Ramazan bütün güzellikleri ve bereketiyle devam etmektedir. Her yerde oruç bilincine dair programlar yapılmakla birlikte, bazı yerlerde oruç eğlenceleri yapılmaktadır. Allah, insanoğluna akıl nimeti vermiş, isterse aklını kullanır, orucu bilinçli bir şekilde, Kur’ân merkezli değerlendirir ve bu vesile ile Allah’a karşı sorumluluğunun bilincine varır. Yok, aklını kullanmaz ise, nerede sabah orada akşam yapar. Geçer bir TV’nin karşısına, Sirk Palyaçoları tiplemesinde olan, hocaların sakız orucu bozar mı, bozmaz mı? Teravih namazı sekiz mi yoksa yirmi sekiz mi? muhabbetlerini dinler durur…
Bu girişten sonra, konuyu Münib Engin Noyan abimize getirmek istiyorum. Bizim onunla tanışıklığımız çok eskiye dayanır. Biz onunla sokakta tanıştık. Tanışmamızın nedeni ise, Mubarek Kur’ân… Ben ona Marmaris sokaklarında yıllar önce, Kur’ân için selam verdim. O günden bugüne dostluğumuz devam etti, devam etmektedir. Bütün mü’minler kardeştirler.
İstanbul Çekmeköy Belediyesi’nin organize ettiği, Munib Engin Noyan ağabeyin katıldığı iki ayrı konferans yapıldı. İki konferansı da takip etme imkânı buldum. Gerçekten ibretle dinledim. Engin abi ısrarla altını çizdi, Kur’ân’ı herkes çok kolay bir şekilde anlar, samimi olan hiçbir mü’min Müslüman onu asla yanlış anlamaz, dedi. Müslümanların kitaplarına yabancı olduğunu hatırlattı. Cahiliye hayatından, hidayete erişinden örnekler verdi. Günümüz Müslümanların, Kur’ân’ı sadece bir sevap ve güzel okumak olarak algıladığını bununda çok faydalı olmadığını, şahıslara bir bilinç vermediğini söyledi. Kur’ân’ın anlaşılması ile ilgili, Kur’ân’ın hayata taşınması ile ilgili, Kur’ân’dan yola çıkarak, birçok ayetleri örnek verdi. İlla bir ulu hocanın Kur’ân’ı size öğretmesine gerek, Allah kullarına kendisi en doğru ve en güzel şekilde öğrettiğini haykırdı!
Munib Engin abinin bu Kur’ân konferansı vesilesi ile bende, akşam eve gidince Hucurat suresini bir kez daha derinlemesine tefekkür ettim. Hucurat suresi, hicretin 9 yılında nazil olmuştur. Sure, toplumsal değerler sisteminden söz eder. Ben bunları madde halinde not defterime yazdım bu vesile ile bazılarını sizinle paylaşıyorum:
1- (Edep) Sesimizi Allah’ın Resulünden fazla yükseltmemeliyiz. Yani Kur’an ve Sünnet konusunda arzularımız öne geçmemelidir. Efendimiz hakkında konuşurken, ciddi olmak gerekiyor.
2- (Laf Getiren, Haber Taşıyanlar) Birisi bir konu hakkında size bir haber getirdiğinde hemen onay vermeyin, aceleci davranmayı gerçeği araştırın, yoksa farkında olmadan yanlış bir hareket ve davranışta bulunabilirsiniz.
3- (Günümüz toplumunda zaman zaman hepimiz mü’min kardeşlerimizle sorunlar yaşayabiliriz. Bu durumda üçüncü şahısların yapması gerekenler) İki mü’minin arası bozulursa, onların arasını bulmak.
4- (Renkleri, ırkları, dilleri, mezhepleri, meşrepleri, kabileleri, farklıda olsa) bütün mü’minler kardeştir. Dünyanın neresinde bir mü’min Müslüman varsa, o bizim kardeşimizdir. Bu ayetle sabittir.
5- (İnsanları Küçük Görmek) Hiç kimseyi alaya alıp küçümsemek gerekir mü’minler, ister kadın ister erkek olsun, birbirlerini asla alaya almamalı, küçümsememelidirler. Allah bunu kesinlikle yasaklamıştır. Yazıyı çok fazla uzatmamak adına bu beş madde ile yetinmeyi uygun buluyorum. Bir kez daha Hucurat suresini tefekkür etmeme vesile olan, Münib Engin Noyan abime çok teşekkür ediyorum. Munib Engin abi, konferansı bitirirken kendisinin Ümmet-i Muhammed bir evladı olduğunu, her hangi bir konun uzmanı olmadığın sadece içinizden bir kardeşinizim, bir Kur’ân talebesiyim, sizlerde iyi bir Kur’ân talebesi olabilirsiniz, bunun için “Yol Açık, Yola Çık” biran evvel diyerek konuşmasını sonlandırdı. Bu vesile ile Munib Engin Noyan abimizi, biz Çekmeköylülerle buluşturan yetkililere teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Sevgi baki muhabbet ile…
Önemli Bir Not: Munib Engin Noyan abinin yeni romanı, “Sucuklu Yumurta” yakında çok yakında Profil Yayınları arasında çıkaktır. Çok akıcı bir vampir romanı, keyifle bir çırpıda okunacağına inanıyorum. Şimdiden yazarına, yayıncısına ve okuyucusuna hayırlı olsun.