Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 81 ilin valisini kabulünde yaptığı konuşmada, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Cerablus bölgesindeki "Fırat Kalkanı Harekatı"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Cerablus'ta artık DAİŞ diye bir şey kalmadı. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Rai'de aynı şekilde. Orada da adımlarımızı attık, orada da yürüyoruz. Devam edeceğiz. Nereye kadar? Onu da açıklamaya gerek yok, bizim de kendimize göre bir planımız var. Bu plan nedir? Bu plan, Türkiye'nin sınırlarını güvence altına alma planıdır. Biz bir terör koridorunun oluşturulma gayretlerine 'evet' diyemeyiz. Hem burada diplomatik görüşmelerimizi yaptık, yapacağız ama bir diğer taraftan da biz bu sınırlarımızı terör koridoru olmaktan çıkartıp, bir barış koridoru haline getireceğiz. Bizim Suriye'nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok." ifadelerini kullandı.
Konya'da yakalanan canlı paniğe neden oldu! 

"Biz 20 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye kadar küçülmüş olan bir devletiz, bir ülkeyiz, bir milletiz. Biz tokluğu gördük ve şu anda da kimsenin topraklarında bizim gözümüz yok" diyen Erdoğan, herkesin de haddini bilmesi gerektiğini söyledi. 

Cerablus'ta Türkmeni ve Arap'ı ile bir zulüm yaşandığını belirten Erdoğan, "Onlara yapılan bu zulmü de defetmek de bizim görevimizdir. Bizim topraklarımız 780 bin kilometrekare ama bizim gönül topraklarımız çok geniş. İşte biz çok geniş olan gönül toprakları üzerinde oynamalıyız. Onun için de oralarda 'gelin diyen' o insanları biz yalnız bırakamayız." diye konuştu.

"Cerablus operasyonunun başarısı Suriye'deki tüm dengeleri alt üst etti"
"Neymiş efendim 'uluslararası hukukta o ülkenin hükümeti sizi çağırmazsa oraya giremezsiniz.' Kusura bakmasınlar. Biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz. Zaten o ülkenin yönetimi zalim. 600 bin insanı öldüren bir katilden mi izin alacağız?" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Zaten iş bu noktaya gelmeseydi şu anda Suriye çok farklı bir konumda olacaktı. Ne yazık ki o güzelim Suriye'yi bu hale getiren bu yönetim, bunun arkasında nasıl durulur ve Cerablus operasyonunun başarısı Suriye'deki tüm dengeleri alt üst etti. Başarı beraberinde yeni imkanları, yeni fırsatları da getiriyor. Türkiye'nin Suriye operasyonlarının hiç unutulmayan ve hesap edilmeyen bir şekilde hızlı ve başarılı yürümesi, dünya kamuoyunun bölgeye bakışını da değiştirdi. Bundan sonra bölgede Türkiye'nin içinde olmadığı, Türkiye'nin rızasının alınmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir."

ABD'li Ekonomistten ilginç teklif! 

Terör örgütleri PKK, PYD ve YPG'nin yoğunlaşan eylemlerinin, bugün Suriye'de kaybettiği yarın da Irak'ta kaybedeceği kazanımlarının sancısı olduğunun açıklığına dikkati çeken Erdoğan, "Çünkü aynı sıkıntı şu anda ne yazık ki Irak'ta da var. Bölge halkı da örgütü yalnız bırakmıştı, onu da söyleyeyim." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın eleman temini ve eylemlerine yerel destek bulma konusunda ciddi sıkıntı içinde olduğunu belirterek, bölge halkının örgütün kimlerin taşeronluğunu yaptığını, kendi evlatlarını kimler için ölüme gönderdiğini gördüğünü kaydetti.

Dünyaya seslenen Erdoğan, "Bakınız, benim milletim F16'lar ile bomba yağdırılırken, helikopter ile taranırken, tanklar üzerine gelirken onlar silahla yürümediler, onların elinde tek silahı vardı, o da bayrağıydı. Bir diğer silahı da imanıydı, onlar da onunla yürüdüler ve bu neticeye de böyle ulaştık." ifadesini kullandı.

"Adil davranmanızı istiyorum"
PKK ve iltisaklı kuruluşların devirlerinin kapanmaya doğru gittiği bir dönemde olunduğunu bildiren Erdoğan, "Terörle mücadelede verdiğimiz her şehidimiz, yüreğimizde açılan bir yaradır ama şunu da biliyoruz ki bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Eğer uğrunda ölen yoksa sadece kuru bir tarladır." dedi.

2 lira için 5 kurşun!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gerek FETÖ gerekse PKK terör örgütüyle mücadelenin önemli bir boyutunu da bunların kamu görevlileri içindeki uzantılarının tasfiyesi oluşturuyor. FETÖ konusunda ilan ettiğimiz olağanüstü hal çerçevesinde süratle birtakım adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Aynı süreci PKK terör örgütünün kamu kuruluşları içindeki destekçileriyle ilgili de yürütmeye başladık. Sizlerden ricam, bulunduğunuz illerde bu konuda kararlı ve dikkatli çalışmalar yapmanızdır. Benim tavsiyem şu, sizlerden memurları açığa alma noktasında bir yarışa girmenizi istemiyorum sadece adil davranmanızı istiyorum çünkü bizim değerlerimizde zulüm yoktur, adil davranalım, zulmedenleri yerinden alalım. Almazsak zulme devam olur. Ne tek bir terör örgütü mensubunun devlet içinde kalmasına ne de tek bir mazlumun zarar görmesine izin vermeyecek bir hassasiyetle çalışmalarınızı yürütmek mecburiyetindesiniz."

Devletin, devlet gibi davranmadığı yerde meydanın terör örgütü mensuplarına kalacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, onun için meydanın boş bırakılmayacağını belirtti.  
Ülkeye giriş yaptığı gibi derdestr edildi! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Şu milletvekilleri şöyle diyor, şu bakanlar şöyle diyor). Eğer bu tür sıkıştırmalar varsa İçişleri Bakanımız burada, görüşün. Başbakanımız hakeza. 24 saat telefonlarım açıktır, görüşürsünüz veya atlar gelirsiniz. Benim telefonumun saati yoktur. Aynı şeyi de sizden istiyorum." şeklinde konuştu.

"Vali, 24 saat esasına göre çalışır"
Valilerin görev süresinin sabah 9'da başlayıp akşam 6'da bitmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yöneticilerin 24 saat esasına görev yaptığını söyledi.
Acılı baba 3. kez çatıya çıktı! 

"Bu anlayışla çalıştığımız zaman bu devlet, devlet olur" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Aksi takdirde biz bir kabile olarak yaşamaya devam ederiz çünkü 'biz bir kabile devletinden buralara geldik' diyenler var ama ben ona katılmıyorum. Biz devlet doğduk, devlet olarak büyüdük ve bugünlere de öyle geldik. Sizler devletin, devlet gibi işlemesinden sorumlusunuz. Birilerinin aklına devlet deyince hala o eski alışkanlıklar, o eski görüntüler gelebilir. Halbuki Türkiye, ceberrut devlet anlayışından 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışına geçeli çok oldu. En başta valilerimiz olmak üzere, devleti temsil eden tüm görevlilerin bu anlayışla çalıştığına inanıyorum. Terör örgütleriyle mücadelemizi de kararlı, tavizsiz, kesintisiz ve aynı zamanda hakka, hukuka, adalete riayet ederek sürdürmek durumundayız. Eğer en başta siz bu hassasiyeti göstermezseniz aşağıya doğru hiçbir kamu görevlisinden bunu bekleyemezsiniz. Sizlerden yeni Türkiye'nin inşasına daha çok katkı sağlamanızı özellikle bekliyorum. Sadece terör örgütleriyle daha iyi mücadele ederek değil, bununla birlikte vatandaşlarımıza daha çok hizmet ederek, daha çok yatırım yaparak, daha çok gönül kazanarak bu kutlu mücadeledeki yerinizi almalısınız."

Zaman zaman vatandaşlardan "Valimiz bize çok yukarıdan bakıyor, alçak gönüllü değil, ulaşmakta çok zorlanıyoruz" şeklinde şikayetler aldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şikayetlere yakışan valimizin olduğunu zannetmiyorum ama demek ki bir sıkıntı bir yerde var veya olmuş bundan dolayı bu şikayet gittiğim illerde bana kadar gelebiliyor. Tevazuda toprak gibi olmalıyız. Hepiniz adeta bu konuda birer Mevlevi gibi davranın. Toprak gibi olun, mütevazi olun, asla bu konuda taviz vermeyin." dedi.

Erdoğan, millete hizmet için yola çıktıklarını aktarırken, valilerden de "hizmetkar olmanın tadına ulaşmalarını" istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu millet de yarın emri hak vaki olduğu zaman 'bizim öyle bir valimiz vardı ki tam bir gönül ehliydi, onda gurur, kibir hiçbir şey yoktu. Tevazu ehliydi. Zamanı gelir bakarsın kamyonun şoför mahalline oturmuş fakir fukaraya kömür dağıtır, zaman gelir bakarsın bütün çuvalları doldurmuş yanına kolileri almış gelmiş fakir fukaraya erzak dağıtır.' Bunu çok daha fazlasıyla duymamız lazım. Buna ihtiyacımız var, buna muhtacız ve asla, kata biz vatandaşımızdan 'ya çok gururlu, çok kibirli' denilmesini istemiyoruz çünkü bizim medeniyetimiz bunu gerektiriyor. Buna çok ihtiyacımız var."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşan Kurban Bayramını da kutlayarak tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diledi.