MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Atatürk Spor Salonu'nda partisinin Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Çanakkale, Kütahya, Bilecik ve Yalova milletvekili adayları ile il teşkilatları yöneticilerinin katıldığı, "24 Haziran Yeni Bir Doğuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Neden, Nasıl?" temalı "Bursa Merkezli Bölge İstişare Toplantısı"nda, büyük Türk milletinin dayatılan zulmeti milli imanla dağıttığını söyledi.

Türk milletinin dünden bugüne hep el ele, her zaman gönül gönüle bir ve beraber olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Esasen Cumhur İttifakı işte böyle doğdu. Cumhur İttifakı, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinden besleniyor. Cumhur İttifakı, Türk milletinin haslet ve haysiyetinden feyzalıyor." diye konuştu.

Cumhur İttifakı'nın Türk ve Türkiye düşmanlarının korkulu rüyası olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Cumhur İttifakı, tarihin en stratejik ve isabetli kararlarından biri olarak, milli vicdanda cevap ve cevaz buluyor. İttifak yerine 'itilaf' diyenler, imana dudak büküp ihanete el sallayanlar, cumhur yerine curcuna, cümbüş, yükseklik yerine çukurluğu tercih edenler, elbette milli iradenin ne dediğini anlayamazlar. Cumhur İttifakı'nın ruhunu, amaç ve kapsamını göremezler, görseler de hazmedemezler. Artık partiler arasında ittifak kurabilmenin önü açılmıştır. Mart ayı içinde TBMM'de yaptığımız düzenlemeyle ittifak, meşru ve kanuni bir zemine kavuşmuştur. Yeni hükümet sistemiyle birlikte ittifak oluşturmanın, ittifakla hareketin zarureti ortaya çıkmıştır. Cumhur İttifakı, yasal bir arka plana dayanmaktadır."

"Uyursak tutsak düşeriz"

Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın cumhurun kendisi, Cumhuriyet'in kader çizgisi olduğunu ifade ederek "Zalimlere, teröristlere, hainlere, küresel saldırı ve komplolara karşı ittifakla hareket ediyoruz. Kim ki Cumhur İttifakı'nı dinamitlemeye kalkışırsa kim ki Cumhur İttifakı'na vade biçip çürütmeye çalışırsa biliniz ki Türkiye'nin mahvına hizmet eden saat ayarlı alçaklardır." dedi.

Bugünkü ülke ve dünya gerçeğinde uyanık bir şuur ve dikkatin herkes için ertelenemez bir zorunluluk olduğunu anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Uyursak tutsak düşeriz. Uyursak öz değerlerimizden uzaklaşır, önüne gelenin, keyfi yetenin, canı çekenin denetim ve kontrolüne gireriz. Bu hakikatler, tarihi tecrübelerimizin hepimize uyarısıdır. Teyakkuz ve müessir bir irade gücünden hiçbir zaman mahrum olmadık, olamayız. Biliyorduk ki nefret saçan gözler üzerimizdeydi. Biliyorduk ki çetin bir coğrafyayı yurt tutmuştuk. Türk milletini punduna getirip Türkiye'yi tongaya düşürüp Türk vatanını tuzağa çekip öldürücü vuruşu yapmak için hazır bekleyen odakların kirli hesapları fazlaydı. Bu yüzden 'önce tedbir, sonra tevekkül' dedik. Tarihin ve coğrafyanın bizlere yüklediği sorumlulukları idrak ederek istiklalimize biçilen kefeni, giydirilmek istenen esir kıyafetini her seferinde yırtıp attık." 

"Bunlarda ne ilkeli duruş var ne ülke kaygısı"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin sözlerine değinen Bahçeli, şunları söyledi:

"Aynı gafil, terörle mücadelede adından takdirle bahsettiren şerefli bir Türk komutanının 'Apoletlerini sökeceğim' diyor. Nasılsa söküp takmaya alışmış. Kalbinde ve kafasında vatan mefhumu sönmüş esef ve endişe verici bu şahsın 'Cumhurbaşkanı olacağım' iddiası da tam bir deli saçması, fecaat boyutta bir akıl tutulmasıdır. İnceden inceye gerçek niyet ve fikriyatını deşifre eden CHP'linin işi bitmiş, pusulası şaşmış, dümeni kırılmıştır. PKK'ya umut veren birisinin Cumhurbaşkanı olması mümkün değildir. FETÖ'ye tek kelime laf etmeyen birisinin Cumhurbaşkanı olması ham hayaldir."

Bahçeli, İYİ Parti'nin cumhurbaşkanı adayının da CHP'nin adayı gibi PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istediğini aktararak, "Sözde Kürt sorunu çerçevesinde, İRA modeli öneriyor. Bunlarda ne ilkeli duruş var ne ülke kaygısı. Bunlar da ne erdem kalmış ne de siyasi ahlak ve adamlık." ifadesini kullandı.

"MHP kutlu mücadelede yeminlidir"

Bahçeli, Türkiye'nin etrafındaki çemberin giderek daraldığını vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Tehlike ve tehditlerin yoğunluğunda tırmanış gözlemlenmektedir. İç sorun alanları yaygınlaşırken, bölgesel ve küresel hercümerç kaygı verici ölçüde derinleşmektedir. Türkiye, çok cepheli bir mücadelenin, deyim yerindeyse yeni bir istiklal müdafaasının içindedir. Altını kalın bir şekilde çiziyorum ki husumetle husule gelenler, dört bir koldan tuzak ve kumpas kurmaktadır. Şu günkü şartlarda kalıcı ve köklü çareler yerine boş ve beyhude bahaneler peşinde koşmak zaman israfına, milli ümitlerin heba olmasına yol açacaktır. Eminiz ki ülkemiz, içine çekildiği badire ve belaları aşacak keyfiyette, yenecek kudrettedir. Buna inanmak, bunun için güçbirliği yapmak mecburidir."

"Artık taraflar, niyetler netleşmiştir"

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tam manasıyla oturması ve olgunluk kazanıp inşası için MHP'nin üzerine düşen görevi eksiksiz yapmaya azimli, istekli ve iradeli olduğunu bildirdi.

MHP'nin Türk ve doğru olduğunu, verdiği sözü sonuna kadar tutacağını kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:

"Türk milletinin kabul ve tasdik ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geriye dönüş yoktur. Artık çalıyı tepesinden sürümek ahmaklıktır. Mevcut sistemden dönmeye çalışanları, dönüş için çağrıda bulunanları, çaba gösterenleri tanımıyoruz, tanımayacağız. Bunlar ki getirdikleri su akmaz, yaptıkları baraj tutmaz, söyledikleri sözü kimseler yutmaz. Siyasetin dipsiz tencerelerine, camsız pencerelerine inanacak yoktur. Artık taraflar, niyetler netleşmiştir." 

Ülke ve millet açısından 15 Temmuz'un bir dönüm olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, "Bu itibarla hiçbir şeyin eskisi gibi olması beklenemezdi, Türkiye'nin acilen yeni bir atılım ve ilerleme sürecine girmesi lazımdı. 7 Ağustos Yenikapı ruhu ile oluşan milli birlik ve beraberlik şuurunun diri tutulması, Türkiye'nin sığ tartışmalardan kurtulup el birliğiyle düzlüğe çıkması amacıyla büyük bir sorumluluk üstlendik ve milletimizin bizlere yüklediği görevden kaçmadık." diye konuştu. 

Bahçeli, siyasi gündemde kronik çekişme ve çatışma konusu olarak duran temel sorunları bu anlayışla ele almak, ülkenin önünü açmak ve geleceğini planlamak durumunda olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bunların en önemlilerinden birisi de uzun zamandır ülkemizi meşgul eden yeni Anayasa kapsamında derinleşen hükümet sistemi tartışmalarıydı. 1982 Anayasası, cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarını klasik parlamenter sistemden farklı olarak daha geniş bir şekilde düzenlemiş ve bu durum çift başlılığın oluşmasına neden olmuştu. 1982 Anayasası'nın barındırdığı 'darbe ruhu', bugüne kadar yapılan 18 değişikliğe rağmen giderilememişti. 15 Temmuz'dan sonra geniş tabanlı, uzlaşmaya dayalı ve çift başlılıktan kaynaklanan krizleri bitirecek bir hükümet sistemine duyulan ihtiyaç göz ardı edilemezdi ve biz de bunun gereğini yaptık. Milliyetçi Hareket Partisi, millet yararına olduktan sonra her zaman, her zeminde uzlaşmadan yana olduğunu göstermiştir." 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Siyaset kurumunun dış müdahaleye açık olduğu, eksik ve aksak yönlerinin bulunduğu parlamenter sistemin ya revize edilmesi ya da yeni bir hükümet sistemi ile bu pürüzün tamamen ortadan kaldırılması için çağrıda bulunduklarını hatırlatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bu çağrımız Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından karşılık buldu ve yeni bir hükümet sisteminin yasal altyapısı için gerekli mutabakat sağlandı.15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasi mukavemetinin artırılması, devletin ve milletin bekasını tehdit eden unsurların engellenmesi hayati bir önem arz ediyordu. Türkiye'nin sistem değişikliğine gitmesini zorunlu kılan şartlar da 15 Temmuz darbe girişimiyle belirginleşmişti. Milliyetçi Hareket Partisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik ve bekamıza yönelik tehditleri etkisizleştirmek için alınması gereken tedbirleri aziz milletimizle paylaştık. Türkiye'nin içinde bulunduğu yüksek iç ve dış tehditler, bölgemizde cereyan eden şiddetli kaos ve istikrarsızlık ortamı, küresel vahşetin Türkiye üzerinde kurduğu baskılara karşı yönetim sistemimizden kaynaklanan açmazların giderilmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi mecburi hale getirmişti." 

"(Önce ülkem ve milletim) prensibiyle hareket ettik"

Bahçeli, Türkiye'nin beka sorunu yaşarken yönetim sisteminden kaynaklanan kuru, kısır ve bayağı tartışmalar ile oyalanmanın ülkenin geleceğinin aleyhine olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: 

"Bu tablo karşısında Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları göz önüne alarak, 'önce ülkem ve milletim' prensibiyle hareket ettik ve çözüm yolu gösterdik. Biz, Türkiye'nin yeni bir anayasa değişikliği ve hükümet sistemine ihtiyacı olduğu gerçeğiyle üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Aziz milletimiz 16 Nisan'da yapılan halk oylamasında yüzde 51,4 oranıyla millet, devlet, Cumhuriyet, Türkiye için 'Evet' deme iradesini göstererek sistem değişikliğine onay vermiş ve tezvirat üreten sesleri kesmiştir." 

Türkiye'nin siyasi kargaşa ve dış kaynaklı müdahalelere kapı aralayan yönetim sisteminin, yerini güçlü ve istikrarlı bir hükümet sistemine bıraktığını anlatan Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin ufkunu gölgeleyen önemli bir sorun, uzlaşma kültürüyle ortadan kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, gelecek yüzyılların teminatıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devlet çarkının pürüzsüz dönmesine, bürokratik oligarşinin kökünden bitmesine, kararların tesirli ve verimli şekilde alınmasına hizmet edecektir. Yeni sistemle birlikte kuvvetler ayrımı daha da netleşecek ve güçlenecektir. Yargı bağımsız ve tarafsız, yasama daha güçlü ve yürütmenin vesayetinden uzak, yürütme ise daha aktif ve seri hale gelecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milletinin irade ve istikbalidir. 24 Haziran ile birlikte yeni sistem tam olarak devreye alınacaktır. Biz de buna destek vereceğiz, kurum ve kurallarıyla yerleşmesine katkı sunacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin içinde TBMM'de yapacaklarımız çok fazladır. Denge ve denetleme görevini üstlenecek Milliyetçi Hareket Partisi, sosyal, siyasal ve ekonomik politikalara yön ve istikamet verecek siyasi bir mevkiye ulaşacaktır."