Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "21. yüzyılın hemen başlarında, Türkiye'de bir daha darbe olmayacağı altın harflerle şehitlerimizin kanıyla yazılmıştır. Bu, Türkiye için yeni bir istiklal mücadelesi gibiyse aynı zamanda Avrupa için de hiç abartmadan söylüyorum ki Fransız devrimi kadar önemli, demokrasiye, özgürlüklere ve insan haklarına son derece önemli katkı yapmış olan bir gelişmedir." dedi.

Kurtulmuş, Belçika'nın başkenti Brüksel'de bir otelde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığının desteğiyle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün birinci yılı kapsamında düzenlenen "İçimizdeki kahramanlar" adlı programa katıldı.

Programın yapıldığı otelin girişinde açılan, 15 Temmuz'a ait görsellerin bulunduğu fotoğraf sergisinin gezilmesinin ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Programda, şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, etkinlikte emeği geçenlere teşekkür etti.

"15 Temmuz 2016'yı hiçbir şekilde unutmayacağız ve unutturmayacağız." diyerek konuşmasına başlayan Kurtulmuş, bu tarihin, Türkiye tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu söyledi.

Numan Kurtulmuş, "O gece neler yaşadık? Karanlık gecede, sabaha kadar bitmeyen gecede, milletimizin cesaretiyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliği ve liderliğiyle, Cenab-ı Allah'ın lütfuyla İslam dünyasının dört bir tarafından sabaha kadar dua eden Müslümanların duasıyla, dünyanın dört bir tarafındaki vatandaşlarımızın dua ve gözyaşlarıyla o gece hayırlı bir şekilde bitti." diye konuştu.

"Bu ihaneti hiç unutmayacağız. Unutur muyuz?"
15 Temmuz gecesinin, Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye topraklarının, tarih boyunca yaşadığı en büyük ihanet hareketlerinden bir tanesine sahip olmasının, meselenin bir yüzü olduğunu ifade etti.

2016 yılında Anadolu ve Rumeli topraklarının, tarih boyunca gördüğü en büyük ihanet hareketinden birisinin yaşandığını söyleyen Kurtulmuş, "Başlarında hoca kılıklı ahmak bir adamın motive ettiği, 'Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela' diye şairin söylediği birtakım güçlerin desteklediği bu cinayet şebekesi, millete hayatı zindan etmeye çalıştı. Bu ihaneti hiç unutmayacağız. Unutur muyuz? Çocuklarımıza, torunlarımıza, sonraki nesillere bu hain çeteyi, bu büyük ihaneti anlatacağız. İşite bu akşam, bunun için buradayız." şeklinde konuştu.

"En büyük kahramanlık destanlarından birisi"
15 Temmuz'un "büyük bir kahramanlık destanı" olmasının de meselenin bir diğer tarafı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece, aynı şekilde, Anadolu ve Rumeli topraklarının tarih boyunca gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birisidir." dedi.

Türkiye'nin geçmişte yaşadığı darbeler ve bu darbeler ve darbe teşebbüslerinden kaynaklanan vatandaşların yaşadığı sıkıntılara da vurgu yapan Kurtulmuş, "Bu millet, bütün bunları hatırladığı için 15 Temmuz akşamı, 'durun bakalım' dedi, iman dolu göğsünü tanklara siper etti. Bütün bu darbelerin hepsinin hesabını da sormak için, Menderes'in, Erbakan'ın, nice masum insanların hesabını sormak için meydanlara çıktı." ifadelerini kullandı.

"15 Temmuz bu millete, hala bu kahramanlığın içinde olduğunu gösterdi"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15 Temmuz gazilerinden dinlediği o geceye ilişkin anıları salondaki dinleyicilere anlattı.

Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Salonda bulunanların çoğunun ya Çanakkale'de bir şehidi, ya Kurtuluş Savaşı'nda bir şehidi ya da gazisi vardır. Ya Kafkas cephesinde, ya Trablusgarp'ta, ya Trablusşark'ta, herhangi bir yerde ya şehit ya gazi akrabalarımız var. Tarih boyunca ne hikayelerin anlatıldığını biliriz. Yemen'de bu bayrağı, bu vatanı, bu inancı korumak için şehit olan nice atalarımız vardır. Çanakkale'de yan yana yatan 16, 17, 18 yaşında nice kınalı kuzular vardır. Bunları hep tarihin sayfalarında bazı ibret sahneleri olarak zannederdik. Bu milletin yeri geldiği zaman bir Çanakkale destanı yazabileceğini, yeri geldiği zaman 'Ya Allah' diyerek ayağa kalkıp bir kurtuluş destanı yazabileceğini, belki çoğumuz çok da tahmin etmiyordu. 15 Temmuz bu millete, hala bu kahramanlığın içinde olduğunu gösterdi. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin."

Darbecilerin ve onların arkasındaki güçlerin, Türk milletinin şehadet ruhunu anlayamadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şehitlerin her birisinin hayırla yad edileceğini söyledi.

Kurtulmuş, "O akşam şehit olan 249 kardeşimizin her biri, onların aileleri, şehit olmak için çıkıp, gazi olan o kardeşlerimizin her birine ve milyonlarca vatandaşımıza karşı hepimizin can borcu vardır." diye konuştu.

15 Temmuz gecesi verilen mücadele olmasaydı Türkiye'nin de çevre ülkelerdeki gibi iç savaş ve ardından işgale sürükleneceğini ifade eden Kurtulmuş, "Bize bunu yaşatmadıkları için bütün şehitlerimize can borcumuz var. Hayatlarımızın sonuna kadar hepimiz, bu şehitlerimizin her birini ailemizin bir ferdi olarak kabul etmek zorundayız." dedi.

Kurtulmuş, büyük bir cesaretle televizyon kanallarına bağlanarak meydanlara insanları davet eden ve bu darbe karşısında direnme talimatı veren ve Türk milletine korkuyu miras bırakmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da Türk milletinin can ve vefa borcu olduğunu vurguladı.

Hainlerden hesap sorulacağını kaydeden Kurtulmuş, hukuk çerçevesinde ve mahkemeler önünde bunların hesaplarının sorulacağının ve faillerin en ağır cezalara çarptırılacağının altını çizdi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin eş zamanlı olarak FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi üç önemli terör örgütünün saldırısı altında olduğunu, bunların amacının güçlü ve büyük bir Türkiye'yi engellemek, Türkiye'nin yeryüzünün masumlarının sözcüsü ve hamisi olmasını engellemek olduğunu belirtti.

Bu nedenle, Türkiye'nin daha da ileriye gitmesi, birlik ve beraberliğin devam ettirilmesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, 15 Temmuz 2016'yı bir milli beraberlik günü olarak görmek gerektiğini ifade etti.

"Tek yumruk olarak hareket edeceğiz"
Kurtulmuş, 15 Temmuz'un aynı zamanda bir anma günü olduğunu bildirerek, "Her yerde anacağız, her yerde hatırlayacağız. Her yerde teröristlere lanet okuyacağız. Türkiye düşmanlarına karşı hep beraber, tek yumruk olarak hareket edeceğiz. İnşallah daha ileriye gideceğiz, daha güçlü olacağız." diye konuştu.

Avrupa'daki Türk vatandaşların varlığının önemine de değinen Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz dolayısıyla UETD'nin etkinlikler düzenlemek için harekete geçtiğini, ancak bazı ülkelerin bu etkinliklere müsaade etmediğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'de halkın demokrasiye sahip çıkmasının sadece Türkiye demokrasisi için önemli olmadığını, aynı zamanda bunun Avrupa için de önemli bir örnek ve olay olduğunu kaydetti.

15 Temmuz'da Türkiye'nin demokrasiye sahip çıkmasının, halkın istiklaline ve istikbaline sahip çıkmasının askeri darbeleri bütünüyle ortadan kaldırdığını aktaran Kurtulmuş, Avrupa'daki bazı ülkelerin de Türkiye gibi askeri darbelerden çok çektiğine dikkati çekti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"21. yüzyılın hemen başlarında, Türkiye'de bir daha darbe olmayacağı altın harflerle şehitlerimizin kanıyla yazılmıştır. Bu, Türkiye için yeni bir istiklal mücadelesi gibiyse aynı zamanda Avrupa için de hiç abartmadan söylüyorum ki Fransız devrimi kadar önemli, demokrasiye, özgürlüklere ve insan haklarına son derece önemli katkı yapmış olan bir gelişmedir. Onun için istedik ki Avrupa'nın her yerinde bunu hatırlayalım. 15 Temmuz'u sadece biz Türk vatandaşları değil, Avrupalı dostlarımız da görsünler, anlasınlar, bu FETÖ'nün ve bu darbeci çetelerin ne kadar hain olduğunu ve demokrasiye Türk milletinin nasıl sahip çıktığını bir kere daha hatırlasınlar."

Batılı ülkelerin, düzenlenmek istenen barışçıl toplantılara müsaade etmediğini ifade eden Kurtulmuş, Belçikalı yetkililerin Brüksel'de 15 Temmuz anma etkinliklerine izin vererek demokrasi, fikir özgürlükleri ve ifade özgürlüklerine olan bağlılıklarını ortaya koyduğunu, bu nedenle Belçika makamlarına teşekkürü bir borç bildiğini belirtti.

"Gecenin en koyu anında dahi duaların gücünü gördük"
Programda konuşan Kurtulmuş, 15 Temmuz akşamı sadece Türkiye'de sokakta olan vatandaşların değil, aynı zamanda dünyanın dört bir tarafındaki kardeşlerin dualarını fiilen arkalarında hissettiklerini belirterek, "Gecenin en koyu anında dahi bu duaların gücünü neredeyse gözlerimizle gördük, ellerimizle tuttuk." diye konuştu.

15 Temmuz'da bütün İslam coğrafyasında, milyonlarca insanın Türkiye'ye umutla baktığını gördüklerini söyleyen Kurtulmuş, "Myanmar'dan Bosna Hersek'e kadar dünyanın dört bir tarafındaki bütün mazlum milletler, sadece Müslüman milletler değil, Türkiye'nin gözünün içine bakıyordu. Türkiye'nin ayağına bir diken batsın istemiyordu.Türkiye'nin yolu kesilsin istemiyordu." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, FETÖ'cülerin Türkiye'nin yolunu kesmek istediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bunlara asla müsaade etmeyeceğiz. Birlik içerisinde, dirlik içerisinde yolumuza devam edeceğiz. PKK'sı yolumuzu kesmeye çalışıyor. Müsaade edecek miyiz? Etmeyeceğiz. DEAŞ'ı yolumuz kesmeye çalışıyor? Müsade edecek miyiz? Etmeyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye olarak Allah'ın izniyle yolumuza devam edeceğiz. Dualarımızı artıracağız, birlikteliğimizi artıracağız. Hiçbir şekilde aynı milletin çocukları, aynı ümmetin fertleri olduğumuzu unutmayacağız. Dayanışma içerisinde olacağız. Birlik içerisinde olacağız ve İnşallah bütün zorlukları aşacağız." 

15 Temmuz'un Türkiye tarihi için yeniden doğuş dönemi olduğunu ve Türkiye'nin yeniden dirilerek güçlü bir biçimde yoluna devam edeceğini aktaran Kurtulmuş, 15 Temmuz'da darbeye karşı çıkamayanların özellikle Avrupa'da Türkiye'ye karşı "mikrop savaşları" çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, kaçan FETÖ'cülerin Türkiye'nin aleyhinde kampanyalar yürüttüklerini, bunların Türkiye'nin aleyhinde negatif imajlar oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Hangi demokrasi kendisini yıkmaya çalışan bir gruba müsaade eder? Avrupa'da hangi ülkede bu darbe teşebbüsü olsaydı bunları salıverin derdi." diye konuştu.

Türkiye'de uygulanan OHAL'le ilgili Kurtulmuş, "Kusura bakmayın, Avrupa'da, Fransa'da OHAL var mı teröre karşı? Var. Türkiye'de OHAL normal vatandaş için değil, terör örgütleri ile bağlantılı olan bu terör çeteleri için var. Bunu niye koymayalım. Bir takım eleştirilerle Türkiye'nin yolunu kesmeye çalışıyorlar. Bunlara karşı uyanık ve ciddi bir biçimde hep beraber duracağız. Bu zor zamanları geçeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Türk vatandaşlarının Avrupa toplumunun kalıcı unsurları olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye toplumu, Türkiye'den gelen vatandaşlarımız, Avrupa'daki en uyumlu azınlığı oluşturmaktadır. Belçika'da 220 bin kişi Belçika toplumu ile iç içe olmuştur. Toplam Avrupa'da 5 milyona yakın vatandaşımız var. Kime, kimseye karşı bir zarar vermiyor." dedi.

Osmanlı'nın Balkanlar'ı 6 asır idare ettiğini ve bu dönemde bir tek din savaşı yaşanmadığını anımsatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Bir tek mezhep savaşı yok. Bir tek etnik savaş yok. Hepsi bir arada barış içerisinde yaşamışlar. Biz kendimiz tarih boyunca yönetimimiz altında olan gayrimüslim vatandaşları nasıl eşit yurttaşlar olarak yaşatmasını bildiysek, aynı milletin çocukları olarak biz de bugün azınlık olarak bulunduğumuz topraklarda eşit yurttaşlar olarak yaşamasını gayet iyi biliyor ve gayet güzel bir şekilde yaşıyoruz." diye konuştu.

Kurtulmuş, Osmanlı'nın Kudüs eyaletindeki hakimiyetinin 400 yıl sürdüğünü anımsatarak, şunları söyledi:

"Müslümanlar var, Yahudiler var, Hristiyanlar var, Müslümanlığın bütün mezhepleri var. 72 millet orada. Bir tek din savaşı yok. Bir tek mezhep savaşı yok. Bir tek etnik savaş yok. Bunu ortaya koyabilen şey bizim o idaremizdeki, irademizdeki anlayıştır. Çünkü biz herkesi ya yaradılışta eş olarak görürüz ya dinde kardeşimiz olarak görürüz. Biz herkesi doğuştan temel haklara sahip adem oğlu olarak görüp herkesi hazreti insan olarak görürüz. Tarih boyunca hakimiyetimiz altında bulunan hiç bir insanı aşağılamadığımız gibi hiç kimse tarafından da aşağılanmaya rıza göstermez, ona karşı da dik, ayakta dururuz." 

Avrupa'da bazılarının yanlış algılar üzerinden Türkiye'ye karşı propaganda yaptıklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Avrupa'yı bekleyen en büyük tehditlerden birisi Avrupa'da artan ırkçılıktır, artan yabancı düşmanlığıdır, artan İslam düşmanlığıdır, artan Türk düşmanlığıdır. Bunun somut hale gelmiş şekli Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır. Avrupa'da bize karşı bazı siyasetçilerin gösterdiği muameleden rahatsız oluyoruz." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, Avrupa'da neo nazilerin, faşistlerin, ırkçıların, yabancı düşmanlarının siyasi olarak güçlendiği sürece Avrupa'nın makul siyasetçilerinin seslerini çıkaramaz hale gelebilecekleri uyarısında bulundu.

"Türkiye'nin gücünü her zaman arkanızda hissedin"
Türk toplumunun Avrupa'da haklarına sahip bir şekilde eşit yurttaşlar olarak yoluna devam etmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Belçika'daki ve Avrupa'daki bütün kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç merak etmeyin biz her zaman sizlerin yanınızdayız. Yaşadığınız ülkelerin temel prensiplerine bağlı bir şekilde, eşit yurttaşlar olarak bulunmanızı her zaman teşvik edeceğiz. Her zaman destekleyeceğiz. Hakları ihlal edilenlerin de haklarını aramak için elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyacağız. 

Yalnız değilsiniz. Biz de yalnız değiliz. Biz sizin dualarınızı biliyoruz, dualarınızı bekliyoruz, dualarınızı hissediyoruz. Siz de yalnız değilsiniz. Türkiye'nin gücünü her zaman arkanızda hissedin. Sizin buradaki varlığınız, bu toplumlar içinde güçlü bir şekilde ayakta olmanız büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin teminatlarından bir tanesidir."