Çok zeki olmaya gerek yok. İstanbul Sözleşmesinin değiştirilmesini istediğimiz maddeleri ve bu sözleşmeye dayalı olarak çıkarılan 6284 sayılı yasa, çok tehlikeli ve uygulamada kaldığı müddetçe, bu tür cinayetler süratle artacaktır. Daha nice aile faciaları yaşanacaktır. Çünkü ateşe körükle gidilmektedir. Böyle giderse bu dehşetli cinayetler devam edecek işin içinden çıkılmaz hale gelecektir.

İstanbul Sözleşmesinin feshi, ya da değiştirilmesinin gündemde olduğu şu günlerde, Soros başta olmak üzere, Siyonist güçler, tüm imkanlarıyla, bu sözleşmenin değiştirilmemesi için propagandaya geçmişlerdir. Soros gibi fitnenin finansörleri bizzat milyarlar harcayarak, tüm haber kanallarını ve sosyal medya ile, kadın kuruluşlarını aynı doğrultuda kullanmaya kalktılar. Çünkü onlar için Türkiye; çok önemli bir ülkeydi.

Bu kuruluşların amacı, nihai hedeflerine ulaşmak için, tarım, insan sağlığı ve toplumsal sistemlerin tümünü tarumar etmek ve sonunda, kendi krallıklarını ilan ederek bir dünya devleti kurmayı amaçlamaktadırlar.

Bu maksatla uzun yıllar sinsice çalışarak ciddi mesafeler kat ettiler. Her türlü fitne çıkarılarak bürokratik, ekonomik, siyasal ve askeri yönden dünyayı hakimiyetleri altına çalışıyorlar. Şimdi tahrif edilmiş Tevrat’ta geçen ve Siyonistlerin amacıyla bu amaca ulaşmak için kendilerine yol gösteren maddelere bakalım:

“Sizden büyük ve kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız. Ayak tabanınızın bastığı yer sizin olacak. Önünüzde kimse duramayacak. Tanrınız, dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyara koyacaktır”. “O gün Rab, Abram (İbrahim)’ la ahdedip dedi: Mısır ırmağından (Nil), büyük ırmağa (Fırat) kadar, bu diyarı senin zürriyetine verdim”. “Evet, bütün krallar o’na secde etsinler, bütün milletler o’na kulluk etsinler”. “İşte benden sana miras olmak üzere, milletleri; mülkün olarak, yeryüzünün uçlarını da vereceğim”. “O gün, çepeçevre sağda ve solda, bütün kavimleri yiyip bitirecekler”. “Sen benim cenk topuzum ve harp silahımsın ve seninle milletleri kıracağım ve seninle ülkeleri helak edeceğim”. “Ve her kes kardeşine karşı ve her kes komşusuna karşı, şehir şehre karşı ve ülke ülkeye karşı cenk edecekler ve ruhu içlerinde kalmayacak”.

Bu maksatla Soros tarafından harcanan paralarla, harıl harıl, İstanbul Sözleşmesinin maddeleri hakkında yalan ve yanıltıcı bilgiler ortalıkta dolaştırılmaktadır. Hatta işin utanmazca tarafı da, İstanbul sözleşmesine karşı olanların, Feto’cu olduğu hakkında iftiralar atılmasıdır. İstanbul sözleşmesinin iptalini isteyenler kötülenmekte ve iktidar üzerindeki tesirleri kırılmak istenmektedir.

İstanbul Sözleşmesini okuyup inceleyerek madde madde, yanlış olup ta değiştirilmesini isteriğimiz kısımlarını açıklamak gerekiyor. Bu maddelerin kadın hakları savunulmasıyla hiçbir alakası olmadığı gibi, bilakis kadını tahrip etmekte, kadın haklarını, aile bireylerini ve tümüyle aileyi, sonunda da toplum değerlerini ayaklar altına almaktadır.

Bu sözleşmenin özetlediğimiz ve mutlaka değiştirilmesini istediğimiz maddeleri şu şekildedir:

1. 3/b Madde ve fıkrası, eş yanına bir de partner deyimini eklemiş ki, bu deyimle “eşcinsellik ve homoseksüellik” yasal alt yapıya kavuşturulmuştur. Sapıklık; partner ifadesi ile ev arkadaşlığı adı altında meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.

2. 4/3 Madde ve fıkrası, cinsel yönelim adı altında sapıklık temel haklar arasına alınmıştır. Bu sayede eşcinsellik, homoseksüellik ve lezbiyenliği de cinsel hürriyet adı altında kabullendirmek için, yasal alt yapı oluşturulmuştur.

3. 4/4 madde ve fıkrasıyla, kadınlar lehine alınacak hiç bir karar ayrımcılık sayılmayacak, denilmektedir. Kısaca kadınları korumak adına aile feda edilmektedir.

4. 4. Maddede “aile” olarak tercüme edilen kelime asıl metinde, “domestik” olarak geçmektedir. Domestik, ortak ev arkadaşlığı olup, aile deyimi kalkıyor ve eşcinsel ilişkilerle ilgili oluşturulacak ikametleri de kapsamaktadır.

5. 7. Maddeye göre, devletin alacağı tedbirler (ki, aşağıda bu tedbirler gelecek), tüm sivil toplum örgütlerini de kapsayacaktır.

6. 9. Maddeye göre, devlet (LGBTİ gibi) sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına itibar edecek ve onlarla bu konuda her türlü birlikteliği sağlayacak, teşvik edecek ve güç verecektir.