Zira mevcut anayasa yetki ve görev dağılımını öylesine karmaşık ve birbirine tecavüz edecek şekilde düzenlemiştir ki bundan kurtuluş yoktur.
Belki bu yaşanan olaylardan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasayı değiştirmek ve cumhurbaşkanlığı siteminin getirilmesi için neden çırpındığını anlamak şimdi bir parça anlaşılmıştır. . “Bir musibet bin nasihatten yeğdir” demiş atalarımız. İnşallah yaşanan bu sıkıntılı süreç Allah’ın izni ile hayırlara vesile olup çok daha güçlü bir siyasi yapının doğmasına vesile olacaktır.

Hazır konu açılmışken mevcut anayasayı biraz tartışmaya açalım. Hele hele anayasanın 4. maddesi ki var ki bunu savunanlar için büyük bir utanç vesilesidir. Ne diyor bakın? “Anayasanın ilk üç maddesi değiştirilemez hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez”. Bunu yazan ve şimdi savunan siyasetçilerde, uzmanlarda hiç utanma duygusu kalmamış anlaşılan. Halkı 1925 yılındaki gibi koyun zannediyorlar. Vur tepesine al elinden ekmeğini!
Yahu Allah’ın emri mi ki, “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” diyorlar. Pes yani…

Meseleyi uzatmadan söyleyelim bu değişmez dedikleri maddeler Atatürk ilkeleri olarak da ifade edilen “devletçilik, halkçılık, inkılapçılık vs. faşist söylemlerdir. Diktatörlüğü ve inançsızlığı resmileştirmek maksadıyla bunları anayasaya sokmuşlar. Bunun iyi tarafı faşist ve baskıcı olduklarını apaçık bir biçimde ispatlıyorlar. Bunların maksatlarını anlamak için çok zeki olmaya gerek kalmıyor…

1924 Anayasası Osmanlı’nın kanunu esasinin devamıdır. Bu Kurucu Anayasanın 2. maddesi “Türk Devletinin dini İslam’dır” maddesidir. Lakin bu madde 1928 yılında kaldırılmış. Peki neden?

Daha sonra 5 Şubat 1937’de aslında Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkeleri olan “Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçılık” Anayasanın 2. maddesine dâhil edilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel nitelikleri olarak belirtilmiştir. Şimdi kırmızıçizgiler olarak gösterdikleri ve değiştirilmesi talep dahi edilemeyen maddelerin aslının ne olduğu anlaşıldı mı acaba?

Son olarak çareyi de gösterelim zira basittir. Mevcut anayasayı sade olarak düzenlemeli, faşist ilke ve inkılapları değiştirmelidir. Bunları yaparken Türkiye’yi layık olduğu tarihin şerefli mevkiine getirmek için mecbur olduğumuz “Cumhurbaşkanlığı Sistemini” yürürlüğe koymamız gerekiyor. Mevcut Anayasa’da yer alan “çiftbaşlılık” maddeleri bu sayede kolaylıkla kaldırılabilir ve ihtiyacımız olan iyi bir yönetim sistemine geçebiliriz, vesselam…