Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi sanat ve kültür tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice, yarın Fatih Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Fatih Camisi Haziresi'ne defnedilecek.

Semavi Eyice, Amasra'nın köklü ailelerinden Eyiceoğulları ailesine mensup deniz subayı Mehmet Kamil Bey ile Hatice Hanım'ın oğlu olarak 1922'de İstanbul'da dünyaya geldi.

İstanbul'da Saint Louis İlkokulu'nda başladığı ilk öğrenimine Saint Joseph'te devam eden Eyice, eski eserlere ilkokul yıllarında ilgi göstermeye başladı.

Eyice, Galatasaray Lisesi'nden 1943'te mezun oldu. İlk yazısı Reşat Ekrem Koçu'nun çıkardığı İstanbul Ansiklopedisi'nde 1949’da yayımlanan başarılı tarihçi, Fatih'in Çarşamba semtindeki Hirami Ahmet Paşa Mescidi hakkındaki bu makalenin ardından pek çok maddeyle ansiklopediye katkıda bulundu.

Prof. Dr. Eyice, Alman arkeolog ve İstanbul tarihi uzmanı Alfons Maria Schneider ile tanıştıktan sonra onun daveti üzerine Bizans Sanatı ve arkeolojisi çalışmak niyetiyle Göttingen'e gitti. 2. Dünya Savaşı sürerken Viyana ve Berlin üniversitelerinde Bizans tarihi okuyan Eyice, Berlin'in işgali gündeme gelince Türkiye’ye döndü.

Sanat tarihçisi Prof. Ernst Diez ile "İstanbul minareleri" konulu bir tez hazırlayan Eyice, 1948'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun oldu.

"İstanbul aşığı" olarak tanınan Eyice, arkeolog Arif Müfid Mansel tarafından 1950-1953 arasında yürütülen Side kazılarına katıldı, 1952'de "Side'nin Bizans Dönemine Ait Yapıları" teziyle doktorasını tamamladı.

Kamran Yalgın ile 1954'te evlenen Eyice'nin, iki kız çocuğu dünyaya geldi. Eyice, 1955'te "Son Devir Bizans Mimarisi" kitabıyla doçentliğini aldı. Aynı yıl Fransız hükümeti tarafından verilen Legion d'Honneur Nişanı ile ödüllendirildi.

Humboldt bursunu kazanarak 1958'de eşiyle birlikte Münih Üniversitesi’ne giden ünlü tarihçi, 13 ay derslere devam etti ve boş vakitlerini kitap toplamaya ayırdı.

Semavi Eyice, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'ndeki görevine 1959'da dönerek, Bizans tarihi dersleri vermeye başladı.

"İlk Osmanlı Devrinin Dini-İçtimai Bir Müessesesi: Zaviyeler" teziyle 1964'te profesör unvanını alan Eyice, Edebiyat Fakültesinde kurulan Bizans kürsüsünde görev yaptı.

Eyice, 1982'de Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nün başkanlığını üstlendi. İstanbul'daki tarihi eserlerle ilgili çalışmalarının yanı sıra Toroslar'daki ören yerlerinde de arkeolojik araştırmalar yapan tarihçi Eyice, Balkan ülkelerindeki Türk eserlerini araştırıp derledi.

Almanya, Fransa ve İsviçre'de çeşitli üniversitelerde derslerin yanı sıra dünyanın birçok yerinde konferanslar veren Eyice, 1991'de emekliye ayrıldı.

Tarihçi Eyice, Anıtlar Kurulu'nda 1958-1997 arasında 38 yıl süreyle görev yaptı. İstanbul ve Bizans üzerine değerli kitaplara sahip Eyice'nin kütüphanesindeki kitapları, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nün Bizans Araştırmaları Bölümü ve Semavi Eyice Kitaplığı bölümünde yer alıyor.

Sanat tarihi dalında 2001'de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen Eyice, Türkiye Bilimler Akademisi Bilim ödülü'nün de sahibiydi. Bini aşkın kitapta makale, ansiklopedi maddesi ve araştırması yayımlanan Eyice, Türkiye'de Bizans sanatının tanınmasında ve Osmanlı sanatıyla karşılaştırılmasında önemli rol oynadı.

"İstanbul Minareleri", "Son Devir Bizans mimarisi", "Galata ve Kulesi", "Bizans Devrinde Boğaziçi", "Eski İstanbul'dan Notlar", "Tarih Boyunca İstanbul", "Atatürk ve Pietro Canonica", "Fotoğraflarla Fatih Anıtları" (M.Tunay-B.Tanman'la), "Istanbul Petit Guide", "İstanbul: City of Domes", "Karadağ ve Karaman Çevresinde Arkeolojik İncelemeler" adlı kitapları da kaleme alan Eyice 400'ü aşkın bilimsel makaleye imza attı.

Eyice, organ yetmezliği dolayısıyla dün yaşama veda etti.