Robin Hootluk değil niyetim, merhamet telinize dokunup vicdan yaptırmak da.... 
Amacım, bir çift hakiki diye düşündüğüm sözü sizinle paylaşmak. Hani o kırık dökük dediğimiz evler, yerler, odalar, eskimiş kıyafetler içinde insanlar var ya, bazısının 0 kilometre ferrari denkliğinde yüreği var.
Rahatını yaşayamadığından ne olduğunu bilmediği bir kavramı herkese feda etmiş insanlar var.
Başkası için hep var olmuş, ama asla sorgulamamış, aslında pırıl pırıl yüreği güzel insanlar var.
Misafir denildiğinde hep daha fazlayı düşündüğünden elleri titreyen, hassasiyeti olanlar var. Gözüne gözünüz değince, hayatın o denli ağırlığına rağmen, kendi içinde kendini terbiye ettiğinden, hala içten gülebilen insanlar var.
Her ağırlığı kaldırmasına rağmen, şükrü bırakmayan diller var. Çilenin alasını görmesine rağmen, umut diye, umudu arayan gözler var.
 ÖN ADLARI YOK, ETİKETLERİ YOK, KAYGILARI DA YOK, AMA HUZURLARI ÇOK...
Kefeni, kefenin sahibini bilip, ona giden yolu takip etmeye çalışan, mütevazi yaşayan insan, sen aslında hiçliğin en üst mertebesindesin.
Anadolu’nun, memleketimin illaki  köylerine gitmişliğiniz vardır. Dikkatinizi çekti mi bilmem? Modern hayat dediğimiz yaşam, stres, sıkılganlık ve endişe, daha mütevazi yaşam ise huzur, sadelik ve dinlenme demek insana. 
Bilmem ne etiyle, bilmem ne sosuyla, lüks yerlerde yemek demek, bedeller ödemek demek, ama duruşunuzla ama cebinizdeki ile, ama yanınızda götürdüğünüz ya da gittiğiniz ile. 
Ama yaylada peynir ekmek demek, temiz hava demek, samimi bir söz konuşmak, hesapsız gülmek demek, kARNINI DEĞİL RUHUNU DOYURMAK DEMEK AĞZINABURNUNA KADAR.  
VİCDAN İNSANIN İÇERDEN GİYİNDİĞİ ELBİSEDİR, KIYAFETTİR, KİMSELER GÖRMEZ. Kiminin ki yepyeni ve olması gereken temizliktedir, kiminin ki pislik içinde ve eskimiştir. İç elbisesi güzel insanların, yapıp ettikleri kaliteli olur.
Hem yer yer yoksulluk imtihandır. Sabır ediştir. Bekleyiştir ve kanaati öğreniştir. Aslında ve özünde hazların en güzelidir. Çünkü elde edilen küçük şey aslında büyük mutluluktur.
Nefsin en güzel terbiyesidir. En güzel terbiyelenen insanlar en güzel mütevazi durabilenlerdir. Bakmayın eski ayakkabısına, yazmasına, yüreği ummanlar kadardır elinde olmayan kadının serveti.
Biz hep gücün peşinden gittik ya, heyhat yanıldık, elde ettiklerini sayısı arttıkça huzur azaldı toplumda.Ötekileştirip burun kıvırdıklarımızın huzurunu kıskanır olduk. Samimiyetini arar olduk. Adamlığından belki utanır olduk. UTANANLARDAN DEĞİL, UTANDIRANLARDAN OLMAK DUASIYLA...