önceden kazılarak tüketilen maden ocaklarında altın ararken bir diğer kısmı ise kendi köyünde kazma kürekle kazdığı kuyularda şansını deniyor.

Kenyalılar, eyalette 1930 ile 1950 yılları arasında İngiliz maden şirketi Rosterman'ın altın çıkarttığı eski maden ocağında bugün kendi imkanlarıyla yeniden toprağı kazarak altın çıkartmaya çalışıyor.

Kenya İngiliz sömürgesi altındayken, bölgede yaklaşık 20 yıl boyunca faaliyet gösteren şirket, 655 bin ton altın çıkarmıştı.

Madenin işletmecisi Ignatius Mboi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski maden ocağını yeniden kazdıklarını, yaklaşık 15-20 metre derinliğe indiklerini ve aşağıda da 50 metrelik tünelleri tahtalarla desteklediklerini söyledi.

Mboi, kazılan tünellerden büyük kaya parçalarının kovalarla yukarıya taşındığını belirterek kaya parçalarının da yukarıda birçok işlemden geçtiğini ifade etti.

Kayaları kadınlar parçalıyor

Maden ocağında çalışan çoğunluğu kadın onlarca işçi, kuyudan çıkarılan büyük kaya parçalarını, çekiçlerle çakıl taşı boyutuna getirene kadar kırıyor.

Çakıl taşı boyutuna getirilen parçalar, taş kırma makinelerinin içinde kum haline gelinceye dek bekletiliyor.

Kadın çalışanlar, altın mineralini bulabilmek için, kum haline gelen kaya parçalarını küçük leğenlerde içine cıva kattıkları suyla yıkıyor.

Elde edilen gümüş rengindeki ham altın madeni son olarak, yakılan odun kömürü ateşinde sarı rengini alana dek pişiriliyor ve böylelikle saf altın gün yüzüne çıkıyor.

Günde 30 gram altın çıkıyor

Mboi, şanslı günlerinde madenden günlük 30 gram ham altın çıkardıklarını ve ham altını gramı 30 ya da 40 dolardan aracılar üzerinden yabancı şirketlere sattıklarını kaydetti.

Madencilik Bakanlığının ülkede altın satışı için yeterli düzenlemeleri yapmadığına işaret eden Mboi, "Burada onca uğraşla çıkarttığımız altını aracılara ucuz fiyata sattığımızın farkındayız fakat satacak bir yer bulamamaktan daha iyi." dedi.

Mboi, madencilik faaliyetlerinin bölgede yaşayan köylülere yeni iş imkanları sağladığını belirterek bu sayede çok sayıda kişinin maddi durumunu düzelttiğini ve hırsızlık gibi suçların eskiye göre azaldığını söyledi.

Günlük 20-30 dolar kazanıyorlar

Maden ocağında çalışan 25 yaşındaki Edward Sukoine, 3 yıldır çalıştığı maden ocağında yerin 20-25 metre altında toprağı kazarak büyük kayaları parçalıyor.

Günde 3 bin Kenya şilingi (30 dolar) yevmiye aldığını söyleyen Sukoine, "5 çocuğum var beşi de okuyor, onların geçimlerini sağlamak hiç kolay değil. Hayati riski olmasına rağmen çalışıyorum çünkü buradan kazandığım parayla ailemi geçindirmek zorundayım." diye konuştu.

İşçi Douglas Kihanda da akşama kadar, içerisinde altın bulunduktan sonra yeniden işlenmesi için bir kenarda tutulan kaya parçalarını toplayıp bir havzada biriktiriyor.

Kihanda, "Gününe göre değişiyor fakat ortalama 20 dolar kazanıyorum. Köyde yapacak bir işim yok, burada çalışmak benim için daha karlı." dedi.

Köylüler altın zengini topraklarının karşılığını alamıyor

Altın madencileri, altın çıkartmak için bölgedeki arazileri kiralayan milyon dolarlık yabancı şirketlerin yeniden ortaya çıkmasının kendilerine bu işten para kazanma kapısını kapattığını söylüyor.

Bölgede yaşayan 49 yaşındaki Emanuel Mitinda, kendilerinin altın arayacak maddi imkanları bulunmadığı için köylülerin birçoğunun, arazilerini, altın arayanlara düşük fiyatlara kiraladıklarını söyledi.

Mitinda, "Domates salatalık ektiğimiz toprağın altında maden olduğunu biliyoruz fakat bunu çıkartacak gücümüz yok. Birçok köylü arazisini ucuz fiyatlara ya maden şirketlerine ya da Kenya'nın başka eyaletlerinden gelerek küçük çapta altın işi yapanlara 50 dolar karşılığında kiralıyor." diye konuştu.

Pastanın en büyük dilimi yabancı şirketlere gidiyor

Bölgenin bir önceki Senatörü Boni Kwalwe, AA muhabirine verdiği demeçte, yabancı şirketlerin madencilik faaliyetlerine ilişkin yeterli düzenlemenin olmadığını, dolayısıyla yerel halkın altın madenlerinden yeteri kadar istifade edemediğine işaret etti.

Kwalwe, "Parlamento, bölgede çıkarılan altın madeninin yüzde 20'sinden yerel halkın faydalanmasını önerirken mevcut Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta bu oranın yüzde 5 olmasını istedi ki bu, büyük maden şirketlerinin kazandığı para göz önüne alındığında çok yetersiz. Yabancı maden şirketleri bölgedeki bütün altını ucuza götürüyor geriye hiçbir şey bırakmıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Kenya'da çıkarılan ham altın fiyatının diğer Afrika ülkelerine göre daha düşük olduğunun altını çizen Kwalwe, "Kongo'da 60 dolar olan ham altının gramı Kenya'da neden 40 dolara düşüyor? Neden kendi altınımızı daha ucuza satıyoruz? Bütün bu fiyat belirlemesi bence keyfi." ifadelerini kullandı.

Kakamega'da son 4 yıldır altın çıkartan İngiliz maden şirketi Acacia'nın, Şubat 2017'de keşfettiği 1,3 milyon onsluk yaklaşık 1,7 milyar dolar değerindeki altın rezervinin Afrika'da bulunan en büyük altın rezervi olduğu belirtiliyor.