Peygamberler, Allah’ın doğru yolu göstermek için görevlendirdiği elçilerdir. Peygamberlerin ortak amacı, tek Allah inancını ve öldükten sonra dirilme ile başlayacak olan âhirete imanı sağlayarak, insanlığı dünya ve âhiret mutluluğuna kavuşturmaktır.  Yüce Allah şöyle buyuruyor:“Müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki, peygamberlerden sonra (insanların) Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın!” (Nisâ, 4/165) 

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de: “Onların hepsi de sâlih kimselerdendi.” (En’âm, 6/85) buyumaktadır. Demek ki, peygamberler bütün insanlık için en güzel birer rehber, en güzel birer örnektirler. Hz. Peygamber’in sabrı, şükrü, cömertliği, misafirperverliği, istişareye önem vermesi, hoşgörüsü (esnekliği), eğitime verdiği değer, ticari ahlâkı, temizliğe verdiği önem, aile hayatı, akrabalarına iyi davranması, komşuluğu ve duâya verdiği önem, vs. Bu nedenle Hz peygamber her konuda bizlere  en güzel bir örnektir. 

Allah tarafından gönderilen İlâhî kitapların sonuncusu olan Kur’ân-ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’e indirilmiştir. İnsanlara ne için yaratıldıklarını, dünya hayatına neden geldiklerini ve amaçlarının ne olduğunu, öldükten sonra ne olacaklarını bildirmek için Allah Teâlâ Rasûlullah (s.a.s.)’e Cebrâil arcılığıyla vahiy yoluyla Kur’ân-ı Kerim’i göndermiştir. Rasûlullah (s.a.s.) de insanlara bunu bildirmiş ve günümüze kadar hiç değişmeden bizlere ulaşmıştır ve kıyâmet kopana kadar da değişikliğe uğramadan insanlara ulaşacaktır. Yüce Allah, bu gerçeği bildirmektedir:“Kur’ân’ı kesinlikle Biz indirdik; elbette onu yine Biz koruyacağız.” (Hicr, 15/9) 
İnsanoğlunun dünyaya gönderilmesindeki asıl gaye, Yaratıcısını tanıyıp O’na hak¬kıyla kulluk etmektir. Nitekim bir ayette bu husus “Ben cinleri ve insanları ancak Bana kul¬luk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51/56) şeklinde açıkça beyan edilmiştir. İşte peygamberlerin gönderiliş se¬beplerinin başında, bu kulluğun nasıl yapılacağını, en açık bir şekilde insanlara öğretmek gelmektedir.
Rabbimiz Allah (c.c.), insanlar dünya hayatına Allah’a kulluk için geldiklerini anlasınlar ve nasıl kulluk yapacaklarını, nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrensinler, ona gö¬re yaşasınlar diye Kitap göndermiş, insanlara örnek olsunlar diye peygamber de göndermiştir. Hz. Muhammed (s.a.s.), Allah’ın gönderdiği peygamberlerin sonuncusudur. Allah Kur’ân-ı Kerim’de Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) son peygamber olduğu açık bir şekilde belirtilmektedir; “Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. O, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzab,  33/40)
Peygamberlerin en önde gelen görevleri, Allah’ın emir ve yasaklarını, helal ve haramlarını, öğüt ve tavsiyelerini insanlara tebliğ etmek, sözlü ve uygulamalı olarak açıklamaktır. Bütün Peygamberler bu görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmişler ve ümmetlerine örnek olmuşlardır.
Kur’ân’da, değişik vesilelerle Peygamberlerin tebliğ görevlerini yerine getirdikleri vurgulanmış, Peygamberimiz hakkında; “Allah’ın izniyle bir dâvetçi ve nur saçan bir kandil” (Ahzâb, 33/46) benzetmesi yapılmıştır. Peygamberimiz (s.a.s.)’ın  insanlık için model ve örnek olduğuna, insanlığın önünü, yolunu aydınlattığına bu ayetle işaret edilmektedir. Ayrıca Yüce Allah, “And olsun ki, Allah’ı(n rızâsını) ve âhiret günü(n saâdetini) umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için Allah’ın Rasülünde, sizin için pek güzel örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyurarak, Peygamberimizin her konuda örnek alınacak bir model olduğunu açık bir şekilde ifade etmiştir. Allah Rasûlü (s.a.s) insan olması hasebiyle, bir çocuktur, bir eştir, bir babadır, bir komşudur, bir komutandır, bir liderdir; özetle ortalama bir insanının pek çok konuda kendisiyle paralellik kurabileceği özellikleri haiz bir beşerdir. Bu durumda bilhassa Müslümanların peygamber sıfatıyla birlikte beşerî özellikleri de şahsında barındıran bir peygamberi örnek almaları ve O’nun gibi davranmaları pekâlâ mümkün olur. Dolayısıyla Müslümanların, her sahada Hz. Peygamber (s.a.s)'i örnek edinmeleri gerekir. Hz. Peygamber'i örnek almak, bir müslüman için öncelikli dini bir görev durumundadır. Peygamberimizi hayatımızın her alanında örnek aldığımızda dünyamız ve ahiretimiz mutlu ve huzurlu olacaktır.