Hem de öylesine bir kıyım yaptılar ki sonunda ordudan atacak subay kalmadı. Sonrasında ise mangalda kül bırakmayan pişkin siyasetçiler tek başına iktidara geldiler. Hem de 15 yıldan fazla koltukta kalarak Cumhuriyet tarihinin rekorlarını da kırdılar. Sonunda karşımıza çıkıp “bakın ordudan atılan dindar asker kalmadı” diye bize cevap veriyorlar, iyi mi?
Yahu iyi hoş da, eşi başörtülü askerlerden başlamak üzere nerede alnı secdeye varan asker var ise hepsinin içine kurşun suyu döküldü. İlaç için bir tane bile kalmadı ki! Kimi buldunuz ki atasınız?
Bu arada FETÖ örgütü fırsatı değerlendirip namaz kılan ne kadar asker varsa hepsine birden bunu terk ettirdi. Yetmedi içki içmekten tutun da daha ne kadar yasak var ise helal haram demeden hepsini uygulattı. Şah 1. Kavat’ı dahi utandırdılar. Bunlar ibahe mezhebinden olduğundan “amaca ulaşmak için her yol mubahtır”. Namussuzluk dâhil değmedik rezaleti işlemekten çekinmezler.
FETÖ örgütü gelen ağam giden paşam yönetimini fırsat bilip askeri okul sorularını dahi çalıp binlerce mankurt yetiştirdiler. Darbeci komutanlar da bunları elbette iyi bilip tanıyorlardı. Fakat mankurt yetişmesi kendiişlerine de yarıyor, rakı sofralarında beraber içki içerken Feto’nun darbe yapması için bunları kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı.
İyi gaz da verdiler, sonuçta 15 Temmuz 2016 darbesini yapınca hemen kıvırıp FETÖ örgütüne son anda ihanet etmeyi de unutmadılar. Halkın korkusuzca direnişi gözlerini korkutmuştu besbelli. Vaziyeti iyi görseydiler hiç şüpheniz olmasın Feto’yu baş tacı ederlerdi. Mazdek dinine inanıyor bu embesil faşistler…
Sıkça konuşulan ve tartışılan hususlar olmasına rağmen hükümet ayrı havalarda. Milli Savunma Bakanı, kuvvet komutanlıkları kendisine bağlandığı ve icraat beklediği halde generallerle şirin pozlar vermekten bunun gibi gereksiz işlere zaman ayıramıyor besbelli.  Cumhurbaşkanı ve Başbakan hakeza, mangalda kül bırakmıyorlar. Lakin gelen ağam giden paşam, sonuç hiç değişmiyor. Konuşup yazdığımızla kalıyoruz…
Fakat ben konunun daha derinine inip bu rezaletlerin yaşanmasına sebep olan siyasetçilerin beceriksiz hallerinin sebebini anlatmak istiyorum. Bunlar masaya yumruğunu vuramadıkları için faşist generalleri şımartmış milletin başına bela yapmışlardır.
Rahmetli Erbakan, Başbakan olduğunda Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya “burada rakı yok mu?” diyerek dışarıdan içki getirtmişti. Sonra da büyük rakıyı devirip iyice demlenmişti.  İşte sorun buradan başlıyor. Ya ona içki içirtmeyeceksin ya da içkiyi gördüğün anda kafasından aşağıya boşaltıp bu terbiyesizliğinin karşılığını vereceksin. O da baktı ki karşılık gelmiyor, fenalıklarına bin bir türlüsünü ekledi.
Sonra embesil generallerden bir tanesi çıkıp Başbakan’a hem de Suudi Kralına hakaret etti. Hemde bu geri zekalı general, ordudan atılmayıp terfi ettirildi. Resmen tümgeneralliğe yükseltildi.