Ordumuzla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu, destanlar yazıyor. 9 Ekim 2019 tarihinde başlayan “Barış Pınarı Operasyonu” Türk-Arap kardeşliğini fevkalade geliştirerek devam ediyor. Allah’ın izni ile bu operasyonlar Kudüs’ün fethiyle sonuçlanana kadar devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın…
Bu söylediğim hususlar belki bazılarına hayal gelecektir. Lakin şu hususu kimse unutmasın. Biz Türkler ve Araplar ne zaman dinimize sarılmış isek işte o zaman dünyanın efendisi olmuş bütün kavimlere hükmetmişizdir. Yok eğer; ne zaman İslam ahlakından uzaklaşıp zevkü safa alemine dalmış isek perişan olup çıkmışızdır.
İşte Selçuklu ve Osmanlı Devletleri çok güzel bir örnektir. Arap kardeşlerimizle yan yana omuz omuza verdiğimizde önümüzde hiçbir dünyevi güç barınamamıştır. Tarih bize şu dersi vermiştir ki Moğollar ve Haçlılar, defalarca kılıçtan geçirilip cehennemin dibine gönderilmiştir.
Bu gerçeği gören Yahudi ve Haçlılar, yeniden mağlup olmamak için Arap kardeşlerimizle aramızı açmaya çalışmış her türlü desise ve yalanı üretmişlerdir. Örneğin; Çanakkale’de Kafkasya’da on binlerce Arap kardeşimiz bizimle omuz omuza çarpışıp şehit düşmüştür. Gerçekler bu kadar açık ve net iken bazı Sabetay Yahudisi ahlaksız serseriler, aynı çöl bedevisi bazı kabilelerin askerlerimize saldırmasını bahane tutarak Arapları düşman haline getirmeye çalışmışlardır.
Ne gariptir ki; milyonlarca altın ile Mekke Valisi Hüseyin’i isyana teşvik eden İngilizler, hiçbir zaman suçlu ilan edilmezken; birlikte savaştığımız Araplara kin kusan bedbahtlar türemiştir. Arap kılığına girmiş Lawrens’ler sırtımızdan bıçaklamış iken Arap kardeşlerimiz “günah keçisi” ilan edilmiştir.
İşte şimdi Türkler ve Araplar uyanmıştır. Yahudi ve Haçlıların yalanlarına kanmamaktadırlar. Nasıl ki ilk üç operasyonda Suriye’de büyük başarılar kazandık; Allah’ın izni ile şimdi çok daha büyük destanlara imza atacağız. Önümüzde ister ABD çıksın ister Rusya, hiçbir şekilde duramazlar. Eninde sonunda kuyruğunu kısıp bu İslam topraklarından defolup gideceklerdir.
ABD ve Rusya, kendi aralarındaki gizli anlaşmalar nedeni ile asla bir sıcak çatışma içine girmemişlerdir. Yakın bir örnekten yola çıkarak şunu söyleyebiliriz:
Bundan birkaç yıl önce Obama döneminde yüze yakın Tomahawk füzesi fırlatan ABD, Rus askerleri zarar görmesin diye bunu haber vermişti. Ruslar da Esed rejimine haber vermiş dostlar alışverişte görsün diye milyarlarca dolarlık güdümlü füzeler, değeri bir milyon dolar bile etmeyen kümesten binaları vurmuştu.