AK Parti Siyaset Akademisi yedinci haftasında yine birbirinden kıymetli uzmanların dersleri ile devam etti. İlk dersi cumartesi günü Prof. Dr. Mehmet Emin Köktaş, ikinci dersi ise Ufuk Ulutaş verdi. Pazar günü ise ilk dersi, Prof. Dr. Gürsel Öngören, ikinci dersi de Abdulkadir Özbek verdi. Oldukça verimli geçen derslerde not tutmaya devam ettim. Bu haftaki köşemizde de bu notlara yer vereceğiz. 

Türkiye’nin Toplum Yapısı ve Siyasal Kültürü konu başlığı ile ilk dersi Prof. Dr. Mehmet Emin Köktaş hocamız verdi. Dersimizden köşemize yansıyan notlarımız ise şu şekilde oldu:

Sorunların farkına varmak, çözümü kolaylaştırıyor. Bir daha darbe olmayacağından emin misiniz diye sorsak kimse ‘eminiz’ diye bir cevap vermez. 12 kere yapılmış/denenmiş darbe olayının 13’üncü kez yapılmayacağından emin olamadığımız müddetçe tam demokrasiden söz edemeyiz. Bir generalin rüyasında gördüğü darbeye verdiği tepki oldukça önemlidir. Ülkemizin de acilen yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. 

Bir toplumun değer dünyasını anlamak istiyorsanız, o toplumun toplumsal yapısını ve siyasal kültürünü anlamak zorundasınız. Bir toplumun siyasal yapısı, o toplumun siyasal kültürü ile uyumuna bağlıdır. Irak, Suriye ve Mısır gibi ülkelerde yaşanılan sıkıntıların temeli buna dayanmaktadır. 

Bir toplumda yaşayan insanların siyasal sistemine karşı duyduğu duygu, tutum ve düşüncesine siyasal kültür denir. Almanya’da bu tarz akademiler her ilde 40 yıldır yapılıyor. Ve her ilde 10 farklı yerde yapılıyor. Bütün dini ve siyasilerin akademileri de mevcuttur. Cumhuriyetimizin kuruluşunda hiçbir itiraz olmadı. Problem daha sonrasında kurulan siyasal sisteme oldu. 

Modern batı kendi tarihi üzerinde kurulmuştur. Örneğin, Latince bütün batıyı kuran ölü bir dildir. Sosyal bilimlerde ki bütün kavramlar Latincedir. Günlük ve akademik anlamda kullandığımız kavramların ne anlama geldiğini dahi bilmiyoruz. Mesela, rektör: eyalet papazı, dekan: şehir papazı demektir. 

Biz neden kendi köklerimiz üzerinden inşa etmemekteyiz. Kültürümüzün birinci ana dayanağı; Osmanlıdır. Bundan dolayıdır ki 90 yıllık bir cumhuriyet sürekli sallanmaktadır. Çünkü biz kendi kültürümüz üzerine inşa etmedik. Bir beylikten 6 yüzyıl devam eden bir sistem nasıl yapıldı? Amerika dahi Türkiye’den daha fazla Osmanlıyı incelemiştir. Osmanlıyı devlet yapan ve sistemi kuran Fatih Sultan Mehmet’tir. 

Devletin varlığı sağlam bir sisteme borçludur. Mesela Timur ve Büyük İskender gibi liderler kendi sistemlerini kuramadıkları için onların gidişi ile birlikte devlette gitti. 
Biz Osmanlı devletini boş verdik. Cumhuriyet ile birlikte kurulan Eti Bank, Sümer Bank gibi isimler neden kullanıldı. 

Neden tarihimize ait kavramlar kullanılmadı? Libya, Afrika gibi yerlerin tarihi Osmanlı olmadan yazılamaz. 

Tarih bizi sürekli zorluyor ama biz kaçmaya devam ediyoruz. Bu dinamiklerimizi kullanmamız lazım. Ondan dolayıdır ki sadece bizim ülke vatandaşlarına ait bir söylem vardır: bulunduğumuz yeri hak etmiyoruz!

Avrupa Birliği, 50 yıl sonra kendini taşıyamayacak. Bunun içindir ki, yeni göç ihtiyacı vardır. Bu göç dalgasında kesinlikle Müslüman Türkleri istemiyorlar. Çünkü adapte olma sıkıntısını yaşıyorlar. 

Hiçbir zaman ikinci olmayı kendilerine yediremiyorlar. 

İlla ki birinci olacaklar. Tüm bunları sağlayan şey, şuurumuz da Osmanlının olmasıdır.