Akşam gazetesi yazarı Emin Pazarcı'nın Başkanlık konulu yazısı;

Başkanlık ekibi

Başbakan değişti, AK Parti’nin karar organının yüzde 50’si ile Kabine’nin üçte biri yenilendi, verilen mesajlar netleşti. Mesajlara ve ortaya çıkan tabloya bakınca, yeni kadroya “Başkanlık ekibi” adı verilebilir.
Önce Kabine’deki isimlere bakalım…

Başbakan Yardımcılıkları, Nurettin Canikli ve Veysi Kaynak gibi isimlerle yenilendi. Canikli, AK Parti içinde kendisini ispat etmiş, çalışkan ve ekonomi nosyonu olan bir isim. Veysi Kaynak ise, hem yerel yönetim, hem de hukuk geçmişine sahip. Yeni dönemde ihtiyaç duyulacak bir geçmişi var.
Aile Bakanlığı’na getirilen Fatma Betül Sayan Kaya, Erdoğan’ın danışmanlığını yaptı. AK Parti içinde de başarılı çalışmalarıyla öne çıktı. Sürekli sıkıntılar ve tartışmalarla gündeme gelen Aile Bakanlığı’na ciddi bir dinamizm getirebilir...

***

Hürriyet yazarı Ahmet Altan'ın yeni kabine üyeleri değerlendirme yazısından birkaç satır...

Yeni kabineden çizgiler
Gidenler, gelenler ve değişenlere dair notlar

NABİ AVCI
 

Camianın en entelektüel ismi olan Nabi Avcı, neden ta en başta Kültür ve Turizm Bakanı değil de Milli Eğitim Bakanı yapıldı, anlamış değilim. Nabi Avcı, bu bakanlıkta fark yaratacaktır.

YALÇIN AKDOĞAN 
Ahmet Davutoğlu’na yakın olduğu için gittiyse... Ahmet Davutoğlu’na asıl yakın olan Lütfi Elvan nasıl oldu da kabinede kaldı? Gidişinin Davutoğlu ile alakası yoksa... Akdoğan niye gitti? Hey Abdülkadir Selvi! Bir izah lütfen?

RECEP AKDAĞ 
Ulaştırma alanında Binali Yıldırım neyse... Sağlık alanında Recep Akdağ odur. AK Parti iktidarının başarılı olduğu iki alandan birinin başındaki isimdi. Bakalım, sağlık alanında yine fark yaratabilecek mi?

Binali Yıldırım nasıl iyi bir konuşmacı olur?
SAYIN Binali Yıldırım.
Hitabet alanında...
Belki bir Cicero, belki bir Tayyip Erdoğan olamayabilirsiniz.
Ama bugünkünden çok daha iyi olmak elinizde...
Sayın Binali Yıldırım.
İyi bir hitabetin önceliği ne ses yükseltmek ne ses indirmek, ne hızlı konuşmak ne yavaş konuşmaktır.
İyi bir hitabet için öncelikle nefesinizi doğru ayarlamanız gerekiyor.


Bakar mısınız, cam evde oturanlar, başkasının evini nasıl da korkmadan taşlıyorlar.
Binali Bey’e diyorlar ki:
- Kongre yetmez.
Rüştünü ispat için seçim kazanman lazım.
Bunu sokaktaki vatandaş söylese eyvallah... Ama söyleyenler kim?
Hayatında hiçbir seçim kazanamamış insanlar.

**
Yenişafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu'nun yeni hükümeti değerlendirme yazasısı

İlk adım: Süreklilik


Parti Kongresi'nden sonra ilgili en önemli aşama, yeni dönem açısından kendi başına bir gösterge olabilecek Bakanlar Kurulu terkibiydi.



Bakanlar Kurulu değişik açılardan yorumlanacaktır. Ancak sanırız, temel husus, Erdoğan ve Yıldırım ikilisinin sürekliliği tercih etmiş olmalarıdır.


Süreklilik pek çok açıdan karşımıza çıkıyor.


Önce Kürt meselesinden cemaatle mücadeleye, yargı politikasından dış siyasete kadar AK Parti'nin son dönemde siyasi eksenini oluşturan konularla ilgili bakanların Adalet, İçişleri, Dışişleri Bakanlarının yerlerini korumuş olmasıdır. Bu tercih, şüphe yok ki, her şeyden önce bu konularda sürdürülen politikaların başarılı bulunduğuna ve ana çizginin korunacağına işaret ediyor.

**

Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'ın gündemi değerlendiren yazısı

Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve şimdi de Binali Yıldırım... Başbakanlık koltuğunda nöbet yine Teknik Üniversitelilere geçti. Yıllar önce Recai Kutan'la sohbet ederken "Bizim gençliğimizde mühendis olmak özenilen bir hedefti. Ama sonra siyasete gireceğimi bilseydim ya hukuk ya da siyasal bilgiler okurdum" demişti. Genç kızlar için de ideal koca adayları önceleri valiyken, kaymakamken, sonraları da "Hem mühendis, hem de katı var" söylemi öncelik kazanmamış mıydı? "GAP'ı gaptırmam" Sonuçta "Politikacı" ile "Teknokrat"ın birlikteliğinden doğan "Politokrasi" yeniden siyasetin merkezinde... Barajları, köprüleri, tünelleri ve büyük alt ve üst yapı projelerini isimleri ile özdeş kılmayı hedefleyen siyasi kadroların bir temsilcisi de, Binali Yıldırım değil midir? Turgut Özal'ın sahip çıkması üzerine Süleyman Demirel'in "GAP'ı kimseye gaptırmam" dediğini unuttunuz mu?