Genellikle anne-baba veya eşilerini kurban olarak seçerler.
Kişilik sahibi olmayan insan,çevresindeki insanlardan sürekli üstün olmak istemelerinden kaynaklı olarak, yalan dan öteye iftiraya baş vururlar.
Kendilerinde oluşan en güzel, en başarılı...hallerinden kurtulmayıp. Hesap ve kitaplarını iftiralar üzerine planlayıp başarılı olmak için her yola baş vurmaktan da çekinmezler.
Çıkılmaz bir yola girdiklerinde ise,
Sürekli kendilerini zavallı ve aciz insan olarak sergileyip,kullandıkları en yakınlarını etkisi altına almayı başarırlar.
En güçlü silahları merhametli insanları kullanmak için kurduğu sözlerin başında "kendimi öldürecem!"demeleridir.
Bu tür insanların mutlaka tedavi
Olmaları lazımdır.
Toplum olarak bir yanlışımız daha var ki!
İki yüzlü insanları bilip tanıdığımız halde,işimize geldiği gibi de kullanmamızdır.
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın"deyimi hayatlarımıza "çuk"diye oturmaktadır.
Taki kişiliksiz olan o kişiler canımızı yakana kadar...
Şu çıkarcılık yaşamdan vazgeçemedikçe,işimize geleni 
Kullandıkça,bu insanlarda kendilerinin hasta olduklarını anlayamayacaklardır.
"Bir delinin bin eve zararı vardır"
Hastalıklar mutlaka tedavi olunması gerekmektedir.
Yoksa zarar boyutları da zamanla vahametli bir hal alır ki...
Almanların sıkça kullandıkları bir söz vardır;çok geç artık..
Yani yapılacak bir şey kalmayınca 
Aglamak ta, bağırmakta artık faydasız dır.
Son olarak sözümüzü,
yüce kitabımızdan bir ayet ile sonlandıralım.
Hac süresi/11:İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
Unutmayalım ki,
İnsan sadece kendine zarar verir.
Ve ziyan bir nesil yetiştirir.