15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından, bulunduğu İngiltere’nin başkenti Londra’dan dönmeme kararı aldığını açıklayan Akın İpek, kentteki 3 ofisinde ve kendi soyadını plakasında taşıyan lüks aracı ve şoförüyle rahat bir yaşam sürüyor.

Koza Ltd adı altında İngiltere’ye kaçırdığı servetle, kentin merkezindeki Temple (Tapınak) semtindeki lüks, tarihi binada geniş bir ofisi merkez olarak kullanan İpek’in, kentin finans merkezi The City’de ve Gray's Inn Road’da da birer ofisi bulunuyor.

İpek'in Temple'daki ofisi, tarihte ve bugün pek çok komplo teorisine konu olan Templar Şövalyelerinin İngiltere'de 12. yüzyılda inşa ettikleri ve daha sonra Hospitalier Şövalyelerine intikal eden karargah kilisenin birkaç sokak altında yer alıyor. Ülkenin tarihi hukuk merkezi konumundaki semt, büyük avukatlık bürolarına ev sahipliği yapıyor. Londra'nın merkez adliyesi de Temple semtinde bulunuyor.

Davaları kaybetti

İngiliz mahkemelerinde, kayyumlara devredilen Türkiye'deki Koza Holding’e karşı açtığı davaları bu yıl içinde kaybeden İpek, kentteki diğer FETÖ mensupları ile de ilişkisini sürdürüyor.

İngiltere Yüksek Mahkemesi geçen hafta İpek'in şirketin varlıklarını kişisel hukuki masrafları için kullanmasına izin vermemişti.

Mahkeme, Koza Altın’ın İngiltere’deki iştiraki Koza Ltd’in İpek’in kişisel hukuki mücadelesini finanse etmek zorunda olmadığına hükmetmişti. Alınan kararda İpek’in, şirkete ait on milyonlarca doları banka dekontları ve diğer belgelerle sakladığının kanıtlanması etkili olmuştu.

FETÖ çatı davasının firari sanığı Koza Holding eski yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek'in de aralarında bulunduğu 45 sanığın yargılandığı Koza İpek Holding davasının da sanıkları arasında bulunuyor. Firari Akın İpek hakkında yakalama kararları bulunuyor.

İpek, "terör örgütü yöneticiliği, terörizmin finansmanı, zimmet ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından hakkında başlatılan ceza soruşturması sırasında verilen, arama, el koyma ve kayyum atama kararları nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakları ile ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Mahkeme, İpek'in, adil yargılanma, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddialarını "kabul edilemez" bulmuş ve mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar vermişti.