Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, gaziler ve şehit aileleriyle bir araya geldiği iftarda, şehitlerin ruhuna Fatiha okudu.


Başbakan Yıldırım, konuşmasına, davetine icabet eden şehit aileleri ile gazilere şükranlarını sunarak ve mübarek ramazanın Türk milleti, İslam alemi ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek başladı.

Terörün bu mübarek günlerde yine hain yüzünü göstermeye, kan dökmeye devam ettiğini belirten Yıldırım, bu defa komşu İran'ın terör saldırısıyla sarsıldığını söyledi.

Yıldırım, dost ve kardeş İran halkı ile yönetimine başsağlığı, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa diledi.

Terörün bütün insanlığın ortak derdi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Kimden gelirse gelsin, nerede olursa olsun terörün her türlüsünü reddediyoruz, lanetliyoruz. Bizim terör konusunda hiç ama hiç çifte standardımız yok. Kim elini kana buluyor, kim masum insanlara saldırıyor, cana, mala kastediyorsa biz onun düşmanıyız. Terörist yapılar, bütün ülkelere saldırıyor. Dil, din, ırk ayırmadan bütün insanları acımasızca öldürüyor. O halde bütün ülkelerin de teröre karşı amasız, fakatsız birlikte mücadele yürütmesi gerekiyor. Eğer bunu başaramazsak maalesef terör her geçen gün dünyanın başına daha büyük belalar açmaya devam edecek." diye konuştu.

"Şehitlerimiz bize cennet bir vatan bıraktı"
Bir gazinin açtığı, üzerinde "Son kaleler yıkılmaz, sonuna kadar arkanızdayız gaziler." yazan pankartı okuyan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İşte bizi farklı yapan hasletlerimiz bunlar. Bizim için en değerli şey bayraktır, istiklaldir, vatandır. Millet olarak bütün şehitlerimizle, gazilerimizle gurur duyuyoruz. Bize düşen, şehitlerimizin emaneti olan vatanımıza, bayrağımıza, ezanımıza, bağımsızlığımıza ve kardeşliğimize sahip çıkmak. Şehitlere olan vefa borcumuzu ancak ve ancak hukuk devleti, demokrasi ve milli iradeye sahip çıkarak ödeyebiliriz. Şehitlerimizin evlatları, eşleri, ana ve babaları bize, bu aziz millete emanettir. Bizim inancımızda şehadet kavramı çok ama çok önemli yer tutuyor. Peygamberlikten sonra gelen en yüksek makam şehitlik makamıdır. Şehitlerimiz, namusumuza, onurumuza, ülkemize sahip çıkanlardır. Şehitlerimiz, vatan toprağını, izzetinefsimizi çiğnetmediler, bu millete kula kulluk ettirmediler ve bize cennet bir vatan bıraktılar."

"Terör örgütleri üzerine kararlılıkla gidiyoruz"
Millet olarak bu cennet vatana göz nuru gibi bakacaklarını, vatanı can pahasına koruyacaklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bunun içindir ki yurt içi ve dışında yaptığımız operasyonlarla terör örgütüne göz açtırmıyor, nefes aldırmıyoruz. Bu aziz vatana ve bu vatan uğrunda canını verecek şühedaya yapılacak en büyük haksızlık teröre taviz vermek, göz yummaktır. Tehditler alıyoruz. Niye? Terör örgütleri üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Eli kanlı terör örgütleri şunu bilsin ki Allah'a bir can borcumuz var. Bunu nerede, nasıl vereceğimiz onun takdirindedir. Ancak şehitlerimize, yakınlarına, gazilerimize, aziz milletimize bu güzel ülkemizi koruma, mübarek vatan topraklarını alçaklara çiğnetmeme sözümüz var. Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmama sözümüz var. Bu can, bu bedende olduğu müddetçe bu onurlu mücadeleye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın."

Vatandaşların, yurdun her köşesinde, 29 gün meydanları boş bırakmadığını, demokrasi nöbetleri tuttuğunu, böylece bütün dünyaya demokrasi ve özgürlük dersi verdiğini anlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

"Şundan herkes, dost, düşman emin olsun. Hiç kimse bu milletin bileğini bükemez. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu FETÖ terör örgütünün elemanları, şimdi mahkemelerde hesabını veriyor. Mahkemelerde, duruşmalarda, şehit yakınlarının, gazilerimizin gözünün içine baka baka yalan söyleyen, bu milleti aptal yerine koyan bu alçaklar bilmelidir ki yüce Türk adaleti, bunlara hak ettiği en ağır cezayı verecektir. Türkiye, bir hukuk devleti. Hukuk devletinde emin olun hiçbir suç cezasız kalmaz. Türkiye, bugün her zamankinden daha büyük, daha güçlüdür."

"Bu bayrağı düşürmeyeceğiz, bu ezanları dindirmeyeceğiz"
Başbakan Yıldırım, ilkokul öğrencisi Mahir Kaya'nın 15 Temmuz için yazdığı "Bir zafer daha ekledik tarih sayfamıza/15 Temmuz yazıldı nice destanların yanına/Bu zafer unutulmayacak, daima akıllarda/Topraklarımız yine sulandı, al kanımızla/Yine böyle bir olayda çıkarız sokaklara, selam olsun gazilerimize, şehit olanlara." dizelerini okudu.

Yıldırım, "Her gün yeni bir darbe, yeni bir hareket, yeni bir kalkışma söylentileri yayan, vatandaşı, milleti tedirgin etmeye çalışan alçaklara, Mahir'in verdiği cevap çok anlamlı. Mahir ve onun gibi milyonlarca yavrumuz, gencimiz, bu güzel ülkeyi geleceğe taşıyor. Bu bayrağı düşürmeyeceğiz, bu ezanları dindirmeyeceğiz. Çanakkale'deki o asil ruh, kıyamete kadar Türk milletinin bedeninde yaşayacak." değerlendirmesini yaptı.

İftar yemeğine, Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile davetliler katıldı.