Atalar, "Ülkemiz çok büyük bir ülke, deprem ülkesi. Her mahallenin, şehrin kendine özel durumu, mülkiyet yapısı, planları farklı. Bunları göz önüne alarak kamu yararı güden bir düzenleme yapabiliriz." dedi.

İlgili alanın, 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen vatandaşların yaşadığı, kışın ortasında, yağışta konteynerlerde, çadırlarda barınmaya çalıştığı sağlam binaların da bulunduğu bir yerleşim yeri olduğunu ifade eden Atalar, ilan metninde rezerv yapı alanında kalan parsellerin hangisinde nasıl bir işlem yapılacağının ayrıntılarına, hangi yapıların dönüştürüleceğine yer verilmediğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçeli görüşmesi sona erdi Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçeli görüşmesi sona erdi

Kanun değişikliğinde yer alan süre azaltımları ve tebliğ yerine ilan koşulunun getirilmesinin deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşların hukuki erişim hakkına ulaşabilmelerinin önünü kapattığını dile getiren Atalar, "Tek bir yasal düzenleme ile bölgenin sorunlarının çözülmesi mümkün değilken, bu değişikliklerle sorunlar daha da karmaşık hale gelmiştir. Deprem bölgelerinde riskli yapıların kentsel dönüşümü elbette ki deprem gerçeğini asla göz ardı edemeyeceğimiz ülkemizde bir zorunluluktur. Ancak kentsel dönüşüm, kent ve barınma hakkı, alanların sosyal ve kültürel dayanıklılığı göz ardı edilerek, hukuka aykırı olarak temellendirilecek bir mesele değildir." diye konuştu.

"Kamu yararı güden bir düzenleme yapabiliriz"

AK Parti'yi kentsel dönüşüm projeleri üzerinden eleştiren Atalar, "Bu düzenleme ne yazık ki yetki karmaşasını derinleştirmek, sorunları büyütmek ve kentsel rant için yeni bir nefes alıp kentin kamu alanlarını dönüştürmek için kullanılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Atalar, bu değişikliğin kamu yararı amacı güttüğüne dair bir inancın metinde yer almadığını öne sürdü.

Yerel yönetimlerin fikirleri alınmadan, yetkileri kısıtlanarak yapılan değişikliklerin kent hakkını koruyamayacağını belirten Atalar, "Gelin bu çerçeveyi 30 büyükşehir belediyesi, belediyelerimiz, meslek odaları, ülkemizden ve dünyadan alanında uzman akademisyenler, siyasetçilerimiz ve yurttaş temsilcileri ile konuşalım. Ülkemiz çok büyük bir ülke, deprem ülkesi. Her mahallenin, şehrin kendine özel durumu, mülkiyet yapısı, planları farklı. Bunları göz önüne alarak kamu yararı güden bir düzenlemeyi yapabiliriz." ifadesini kullandı.