Çocuk ve Duâ

Duâ insan ile Allah arasındaki iletişimi sağlayan en önemli ibadettir. Bu nedenle ibadetlerin özü ve en değerlisidir. Duâ, kişinin Allah’a yakarması ve O’ndan isteklerde bulunması demektir. Çocuk duâ yolu ile Allaha sığınmaya, kendisini, onun korumasına bırakmaya alıştırılmalıdır. Zaten çocuğun dünyasında dua; kişisel kanaatlerin, istek ve şikâyetlerin Allah’a sunulması, bir bakıma korunma ve savunma aracı bir yakarış ve isteme faaliyetidir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Bana duâ edin, duanızı kabul edeyim.”(Mü’minûn, 23/60) “Kullarım sana Beni soracak olurlarsa, haber ver ki, Ben şüphesiz onlara yakınım. Bana duâ edenin duâsını kabul ederim.” (Bakara, 2/186) Allah Teâlâ, kendisine duâ edenlerin duasını kabul edeceğini bildirmektedir. “(Rasûlüm!) De ki: (kulluk ve) duânız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin”(Furkan 25/77)  Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:  “Duâ mü’minin silâhı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur.”8 “Duâ ibadetin aslı ve özüdür.”9 “Duâ, gelmiş olan musibet için de, henüz gelmemiş olan mu­sibet için de faydalıdır. Duâ belâyı def eder.”10 Duâ, üzüntüleri giderir, huzur ve mutluluk getirir.

Duâya neden ihtiyaç duyduğumuzu maddeler halinde açıklayabiliriz:

1.Allah’a yakın olmak, onun sevdiği ve razı olduğu bir kul olmak için dua ederiz.

2. Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek için dua ederiz.

3. Kötülüklerden, bela ve afetlerden korunmak için dua ederiz.

4. İyi bir insan olmak, güzel ahlak ve davranışlara sahip olmak, doğru yoldan ayrılmamak için dua ederiz.

5. Dileklerimizi ve isteklerimizi gerçekleştirmesi için Allah’a dua ederiz.

Dua eden kişi gönülden dua etmeli, iyi şeyler istemeli, istediği şeyler doğrultusunda da çaba göstermelidir. Dua etmenin belli bir kuralı yoktur. İçimizden geldiği gibi güzel olan her şeyi isteyebiliriz. Allah’a dua etmek için hiçbir aracı kurum ve kişiye de ihtiyacımız yoktur. Namaz kılarken Fatiha suresinde söylediğimiz gibi  “Biz ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım isteriz.” (Fatiha, 1/4)

Çocuk ilk önce duanın ne olduğunu, niçin yapıldığını ve kimden istekte bulunulduğunu bilmeli. Dua; istemek ve yakarıştır. Çocuk önce kimden istediğini bilmeli ve istekte bulunduğu kişiyi tanımalı. Bu konu çok önemli bir konudur. Çocuklarımıza, yanımızda kimse olmazsa, zor bir durumda olduğumuzda bile, Allah’ın yanımızda ve bizi işitiyor olduğunu anlatmamız gerekir. O’nu çağırdığımız zaman bizi işitir ve imdadımıza yetişir. Zor ve sıkıntı anında rabbinden yardım alacağını bilen bir çocuk ümitsizlikten kurtulur. Aslında böylece çocuklarımızı ümitsizlikten de kurtarmış oluyoruz. Bu inanç büyük bir önem arz ediyor. Dua eğitimine, Yüce Allah’ın çocuklara tanıtılması ve sevdirilmesi ile başlanabilir. Allah’a imanın temel bir tezahürü olarak dua etmenin önemi üzerinde durulabilir. İnsanın isteklerine cevap verebilecek yegâne güç ve kudret sahibinin Allah olduğu, yetişmekte olan çocuklara ve gençlere güzel bir şekilde verilmelidir. Bir çocuk, yöneldiği kapının yüce, kendinin de oldukça zayıf olduğunun farkında olursa, duanın mahiyetini daha iyi idrak eder. Dua eğitiminin vazgeçilmez temel şartı Allah’a imandır. Allah’ı tanımada, O’na güvenmede eksiklikler varsa, dualar da eksik demektir. Zîrâ Allah katında makbul olan dua, yürekten inanarak yapılandır.

Her şeye gücü yeten, herkesin yardımına koşan, her şeyi bilen ve işiten, atomlardan galaksilere kadar her şeyi tespih taneleri gibi evirip çeviren bir Zat’a edilecek derin güçlü bir iman, duanın da o nispette ihlâs ve samimiyet içerisinde yapılmasına vesile olacaktır. Netice itibarı ile yemeklerden önce ve sonra, bir karar aşamasında, sıkıntı veya ferahlık ânlarında, istirahat öncesi, yeni bir güne başlarken duaya ayrılacak kısa bir zaman çocuklarımızda duanın ehemmiyeti hususunda güzel düşünceler oluşmasına vesile olur. Dua, insanın iç dünyasını aydınlatır, geleceğe Allah’a güven ve itimat içerisinde bakabilmesini sağlar. Allah’a yönelmiş, şükür hisleri ile dopdolu, zor zamanlarında O’nun yardımının kendisine ulaşacağı ümidini taşıyan bir çocuk kopmaz bir ipe tutunmuş demektir. Dua eğitiminde, eğiticinin şahsiyeti de önemlidir. Burada asıl olan, anne ve babaların duayı nasıl hissettikleri ve yaşadıklarıdır. Meselâ namazlardan sonra, istirahata çekilirken, yemek öncesi ve sonrası ebeveynini dua ederken gören çocuklar, dua alışkanlığını daha kolay edinir.

Çocuklar duasında anne-baba ve kardeşlerine yer vermesi hatırlatılmalı, böylece aile içi ilşkiler sıcak bir ortama ulaştırılırken, çocukta paylaşım duygusu güçlendirilmeye çalışılmalıdır. Çocuklara, sadece kendileri için değil, başkaları için de duâ etmek öğretilmelidir. Annesine, babasına, kardeşlerine, akrabalarına, komşularına, fakirlere, felakete uğramış zor durumdaki insanlara duâ etmek çocuğun kalbini iyilik ve hayır duygularıyla dolduracaktır. Her yaş grubu için olduğu gibi çocuklar için de duâ, stres ve depresyondan koruyan rahatlatıcı bir mahiyete sahiptir.  Duâ, ruhun gıdası ve ilâcıdır. Duâ, insanı maddî ve mânevî sıkıntılardan kurtarır. Duâ, kişide psikolojik bakımdan bir rahatlık, huzur ve mutluluk sağlar. Bu açıdan çocuklarımıza, ibadet ve duâ etme bilinci kazandıralım.