Eker, Gülen'in iadesiyle ilgili temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda düzenlenen basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

FETÖ'ye ilişkin 17-25 Aralık süreci ile ertesinde hazırlanan bir iddianame olduğunu hatırlatan Eker, örgütün elebaşı olarak Fethullah Gülen'e ilişkin bu konuyla ilgili hazırlanmış dosya muhteviyatı, içeriği ve kabul edilen iddianamenin yakın bir geçmişte ABD'ye iletildiğini söyledi.

Eker, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gözaltına alınanların Gülen'in terör örgütü lideri olarak bu konudaki dahli ve yönlendirmesiyle ilgili birtakım itiraflarının olduğunu anlatarak, bunun süreci bir miktar uzattığına dikkati çekti.

Bir gazetecinin, "Burada hukuksal bir süreç var ama aynı zamanda Türkiye'nin de müttefik olarak bir beklentisi var. ABD ile bu görüşmeler sonucunda algının değişeceğine inanıyor musunuz? Yani bu süreç nereye gidecek?" sorusu üzerine Mehdi Eker, Türkiye ile ABD'nin dost ve müttefik ülke olduklarını vurguladı.

Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dost ve müttefik ülkelerin ilişkilerine yakışır bir şekilde bunun sonuçlanacağını umuyoruz, umudumuzu koruyoruz. Çünkü onlar, sonuçta samimiyetle ve içtenlikle iş birliği yapmak istediklerini, bu konuda Türkiye'ye yardımcı olacaklarını deklare ediyorlar. Dolayısıyla prosedürü tamamlayıp, milletimizin bu konudaki beklentisini dile getiriyoruz. Bunu inançla, inatla ve kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Bizim için bu çok önemli. Yani herhangi bir başka ülke için ulusal güvenliklerini tehdit eden en önemli terör saldırısı neyse bizim için de budur. Yani Birleşik Devletler'de 11 Eylül neyse, ABD vatandaşlarında hangi duygular oluşturduysa, 15 Temmuz bizim için bundan daha az önemli değildir. Doğrudan TBMM'ye, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımıza, doğrudan hükümetimize, doğrudan milletimize, sivil vatandaşlarımıza, masum insanlarımızın hayatına kast edilmiş, hain ve kanlı bir terör saldırısıdır. F-16'larla cumhuriyet tarihinde veya hiçbir zaman, hiçbir tarihte TBMM bombalanmamıştır. Yani 11 Eylül'de Pentagon nasıl saldırıya uğradıysa, bu ABD için ne kadar vahim ve gerçekte onların haklı tepkilerini çektiyse, biz onu nasıl anlayışla karşıladıysak ve bütün dünyadan ABD nasıl bir anlayış ve iş birliği bekliyorduysa, biz de bugün aynı iş birliğini ve aynı anlayışı beklediğimizi görüşmelerimizde dostane bir şekilde dile getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız ve bizler de... "

"Bilgi ve belgeleri aktaracağız"
Mehdi Eker, darbe gecesi bombalar düşerken parlamentoda bulunan, gece sığınakta kalan, sabahlayan ve yolda helikopterlerin ateşlerine şahit olan bir milletvekili olduğunu kaydetti.

Eker, FETÖ'ye ilişkin ellerindeki bilgi ve belgeleri ABD'deki kongre üyeleri, Temsilciler Meclisi üyeleri ve görüşecekleri diğer kuruluşlara aktaracaklarını dile getirdi.

FETÖ'nün Türkiye aleyhine lobicilik faaliyetleriyle Türkiye'deki bir darbeyi meşrulaştırmak için zemin hazırlamak maksadıyla çok öncesinde olumsuz propagandalar yaptığını ifade eden Eker, şunları aktardı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında, Türkiye'ye yönelik birçok iftira, isnat, itham... İşte Türkiye'nin demokrasiden uzaklaştığı, Türkiye'de özgürlüklerin zedelendiği iddia edildi. Bunlar belirli merkezlerde, belirli yayın organlarında, Birleşik Devletler'in veya Avrupa'nın değişik ülkelerinde yayın yapan yayın kuruluşlarında işlendi, gazetelerde vesaire. Aslında FETÖ terör örgütü bunun öncesinde hazırlıklarını bir manada toplumu veya uluslararası kamuoyunu hazırlamak için yaptı. Şimdi biz işin şekli ortaya çıktıktan ve bu gelen giden heyetlerin ziyaretleri esnasında yapılan açıklamalar, değerlendirmelerden anlıyoruz ki başlangıç itibarıyla dünyanın bu konuyla ilgili düşüncesi ve sonrasında, diyelim işte Türk milletinin ortaya koyduğu tutum ve direniş, demokrasi direncine şahit olduktan sonra bu konudaki algıyı değişti diye hepimiz gözlemliyoruz."

"ZİKA virüsünden daha tehlikeli."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, bu konudaki heyet ziyaretlerinin süreceğini belirterek, "Bizde 'FETÖ örgütünün lobi şirketine ödediği para 8 milyon dolar' diye gayriresmi bilgiler var. Dolayısıyla yani bu bir devletin tanıtımında kullanacağı veya ne bileyim çok büyük bir sermaye, uluslararası şirketin kullandığı reklam parasından veya tanıtım parasından çok daha fazla, böyle bir örgüt bu. Yani ZİKA virüsünden daha tehlikeli." ifadelerini kullandı.