Fuat Sezgin Hoca, yapmış olduğu çalışmalarla Müslüman ilim adamlarının yüz akı olmuştur. Halen İstanbul Gülhane Parkında hizmet veren “İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi” bu zatın ciddi katkıları ile meydana getirilmiştir.

Frankfurt’ta kurduğu Johann Wolfang von Goethe Üniversitesi Arap-İslam Bilimi Tarihi Enstitüsü ve Müzesinde çalışmalarına devam ettikten sonra çok yakın bir zamanda Türkiye’de vefat eden Fuat Sezgin, yaptığı çalışmalar ile Rönesans aydınlarının hilelerini ve bilim hırsızlığını ortaya koymuştur.

İntihal yani başka bir kişinin eserini izni olmaksızın kendi adı ile yayınlamak günümüzde ciddi bir suçtur. Fakat bu suçu Batılılar 50 yıl öncesine kadar hiç utanıp sıkılmadan işlemişler Arapça eserlerden Latinceye tercüme ettikleri bilgileri kendi adlarını kullanarak yayınlamışlardır. Bütün insanlık; Avrupalıların bu bilim hırsızlığını Batı’nın emperyalist gücü ve zorbalığı karşısında kabul etmek zorunda kalmıştır.

Kendilerini ve Batı Medeniyetini bütün insanlardan üstün gören ırkçı yaklaşım şiddete başvurarak neredeyse bütün insanları iki asır boyunca köleleştirmiş ve sömürmüştür. Sadece sömürmekle kalsalar iyiydi. Bunun yanında bir de kendilerini bilimin öncüsü saymışlar utanmadan tüm insanlığın ortak malı olan bilime ırkçılıkla kendi adlarına sahip çıkmışlardır.

Samuel P. Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” adı altında son yıllarda ortaya dökülen safsatanın özü işte budur. Maksat İslam dünyasını ve Doğu medeniyetlerini aşağılamak ve bu sayede iki yüzyıldan beri sürdürmeye çalıştıkları ırkçı ve emperyalist Batı medeniyetini göklere çıkarmaktır.

İşte Fuat Sezgin Hoca kaderin bir cilvesi ile 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında vatanını terk etmek zorunda kalmış ve yurt dışında yapmış olduğu çalışmalarla gerçeklerin ortaya çıkmasına hizmet etmiş bir bilim adamımızdır. Ne yazık ki darbeci olmadığı ve riyakârlığı beceremediği için vatanından uzakta gurbet ellerde yaşamını sürdürmek zorunda kalmıştır.

Fuat Sezgin kendisinden övülerek bahsedilmesini istememektedir. Bundan şiddetle kaçmaktadır. Ülkesi için hizmet etmeyi ilerlemiş yaşına rağmen bırakmayan bu zat ile ilgili olarak çok sözüm vardır. Allah nasip ederse yapmış olduğu çalışmalardan ve özellikle denizcilik konusunda İslam aydınlarının, Türk ve Arap denizcilerinin insanlığa sunmuş olduğu katkıları anlatmaya çalışacağım.

Şimdilik sadece intihal suçu ile ilgili olarak birkaç hususu dile getirmek istiyorum:

Müslüman bilim adamları yazmış olduğu eserlerde daima kaynak göstermişler kendi keşfettikleri hususları dahi yararlandıkları âlimlerin eserlerine dayandırarak neşretmişlerdir. Bu bilimsel ahlakın yerleşmesinin en önemli sebepleri arasında hadis ilmi ve hadisleri rivayet eden zatların tek tek belirtilmesinin rolü vardır.