Müslümanların Ramazan’da en çok duydukları sözlerden biri, bu ayın Kur2an ayı olduğudur. Belki ramazan hakkında söylenmesi gereken en önemli ve doğru cümle budur. Ramazan’dan söz etmek Kur’an’dan söz etmektir. 
Kuran-ı Kerim ilahi sözdür. Müslümanlar Kuran-ı Kerim'i okuduklarında sıradan bir söz okumadıklarını bilirler, kitaba herhangi bir kitap diye bakmazlar. Şöyle bir akıl yürütme, müslümanların Kuran-ı Kerim ile ilişkilerinin çerçevesini belirler: Allah hakiki varlıktır. O'nun hakiki varlık olmasının bir yönü sözünün kadim olmasıdır. Bu nedenle O'nun sözü kazanılmış, öğrenilmiş bir söz değildir. Kadim Kitabın Evrenselliği Ne Demektir: Her zaman, herkes için ve her yerde Kuran-ı Kerim! Kadim kitabı okumanın hayatımızda doğrudan karşılığı olan üç yönü üzerinde durabiliriz: Birincisi Kuran herhangi bir zamanla sınırlı değildir. Kuran-ı Kerim'i herhangi bir zamanla sınırlı düşünmek ilahi kelamı hiç anlamamak demektir. Kuran-ı Kerim zaman üstü bir kitaptır ve her zaman için geçerli ve bağlayıcı hakikati anlatır. Kuran bir zamana geldiğinde o zaman artık zamanlardan biri değil, bütün zamanın kendisi idi. Buradan çıkartmamız gereken birinci ilke şudur: 'Her zaman Kuran-ı kerim.' Bu durumda 'Ramazan Kuran ayıdır' demek, Kuran'ın zaman üstü bir hakikat olarak bütün zamanları ihata ettiğini düşünmemiz gereken ay Ramazan'dır demektir.
'HER YERDE KURAN' 
İkinci yönü ise mekanla ve coğrafyayla ilgilidir. Kuran'ı Kerim kadim kitap olmakla birlikte belli bir mekana inmiştir. Bununla birlikte kadim olmak mekanla sınırlı kalmaya imkan vermez. İlahi kitap bir mekana geldiğinde, o mekan bütün mekanları temsil  eder. Vahyin geldiği esnada Hicaz yeryüzünün bir parçası değil, artık yeryüzünün tümü idi. Kuran-ı Kerim Araplara gelmiş olması veya Hicaz'da nazil olması ne o mekanı hususi bir mekan haline getirir ne kendisi oraya mahsus kitap olur. Kuran-ı Kerim bütün coğrafyalar için geçerli kitaptır. Bu durumda söylenmesi gereken ikinci ilke şudur: 'Her yerde Kuran!' Üçüncü yönü ise ilahi hitabın muhataplarıyla ilgilidir. Kuran-ı Kerim kadim kitaptır: onun bir insana hitap ederken ötekileri ihmal etmesi söz konusu olamaz. Mesela Kuran-ı Kerim'in erkekleri öncelikli görüp kadınları ihmal etmez. İslam'ın sosyal sınıflar arasında ayrım görebileceğini söylemek veya insanları kabiliyet ve zekalarına göre taksim edebileceğini düşünmek veya belirli topluluğun idrakine göre geldiğini söylemek akla ziyan cümlelerdir. İslam kadın erkek ayrımına gitmeden insan ilkesinde bütün insanları toplayan kadim kitaptır. Vahyin geldiği Peygamber de sadece bir insan değil, insanlığın tümü idi; hepimiz potansiyel olarak ordaydık.