Türkiye'nin sınır güvenliğinin korunması ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar veren terör örgütü DEAŞ'a yönelik 2016 yılında başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı ile güney sınırında yer alan Cerablus, Bab ve Çobanbey gibi şehirler terörden arındırıldı.

Esed rejiminin baskıları ve terör örgütlerinin tehditleri nedeniyle topraklarını terk ederek Türkiye'ye sığınan binlerce aile, Fırat Kalkanı bölgesinde sağlanan huzurla beraber ülkelerine dönmenin mutluluğunu yaşıyor.

Harekat öncesi nüfusu 3 bine kadar gerileyen Cerablus ilçesi, artık köylerde bile sağlanan asayiş ve istikrarla ülkelerine dönen 100 binin üzerinde sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Bab ve Çobanbey gibi şehirler de ülkesine dönen binlerce ailenin yeni bir yaşama yelken açtığı önemli yaşam merkezleri arasında yer alıyor.

Altyapı ve üstyapı eksikleri Gaziantep Valiliği koordinasyonunda, Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kamu kuruluşlarınca giderilen bölgede, terör örgütleri YPG/PKK-DEAŞ'ın işgalinin sona erdirilmesi için Afrin ve beldelerinde başlatılan Zeytin Dalı Harekatı, mazlumlara ülkelerinde huzur içinde yaşama olanağı sunacak.

Güvenlik koridoru

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geriye dönüp baktıklarında Fırat Kalkanı Harekatı'nın bölgedeki güvenlik açığının giderilmesi açısından ne kadar önemli bir karar olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.

Türkiye'nin toprak bütünlüğünün yanı sıra sınır illerinin güvenliği açısından önem taşıyan harekat sonucunda bir güvenlik koridoru oluşturulduğuna, ardından bölgenin DEAŞ terör örgütünden temizlenmesiyle başta Cerablus olmak üzere birçok yerde hayatın hızla normalleşmeye başladığına dikkati çeken Şahin, sığınmacıların kendi evlerine dönmek ve hayatlarına devam etme gibi çok yüksek bir talepte bulunması üzerine bölgede yerel kalkınmayı hızlandırmak için bazı adımlar attıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla Gaziantep Valiliğinin koordinasyonunda terörden arındırılan yaşam merkezlerinde genel temizlik yaparak işe başladıklarını, 5 yıl boyunca elektrik ve su problemi yaşayan alanların büyük bir tahribata uğradığını anlatan Şahin, şöyle devam etti:

"Temizlik çalışmaları sırasında 70 kamyon malzeme topladık. O bölgeyi tamamen temizlendikten sonra okulların onarılması gerekiyordu, Türkiye olarak onu yaptık. Sağlık Bakanlığı hastanesini kurarken, Enerji Bakanlığı Karkamış'tan elektrik sağlarken biz de güvenilir içme suyunun temini için yoğun şekilde çalıştık ve 15 gün içerisinde bunu sağladık. Hayatın normalleşmeye başladığını, insanların aileleriyle tekrar yerine yurduna dönmeye başladığını gördük. 3 bin olan nüfus bir ayda 50 bine, hatta köyleriyle 100 bine çıktı. Bu tecrübe büyük bir moral ve motivasyon verdi hem kendi halkımıza hem onlara. Komşularımızda DEAŞ gibi terör örgütleri olmaması şehir psikolojimizi ve bölge psikolojimizi normalleştirdi. Arkasından bu dönüşlerle beraber bölgede büyük bir asayiş ve huzur ortamı oluştu. Güvenlik koridoru beraberinde bir huzur koridoruna dönüştü. Fırat Kalkanı bölgesine yönelik dönüşlerin hızla artmasıyla mültecilerden kaynaklı, yönetilmesi gereken pek çok sorun alanları ve yükler de azalmış oldu."

Sıra Afrin'de

Bölgede sağlanan istikrarın Fırat Kalkanı Harekatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini ayrıca Zeytin Dalı Harekatı'nın gerekliliğini de ortaya çıkardığını aktaran Fatma Şahin, "(Fırat Kalkanı) Orada başarılan eğer bütün hat boyunca başarılırsa yaklaşık 1 milyon kişi hızlı bir şekilde ülkesine dönecek. Böylece bir koridor oluşturulacak. Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği 'Afrin'in Afrinliler tarafından, gerçek sahipleri tarafından yaşatılması' noktasındaki o duruş hepimizin elini kuvvetlendirecek." diye konuştu.

Bölgenin terör örgütlerinden arındırılmasının ardından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bir dizi çalışmayı hayata geçireceklerine dikkati çeken Şahin, şunları söyledi:

"Su, kanalizasyon gibi altyapı çalışmalarıyla beraber, sosyal belediyecilik, okul onarımı ve oyuncak grubu da dahil insan yaşamına dokunan çalışmalarda önemli projeler üreterek sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle komşularımızın hayatını hızla normalleştirecek ve yaşam kalitelerini artıracak sosyal projeleri üretip bölgesel rahatlamayı ve huzuru birlikte inşa etmiş olacağız."