Ülkemiz son yılların en hareketli günlerini yaşıyor. İçteki terör yuvalarıyla kararlı bir şekilde mücadele edilirken, dışarıda da ordumuzun şanlı askerleri görevlerini ifa ediyor.

Allah devletimizin bütün kurumlarına yardım eylesin, düşmanlarımıza karşı bizleri muzaffer kılsın.

İç siyasette de gündemimiz bildiğiniz üzere, Referandum. Demokrasinin en güzel tarafı, sandık. Son derece şeffaf ve objektif bir uygulama. Demokrasimizin bu işleyişini bir bayram havasında geçirmemiz gerekir. 

Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Düşüncelerimiz farklı olabilir. Bunda herhangi bir sıkıntı yok. Bölücü terör faaliyetleri görüşlerine elbette hepimiz karşıyız. Tavrımız nettir bu konuda. Konu sandık olunca herkes fikrini rahat bir şekilde söyleyebilmelidir.  

Evet de diyebiliriz, Hayır da. Görüşümüzün farklılığını fırsat bilen, algı operasyoncuları bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Lakin uğraşları boşuna. Kardeşliğimizin zerresine müdahale edemeyeceklerdir. Çünkü milletimiz yekvücut, hamdolsun. 

Okuyan, araştıran ve yazan insanlarız, eyvallah. Lakin bizim de bir kararımız var. Değişen ve gelişen dünyada bize katkı sağlayacağına inandığım için referandum da evet diyorum. Kuru kuruya bir görüşü savunacak halim yok. Bu bir kenara kalsın. 

Diğer mesele ise, cumhurbaşkanımız. Ümmetin yükünü omuzlayan adam olarak ifade ederdik. Süreç öyle gelişti ki, insanlığın yükünü sırtlamak zorunda kaldı. Ne diyelim, Allah gücüne güç katsın. Yar ve yardımcısı olsun…

Bugün darda kalmış insanların feryadında Recep Tayyip Erdoğan varsa, bu gurur hepimize yeter. Maalesef kıymet bilmiyor, acımasızca ve en kötüsü haksızca eleştiriyoruz. Yakışmıyor bize ama olsun. Elbet bir gün anlarız.

Umarım bir gün cumhurbaşkanımızla tanışmakta nasip olur. Uzaktan uzağa hayranlık uyandıran bir liderle tanışmak farklı olsa gerek. Bir gün tanışmak nasip olursa, gözlemlerimi de buradan sizlerle paylaşacağım inşallah…

En güzele emanetsiniz…