35 senedir cemiyet çalışmaları sürdüren Adem Çevik, Adelet Platformu Başkanlığı’nın yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşunda aktivist olarak yer aldı. Ulusal ve uluslararası 140 civarında cemiyet ve platformun kurucusu veya üyesi olan Adem Çevik ile Ayrıntılı Haber olarak gündemi değerlendirdik.
Kendinizi tanıtır mısınız?
Adem Çevik 1968 Bolu doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. 35 senedir cemiyet çalışmaları içersindeyim. Cemiyetcilik şura sûresi 39. ayetinin bir emridir. ‘Zulme uğrayanlar, elbirliği yaparak zulmü engellerler ve haklarını alırlar’ ayeti bunu açıklıyor. Çok çeşitli alanlarda çalışmalar yapmaktayız. Türkistan coğrafyası başta olmak üzere diğer zulümme uğrayan bölgelerinde de Kafkasya, Biladi Şam Bölgesi, Arakan, Somali, Filistin, Suriye, Özbekistan, Tacikistan, Orta Afrika gibi birçok ülke için dayanışma halindeyiz.
Kurtuluşumuz Kur’an-ı Kerim’in
Derneğinizin hedefleri nelerdir?
Ayrıca Kur’an-ı Kerim’in öğretilmesi ve anlaşılması için faaliyetlerimiz var. Dirayet tefsirleerinden olan Zemahşeri’nin Keşşaf Tefsir dersleri organizasyonu, Kurtuluş Kur’an-ı Kerim’de Cemiyeti olarak meal dağıtım organizasyonu ve ilkokullar dahil okullara Kur’an ve meali dersi kampanyaları düzenledik. Askeri okullar dahil tüm okullara Kur’an dersi kampanyası başladığında arkadaşlarım pravakötörlükle suçlamışlardı ama hamdolsun iyi bir sonuca ulaştık. Yine 12 yaş öncesine yasaklanan Kur’an eğitiminin yasağının kaldırılmasını sağladık.
Yüzlerce yetime eğitim vermekteyiz
Doğu veya Batı Türkistan diye ayırmanın yanlış olduğunu söyleyen Adem Çevik “Doğu veya Batı Türkistan demiyoruz ayırmıyoruz. Kısaca Türkistan diyoruz. Özbekistan Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Kafkasya, Tataristan, Afganistan ve İran’ın bir kısmı da Türkistan Birliği içerisindedir. Derneğimiz İnsan hakları alanında eğitim ve dayanışma alanında faaliyetler göstermektedir. Pendik, Başakşehir, Zeytinburnu, Sultanbeyli, Eskişehir ve Gaziantep’de cemiyetlerimiz, muhacir okullarımız ve medreselerimiz mevcuttur. Derneğimiz sayesinde yüzlerce yetim ve savaş mağduru çocuklarımız eğitim görmektedir.” dedi.
“Muhacirlerimizi ucuz işçi olarak görmesinler!”
Muhacirlerin ucuz iş gücü olarak görüldüğünü belirten Adem Çevik “G-87 kodu konulan muhacirler ikamet almaya gittiklerinde iade edilmek için Geri Gönderme Merkezleri’nde zor şartalarda hayat mücadelesi vermektedirler. İade korkusuytla ikamet almaya Göç İdaresi gitmeye korkan muhacirler kaçak yaşadıkalarından dolayı çocukları eğitim haklarından mahrum kalıyorlar.” şeklinde konuştu.
Türkistanlı muhacilere el uzatalım
3 milyondan fazla Suriyeli ve Iraklı muhacir kardeşlerimize ev yaptığımızı hatırlatan Çevik bundan gurur duyduğunu fakat Türkistanlı muhaciler içinde el uzatmamız gerektiğini söyledi. Çevik“Toplamda 3 bin kişi geri gönderme merkezlerinde iade olmayı bekliyor bunların 300’ü Türkistan, Kafkasya bölgesi muhaciri. Bir o kadar da kaçak yaşayanlar var. Bence bizim referensımızla ikamet verilebilir. Yıllardır bu şekilde yaşayanlar var artık onlara da vatandaşlık verilmelidir.” dedi.
G-87 zülmüne son verilmeli
20 yıl aradan sonra bir iki ülke bir ilki başardı ve tam 22 antlaşma imzalandı. Sizce bu antlaşmalar ne gibi faydalar sağlayacak?
20 yıl aradan sonra özbekistan ve türkiye arasında 26 anlaşmanın yapılması Türkistan birliğinin Türkiye’nin ve Özbekistan’ın geleceği açısınbdan değerlidir ve stratejik öneme sahiptir. Bu yakınlaşmayı olumlu buluyoruz ama reel politika uğruna da muhacirlere işkence zindan cezası verilmeyecek sözü alınmadan muhacirlerin iade edikmesi doğru olamaz. Muhacirler pazarlık konusu olmamalı. G-87 uygulaması göç idaresi uhdesinden alınarak hukuki bir zemine oturtulmalı. Mahkeme kararı olmadan G-87 uygulanmamalı. G-87’de Rusya, Özbekistan Tacikistan ve Çin bizi maşa olarak kullanıyor. Diyorki G-87 var mahkemesiz delilsiz. Türkiye de buna göre işlem yapıyor sonra ilgili ülke diyorki Türkiye de suçlu bulunmuşsun halbuki suç yok şüphe var. Bu G-87 zulmüne son verilmeli iadeler durdurulmalı.
Türkiye muhacir memleketidir
Türkiye için Muhaciristan dediniz ne anlama geliyor?
Evet Türkiye Muhaciristandır kuruluşundan beri hep muhacir memeleketi olmuştur. Türkistanlılar, Kafkasyalılar, Özbekler, Tatarlar, Ahıskalılar, Balkanlar ülkemizin kurucu asli unsurlrındandır asla yabancı değildir yani misafir bile değildir ev sahibidirler. Anayurtlarına atayurtlarına gelmişlerdir veya torunlarının yurtlarına gelmişlerdir. Ayrıca bizim türkistan muhacirlerine insanlık ve vicdan borcumuz ilim borcumuz var. Malumunuz Buhari, Tirmizi, Zemahşeri, Farabi, İbnisina, Harezmi gibi yüzlerce ilim ehlinin torunlarına sahip çıkmak insani bir vazifemeizdir. Sıfırı bulan Harizmiye olan borcumuzu ödemek mümkün mü? Yayın hayatınızda başarılar diler muhacir kardeşlerimizin proplemlerine ve Türkistan Birliği davasını gündemleştirdiğiniz için dualarımı ve teşekkürlerimizi bildiriyoruz.