Yeryüzünde çok uzun süredir hüküm süren insanoğlunun belli başlı temel esaslar çerçevesinde hayatlarını sürdürdüklerini söylemek mümkün. Bu esasları belirleyen en başlıca unsur Allah’u Teala’nın kullarına indirdiği kitaplardır.

İnsanların birbiriyle giriştikleri kavganın çözüme kavuşması için yazılmış adalet yazıtı, aile içi ilişkinin nasıl sürdürülebilmesi adına tavsiye, büyük grupların kendi içlerindeki anlaşmazlıklar içerisine düşmemeleri aksi halde olurda anlaşmazlığa düştüklerinde başvuracakları bu kitaplar sayesinde Rablerinin buyruklarını öğrenip, aralarındaki bu uyuşmazlığı gidermeleriydi.

Nitekim Allah (cc) insanlara emirlerini ve yasaklarını bildiren kitaplar göndermiştir. Her devirde indirilen bu kitaplar indirildiği döneme uygun ve zamana uyan ihtiyaçlara cevap verecek mushaflardan oluşmaktaydı.

Kitaplar sadece peygamberlere gönderilmiştir. Kullarına kendi yolunu bildirmiş, aksi yolun sapkın yol olduğunu ve inkar edenlerin ahiret hayatında elem dolu azaplar çekeceğini cehenneme gönderileceklerini çeşitli ayetlerle bildirmiştir.

Kur’an-ı Kerim Allah’ın (cc) sözüdür. Yeryüzüne muhatap olarak Müslümanların seçilmiş olan son kitaptır. Dünya hayatında birbirleriyle Hayır işlerinde yarışanlara cenneti, hayasızlık ve edepsizlik narası peşinde koşanlar için ise cehennemi müjdeler.

Diğer indirilmiş kitaplar gibi değil, tekbir harf ya da tekbir noktası dahi değiştirilmeden günümüze kadar aynı temiz ve saflığıyla ulaşmıştır. Ve aynı bütünlükle değiştiril(e)meden kıyamete kadar varlığını sürdürecektir.

Müminlerin yolunu aydınlatan Allahtan gelen bir ışıktır. Kendi rızasını kazanmanın yollarını gösteren ve insanları karanlıktan aydınlığa çıkaran ilahi emirleri barındırır.

Yeryüzündeki tüm insanlar toplansa, tüm teknolojilerini bir araya getirse, dünya yüzeyinde tüm su mürekkep olsa Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan bir ayeti ne yeniden yazabilir ne de buna güçleri yetebilir. Bu mübarek kitap yeryüzüne indirilmiş son kitaptır.

Sıkıca sarılması gerekir insanoğlunun bu buyruklara. Kurtuluş ancak bu şekilde mümkün olabilir. Dünya ve ahiret hayatı içinde kazançlı olmak ve lakıyla bir hayat sürdürmek için ifade edilen emir ve yasakları uygulamak gerekir.

Garip yolcu gibi olmak gerek hayatta. Gelip geçici olanın beşinden koşanların akıbetlerini görüp kör misali duyup sağır olamamamız lazım. Boş değersiz olduğunu anlamak için göz göre göre elimizden kayıp bitip tükenen hayatımızın ve önem verdiğimiz değerlerin yok olmasını mı beklememiz gerekiyor? Kurtuluş net, açık, belli…

Kurtuluş; Peygamber Efendimizin (sav) buyurduğu şu ifadelerde yer almaktadır:

“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkıca yapışırsanız yolunuzu kaybetmezsiniz.

Biri Allah’ın kitabı Kur’an diğer peygamberinin sünneti.”