Denizcilerin Korsanlarla İmtihanı! (1)

Yine bir gemimiz korsanlar tarafından saldırıya uğradı ve 15 Türk denizci fidye almak maksadıyla rehin alınarak kaçırıldı. Azerbaycan vatandaşı 2. Mühendis ise korsanlar tarafından şehit edildi. Yaralı olduğu için rehin alınmayan Baş Mühendis ve 4. Kaptan ve bir gemici ise gemide bırakıldı.

Batı Afrika açıklarında seyir yapan Mozart isimli Konteyner gemisinde yaşanan bu acı olaylar maalesef bir çok denizcinin başına gelebiliyor. Yıllarca denizde çalışmış ve halen Afrika’nın bir başka ucunda Kızıldeniz sahilinde bir gemide çalışan birisi olarak “denizcilerin baş belası” korsanlar hakkında bazı hatıralarımı paylaşmak ve çözüm önerilerinde bulunmak istiyorum.

Yıllar önce bir dökme yük gemisinde çalışırken Aden Körfezinde gözlerimin önünde Titan isimli bir Yunan gemisi korsanlar tarafından kaçırılmıştı. Öyle ki; kaptanın feryatlarını ve korsanlar tarafından saldırıya uğradığını telsizden işitmiştim. Titan gemisi hemen yanı başımızdaydı ve çaresi bir şekilde Somali korsanlarının saldırısı sonucunda kaçırılıyordu.

O yıllarda aden Körfezinde çok fazla sayıda korsan saldırısı oluyordu. Nitekim bu acı olaydan bir gün sonra bu sefer Ulusoy-1 isimli Türk gemisi saldırıya uğramıştı. Benim geminin telsizi iyi olduğu için bölgede bulunan Türk Savaş gemisi ile bu gemi arasında telsizle aracılık yapıyordum. Durum Ulusoy-1 için de oldukça kötüydü.

Bereket gemi boştu ve fribordu yani güverte ile deniz seviyesi arasındaki mesafe yüksekti. Bu nedenle korsanların güverteye ulaşması zorlaşmıştı. Zavallı gemi kaptanı elinde silah olarak kullandığı basınçlı deniz suyu ile otomatik silahları olan korsanlara karşı gelmeye çalışıyordu. Gemi mürettebatı silahlı korsanlardan çekindiği için gemi kaptanı bizzat baş üstü ve güverteden korsanlara bizzat su sıkarak gemiye çıkmalarını engellemek için uğraşıyordu.

Telsiz mesajlarını Türk savaş gemisine ilettikten sonra bir helikopter yardıma gelmiş ve korsanlar gemiden uzaklaşmıştı. Şimdi aynı yöne doğru biz yol alıyorduk ve gemimiz tam doluluk oranında tahıl yükü taşıyordu. Fribordumuz çok alçak olup korsanların tekneye çıkmaları oldukça kolaydı. Önlem olarak gemi etrafına dikenli tel bağlamış ve deniz suyu devrelerini açmıştık. Başımıza geleceklerden habersiz Aden Körfezinde seyrimize devam ediyorduk.

Önlem olarak diğer gemilerle temas kurmuş ve dört gemi ile beraber kendimizce bir konvoy meydana getirmiştik. Konvoyumuzda bir Türk bayraklı gemi daha vardı. Telsizden Türk savaş gemisi komutanına adeta yalvararak bize geçiş bitene kadar eşlik etmesini istemiştim. Sağ olsun TCG Giresun isimli muhrip bir müddet sonra konvoyumuza katılmıştı. Şimdi biraz daha güvendeydik.

Uykusuzluk ve stres nedeni ile çok perişan bir durumdaydım. O gece adeta bayılarak uyuyabildim. Fakat sabah saat 8 civarında telefonla 4. Kaptan beni uyandırdı. Acilen köprüüstüne gelmemi istiyordu. Köprüsütüne çıktığımda seyir vardiyası tutan 2. Kaptan pruvamızdaki geminin acilen iskeleye döndüğünü söyledi. Tam bu esnada korsanların sürat teknesi ile karşı karşıya kalmıştım. Tam yolla üstümüze geliyordu.

Bende iskele alabanda ile dönüşe başladım. Konvoyumuzda savaş gemisi olduğunu gören korsan teknesi bize saldırmaktan vaz geçmiş ve rotasını değiştirmeden sancak tarafımızdan geçerek bizden uzaklaşmaya başlamıştı. Fakat bu sefer ava giderken avlanmış Türk savaş gemisi korsanları tekneden alarak etkisiz hale getirmişti.

Konvoy gemileri ile yeniden rotamıza dönmüştük ki; bu sefer balıkçı gemisi görünümündeki korsanların ana gemisi pruvamızda duruyordu. Bir müddet sonra bölgede bulunan ABD helikopteri çok yakınımızdaki bu gemiye ateş açmış ve gemiyi batacak şekilde vurmaya çalışıyordu. Kısa bir zaman sonra korsanların sürat teknelerini taşıdıkları balıkçı gemisi gözlerimizin önünde batmıştı.