Küresel çeteler dünyayı kan ve gözyaşına boğdular. Param parça etmek için var güçleriyle savaşıyorlar. Dünya nimetlerini bölüşmeden hepsini kendilerine almak istiyorlar.Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de kendi aralarında küresel ticaretin savaşını başlattılar.
ABD başkanı Donald Trump fitili ateşledi. Gümrük vergisi artışıyla ticaret savaşını başlattı.
Tehditler, restleşmeler, ittifaklar ve yeni oluşumlar gırla gidiyor. 
ABD hükümetinin ticaret açığını azaltmak amacıyla başta Çin, AB ve Meksika’ya karşı gümrük vergisi artışı uygulamasını başlatmasıyla gerginlikler had safhaya tırmandı.
Buna karşılık Çin’den hemen açıklama geldi, “Savaşa Hazırız”. Muhatap olan diğer ülkelerde boş durmuyor dik durarak savaşa hazır olduklarının mesajını veriyorlar.
ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatı önlemleriyle ülkede 322 milyar dolarlı bir etki oluşturabileceği belirtiliyor. Buna karşı Çin’in de 188 milyar dolarlık bir etkisiyle cevap vereceğine vurgu yapılıyor. 
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu ise olası bir ticaret savaşının etkilerini milimize etmek için toplantılar üzerine toplantılar düzenliyor ve tedbirler üzerine tedbirler alıyorlar. ABD’ni dünya ticaret dengesini bozduğunu iddia ediyorlar.
Bunlara karşılık kredi derecelendirme kuruluşu Fitch bu savaşın küresel ticarette trilyonlarca dolarlık bir daralmaya sebebiyet vereceğini açıkladı. 
ABD bu savaşı niçin başlattı. Çünkü dünyanın en büyük küresel çetesi borç içerisinde yüzüyor. 20 trilyon dolara yakın borcu ile dünya birincisi. 
Küresel ticaret savaşın diğer aktörleri de dünyanın en borçlu ülkeleri arasında yerlerini alıyorlar.Bunların içerisinde en iyi durumda olanAlmanya. GSYH oranına karşı borcu Avrupa standartlarına göre yani % 60 oranında. Bunda bir sorun yok. Diğer hepsinin borçları GSYH göre Avrupa standartlarının çok üzerinde seyrediyor.
Küresel ticaret savaşının ikinci büyük aktörü Çin, ABD’nin başlattığı bu savaş için diyor ki;
--Ticari zorbalık,
--Trump yönetimi haraç isteyen bir zorba gibi üzerimize çullanıyor,
--ABD kapısı kapanırsa başka kapılar açılır diyor ve bunun için yeni girişimlerde bulunuyor. 
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da,  16 ülke ile ekonomik toplantılar yapıyor. Bunların içerisinde 11 AB ülkesi de var.
Diğer yandan, 21 Arap ülkesiyle Pekin’de siyasi ve ekonomik zirve düzenliyor.
Avrupa Birliği ise Japonya ile 17 Temmuz’da serbest ticaret için Ekonomik Ortaklık Anlaşması imzalayacak.
Görüldüğü gibi bu savaş,bütün dünyada ülkelerin korumacılık rüzgârlarını güçlendirirken diğer yandan da yeni arayışlara zorluyor.
ABD başkanı DonaldTrump“Çin misilleme yaparsa Çin mallarına 200 milyar dolarlık daha kısıtlama, oda olmaz ise 300 milyar dolarlık daha misilleme gelecek” diyor.
ABD’nin ek vergi getirmesinin ardından, Türk çelik üreticisi de boş durur mu? Hemen yeni pazarlara yöneldi. Kanada’nın bir süre muaf dışı tutulması ABD’ye çelik ihracatı artıncaiç pazarda çelik ihtiyacı doğdu. Türkiye’nin son aylarda Kanada’ya çelik ihracatı % 100 arttı. Bunun yanı sıra Çelik İhracatçılar Birliği Başkanı Adnan Aslan, Afrika, Venezüella ve Panama’ya ihracatın artacağını açıkladı.
Ayrıca, ABD’nin Türkiye’den aldığı Çelik ve alüminyuma getirdiği ek vergiye karşı, Türkiye’de ABD’den ithal ettiği 22 ürüne, % 5 ile % 70 arasında ek vergi getirdi. ABD’den ithalatı yapılan bu ürünlerde ki payda gittikçe azalıyor. 
Neticede Fitch, küresel çetelerin ticaret savaşının 2 trilyon dolarlık bir maliyeti olacağı uyarısını yaptı. 
Kapitalizmin dolayısıyla küreselleşmenin getirdiği kuralsızlık, sorunları gittikçe derinleştiriyor. Mevcut yapı sorunlara çözüm üretemiyor. Çünkü bu yapı, insani yanı olmayan temeli maddeciliğe dayalı bir ekonomik düzendir. Bir gün mutlaka çökecektir. Donald Trump acaba ABD’nin mi, kapitalizmin mi yoksa her ikisinin birden mi çöküş fitilini ateşledi. Göreceğiz.