İleriye yönelik masumca hayallerinin olması mıydı? Amacına ulaşıp ailesine, vatanına, milletine  faydalı birey olmak istemesi miydi?. Bir gün evlenip çoluk çocuğa karışmak istemesi mi? Umutlarının peşinde koşarak sevdiklerini  gururlandıracak meslek sahibi olarak insanlığa hizmet etmek istemesi mi sahi neydi suçu?
Bir söz vardı . Zulmü gördükçe kulağımızı çınlatan, haksızlığı gördükçe yüreğimizi acıtan! kime ait olduğunu bilmediğim.
"Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır"Bir söz vardı . Zulmü gördükçe kulağımızı çınlatan, haksızlığı gördükçe yüreğimizi acıtan! kime ait olduğunu bilmediğim.
"Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır"
Bir Özgecan ölür bin hayal ölür, bir Özgecan ölür umut yetim kalır!.. 
Neden; bu ülkede tecavüze uğrayanlar onu yapanlardan önce yargılanır? hiç düşündük mü?... Neden mağdur, her zaman tüm çevresi tarafından kendi yaşantı ve bakış açılarına göre yargılanıyor. Hiç gündemi dışarıdan incelediniz mi?
Buyurun; ilk akla gelenler:
Nasıl bir aile ki; kızına sahip çıkamıyor? Suçluyla arasında yakınlık mı vardı acaba? Veya giyim tarzı, yaşam biçimi, vs... gibi eleştiriler yalnız aileyle de kalmayıp tüm yakın çevresi , hatta tüm kadın yaşam biçimlerini içine alan eleştiri bombardımanına tutuluyor...
Misal hırsızlık; haneye tecavüz, ilk yargı suçluya yönelirken hiç düşünüyor muyuz neden tecavüz olayında bütün sorgu önce mağdurda yoğunlaşıyor?
Ne kadar acımasızca yakıştırmalar değil mi? sanki yaşam tarzı kendi yaşam tarzıyla uyuşanların başına hiç gelmeyeceği garanti gibi bir algı...
Hasbelkader, teşvik edici olgular mevcut suçluyu görmezden gelerek veya ikinci plana alarak, mağdura yönelik eleştirilere, şüpheli tavırları yönelmek sorgusuz infazın meşrulaştırılması değil midir?…
Mağdur hareketlerini kontrol edemeyen zihinsel engelli de olabilirdi veya daha cinsel uzvu belli olmayan kendini savunacak yetisi olmayan küçük bir kız çocuğu, ayrıca erkek çocuklarının da tecavüze uğramasını göz önünde bulundurursak kadını suçlamanın veya eleştirmenin yersiz olduğu gayet açıklayıcı olacaktır.
Ve zanlı, kadın doğum doktoru vb. meslek sahibide olabilir. Tecavüz etme hakkını nasıl kim verebilir ki, akla mantığa sığıyor mu? Bu düşünceler suçu meşrulaştırmaktan başka ne işe yarar?
Acaba ne kadar aile çocuğunu cinsel tehlikeye karşı, nasıl korunması gerektiğini anlatabiliyor? Aile olarak ne kadarımız çocuklarını karşısına alıp cinsel eğitim verebiliyor. Erkek çocuğumuza, kız çocuklarına karşı cinsel obje olarak hiçbir zaman bakmaması gerektiğini anlatıyor ? Ve aile olarak, çocuklarımıza toplumda, cinsel ahlaki /norm eğitimini sağlayacak kadar bilinçli miyiz?