Bundan 8 yıl önce Aden Körfezinde korsanlarla karşılaşmış bir hayli heyecanlı anlarımız olmuştu. Yazı dizisi olarak denizcilik sitelerinde paylaştığım bu hatıralarımı paylaşarak denizciliğin ne kadar güç şartlar altında yapıldığını ifade etmek isterim. İşte bu hatıralarımdan sadece bir tanesi şu şekilde olmuştu. Gemimiz Kızıldeniz’i aşmış Babülmendep Boğazına gelmişti. Gemi personeli de bende boğazı geçtikten sonra Aden körfezinde ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Elden geldiğince korsanlara karşı tedbir almaya çalışıyorduk. Şimdilerde uygulanan dikenli tel gibi önlemler o tarihlerde pek uygulanmıyordu. Aslına bakarsanız bu dikenli tellerin çok fazla bir caydırıcılık sağladığını da düşünmüyordum. Fakat talimatlar gereği ne isteniyorsa yapmaya çalışıyor Aden körfezini kazasız belasız geçmek için çaba sarf ediyorduk. Bu nedenle hepimiz makinacı güverteci demeden bütün denizciler gözcülük yapıyor gece gündüz korsan teknesi görmeye çalışıyorduk. Aden Körfezi'nde korsanlara karşı Koalisyon ülkelerine ait savaş gemilerinin koruduğunu iddia ettikleri bir koridor açılmıştı. Bu sayede bölgeden geçen bütün ticaret gemileri emniyetle Körfezden geçebileceği söyleniyordu. Fakat alınan tedbirler yeterli değildi ve korsan saldırıları hız kesmek bir yana daha da artmıştı. Inmarsat uydu sisteminden aldığımız bilgilere göre 2009 yılında son üç ayda 184 korsan saldırısı rapor edilmiş ve saldırılar sonucu 54 gemi korsanlar tarafından ele geçirilmişti. Elbette rapor edilmeyen saldırılarda bulunmaktaydı ve belki de bunlardan bazıları yine korsanlar tarafından kaçırılmış olabilirdi. Yine de verilen bu sayılar dehşet vericiydi. Ticaret gemilerinden bir konvoy oluşturması istenmişti. Bizde bu talebe uygun olarak aynı sürate sahip üç gemi bir araya geldik ve konvoyumuzu meydana getirdik. Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Korsan Önleme Kontrol Merkezi'nin tavsiyeleriyle üçlü bir konvoy oluşturduk ve bu şekilde yolumuza devam etmeye başladık. Uzunluğu 400 mil genişliği 5 mil olan bir koridoru güya içlerinde bir Türk gemisinin de bulunduğu Koalisyon Savaş Gemileri koruyordu. Bu koridora girmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. Nitekim çaresiz olarak Korsan Önleme Merkezi'nin tavsiyelerine uymak zorunda kalmıştık. Bu koridor aslında bizden çok korsanların işine yarıyordu. Zira kaçırmak istedikleri gemileri koskoca körfezde değil de sınırları herkes tarafından bilinen belirli bir koridor içinde buluyorlardı. Nitekim girişimizden sonra daha ilk saatlerde korkulan oldu ve “Titan” isimli bir Yunan gemisi korsanlar tarafından kaçırıldı. Bu olay gemiciler gibi benim üzerimde de çok moral bozucu oldu. Zira kaçırılan gemi kaptanı telsizden yardım istemiş, korsanların gemiye çıktıklarını söyledikten bir iki dakika sonra telsiz yayını susmuştu. Birkaç mil önümüzde cereyan eden korsan saldırısı başarılı olmuş bu olayı Horizon 1 adlı bir Türk gemisinden duyabilmiştik. Korsan saldırılarının en çok yaşandığı bir zamanda Aden körfezinden geçiyorduk ve işler hiç de iyi gitmiyordu. Henüz “yaz musonları” başlamamıştı. Muson fırtınaları korsanlar için çok caydırıcıydı çünkü Aden körfezi bu fırtına mevsiminde sert “lodos” rüzgârları ile dolar küçük tekneler için çok tehlikeli olurdu.