Kurum, "Burada Kandil’in talimatlarıyla hareket ediyorlar. Bir bakıyorsunuz bir aday çıkıyor, ondan sonra gelen bir talimatla adayı hemen değiştiriyorlar. Ama onların hangi ittifakta olduğu bizi ilgilendirmiyor. Biz işimize bakacağız. 'Kent uzlaşısı’nı daha önceki seçimlerde de farklı isimlerle, ‘şehir uzlaşısı’ adı altında yaptılar biliyorsunuz. " dedi.  

Bir televizyon ve radyo programının Seçim Özel Yayını'nda konuşan Kurum, muhalefetin "kent uzlaşısı’nı daha önceki seçimlerde de farklı isimlerle, "şehir uzlaşısı" adı altında yaptığını söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinin (DEM Parti), İstanbul İl Seçim Kuruluna, Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayının evraklarını son dakika vermesine yönelik konuşan Kurum, "Gelinen süreçte yetiştirdi, yetiştiremedi, önce verdi, veremedi söylemleri. Acaba seçime girsek mi, girmesek mi gibi bir irade görüyoruz karşımızda. Yüksek Seçim Kurulu da başvurularını onayladı. Tabii nereden talimat aldıklarını çok iyi biliyoruz. Bu manada işte kent uzlaşısı içerisinde olup da farklı farklı ittifaklar içerisinde yine süreci yürütmeye çalıştıklarını da tüm milletimiz görüyor, İstanbullular da görüyor. Ama onlar hangi ittifak içerisinde olursa olsun bizim için hiç önemli değil. Topu da gelse biz bu seçimi alacağız. Altını çizerek söylüyorum. 31 Mart gecesi İstanbul’un Fetret Devri’ni hep beraber bitireceğiz." diye konuştu.

Kurum, CHP ve DEM Parti arasındaki "kent uzlaşısı"na da değinerek, şunları kaydetti:

"Burada Kandil’in talimatlarıyla hareket ediyorlar. Bir bakıyorsunuz bir aday çıkıyor, ondan sonra gelen bir talimatla adayı hemen değiştiriyorlar. Ama onların hangi ittifakta olduğu bizi ilgilendirmiyor. Biz işimize bakacağız. 'Kent uzlaşısı’nı daha önceki seçimlerde de farklı isimlerle, ‘şehir uzlaşısı’ adı altında yaptılar biliyorsunuz. Bildiğim tek şey İstanbul’un sorunları, İstanbul’un problemleri ve İstanbul’un beklentileri. Deprem riski şu anda, onların yapacağı uzlaşıdan daha kıymetli.

Oradaki beklenti, kirli oyunlar, kapı arkasında yapılan pazarlıklar günbegün ortada. Bunu biliyoruz, saklamalarına gerek yok. Adına başka bir isim koymalarına da gerek yok. Aleni olarak gidip deyin; ‘Biz burada ittifak yapıyoruz.’ Bunu da diyemiyorsunuz, neden? Niye çekindiğiniz bir ittifakı yapıyorsunuz? Dolayısıyla bunlar aynı söylemlerle, Kandil’den bir talimat alıyorlar. O talimat çerçevesinde oradaki ittifak tarif ediliyor. Düşünebiliyor musunuz? Kandil bunlara ne yapması gerektiğini tarif ediyor ve bunlar da ona uyuyor."