Olay gündemdeyken bir süreliğine çözüm sürecine gidilir veya öyleymiş gibi gösterilir. Birçok alanda siyasal sosyal ekonomi vb, problemler, can yakıcı bu tür olayları gölgede bırakarak perdeliyor. Oysa daha kalıcı daha ciddi çözümler üretilebilir diye umut ediyorum. Toplumsal olarak pasif, çok çabuk unutan, kabullenen bireyler olduk farkına varmadan. En çokta bu duyarsızlığımızın üzerinde durmalıyız belki!
Toplumun sesi kadına şiddetin önü alınması açısından olumlu çıkıyor lâkin yeterli değil biraz da sürecin ne kadar gündemde kalabilmesiyle alakalı galiba. Ne kadar farkındayız bilemiyorum ama bir gerçek daha var ki, bizden önceki kuşağın kadına karşı düşmanlığı halâ izlerini koruyor. Bir anne düşüncesi; kadın erkek eşitliği çıkalı kadınlar kocalarına saygı göstermez oldu diye yakınıyor ve bunu uydurmuyorum bilakis tam ortasında yaşıyorum ne acıdır ki, değil erkeğin kadına, kadının kadına baskısı da erkek egemenliğinin inkar edilmez desteği durumunda...
Bahsini ettiğimiz annemiz zamanında sürekli kız çocuğu oluyor diye psikolojik baskılara maruz kalıyor ne yazık ki, kendi gördüğü muamelenin kendinden sonrakine uygulamanın hak olduğu bilincini sabitleniyor! Üstelik doğru bildiğni bizlere de kabullendirmek için üzerimizde psikolojik baskı kuruyor. Erkektir yapar elinin kiri yıkar çıkar gibi tutumları,ata sözü gibi başların üzerinde taşınmasına izin verdikçe, içinden çıkılmaz sorunların tohumlarını atmaya devam ediyoruz. Örneğin; çocuklarımızın hatalarını cinsiyet üzerinden kıyaslarken dolaylı veya açıktan “o erkek” kendini onunla nasıl bir tutarsın gibi tenkitler kız çocuklarımızı, bazen de farkında olmadan ötekileştiriyor...
Erkek egemen zihniyetinin tamamen hüküm sürdüğü alanlar mevcut oldukça doğunun ücra köşelerinde başlık parasıyla çocuk gelinler hala gündemdeyse ; kadın sorunları asgariye nasıl indirilebilir ki?
Şuurunu kaybetmiş adeta vahşileşmiş insan görünümlü yaratıkları yalnızca asarak keserek çözüm üretileceğini de düşünmüyorum. Çünkü bu yaratıklarda ölüm, ağır ceza gibi düşünce mantık olsaydı, olaylar bu denli hunharca işlenmezdi. Mantığı sağlıklı işlemeyen şahsı hiç bir ceza ne korkutur ne suçtan alıkoyar...
Not; yinede ayatte de dediği gibi,
"Ey akıl sahipleri! Kısasta hayat vardır. Umulur ki, suç işlemekten sakınırsınız" kısasın kesinlikle uygulanmasından yanayım...
Son olarak daha güvenilir, daha aydın sağlıklı bireyler yetiştirebilmemiz umudunu diliyor Saygıyla Selamlıyorum...