Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Bana duâ edin, duanızı kabul edeyim.” (Mü’minûn, 23/60) “Kullarım sana Beni soracak olurlarsa, haber ver ki, Ben şüphesiz onlara yakınım. Bana duâ edenin duâsını kabul ederim.” (Bakara, 2/186) Allah Teâlâ, kendisine duâ edenlerin duasını kabul edeceğini bildirmektedir. “(Rasûlüm!) De ki: (kulluk ve) duânız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin” (Furkan 25/77) Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Duâ mü’minin silâhı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur.”1 “Duâ ibadetin aslı ve özüdür.” 2 “Duâ, gelmiş olan musibet için de, henüz gelmemiş olan mu sibet için de faydalıdır. Duâ belâyı def eder.” 3 Duâ, üzüntüleri giderir, huzur ve mutluluk getirir. “Allah katında duâdan daha makbul bir şey yoktur.” 4“Kim sıkıntı ve belâ zamanında dualarının kabul edilmesini arzu ederse, bolluk ve rahatlık zamanında çok çok duâ etsin.”5 “Günahtan kaçacak güç (sabır), ibadet edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir.”6 İbn Mes’ud (r.a.) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (s.a.s.) duâ ettiği zaman üç kere tekrar ederdi. Allah’tan bir şey istediği zaman üç kere isterdi.” 7 “İnsana bir zarar dokundu mu, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken Bize duâ eder. Zararı üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarar için Bize duâ etmemiş gibi döner, gider…” (Yunus, 10/12) Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Biriniz duâ edeceği zaman Allah’a hamd ve senâ ile başlasın, Rasûlüne salevât getirsin ve bundan sonra artık dilediği duâyı yapsın.” 8 “İnsanoğlu öldüğü zaman artık ameli kesilmiştir. Yalnız şu üç şey bunun dışındadır; Sadaka-i cariye, faydalanılan ilim ve duâ eden sâlih evlât.” 9 Duâ, kısaca, istemektir, istemesini de bilmektir. Duâ ettikten sonra insan gönlünde bir ferahlık ve serinlik hisseder. İsteğinin yerine getirileceği konusunda ümidi artar. Bu yönüyle duâ, insana bir şifa ve rûhî bunalımlara karşı, koruyucu bir sağlık tedbiridir. “Duâ, korkuyu giderip insana huzur verir.” (Alexis Carrel)

Duâ, Yalnız Allah’a Yapılır

İstek ve yardım sadece Allah’tan istenir. Allah’tan başkasından bir yardım ve istekte bulunmak yanlıştır. Bazı kimseler türbeleri ziyaret ederken bilinçsizce duâ etmekte, orada yatan kişiden, bazı sıkıntıları veya olmasını istedikleri şeyler için yardım istemektedir. Kabirlerde bulunanlardan yardım istemek doğru değildir. Kıldığımız namazların bütün rekâtlarında Fatiha suresini okumamız emredilmiş ve günde kırk kere “Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım isteriz.” (Fatiha, 1/5) ayeti tekrarlattırılarak Allah’tan başkasından yardım istenmeyeceği hususu zihinlerimizde canlı tutulmuştur. “Hak olan duâ yalnız Allah’a yapılan duadır. Onların Allah’tan başka duâ ettikleri ise, hiç bir isteklerine cevap veremezler. Böylesi, ağzına gelsin diye avuçlarını suya doğru uzatan, fakat ona bir türlü ulaşamayan kimseye benzer.”(- Ra’d, 13/14) “Kim, Allah’tan korkarsa; Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talâk, 65/2-3) Doğru yoldan ayrılmamamız ve aşırıya gitmememiz için, her konuda ölçülü olmamız gerektiğini âyetler bildirmektedir.

Duânın Mahiyeti

Duâ ile yetinerek çalışmayı bırakmak ve almamız gereken tedbirleri almamak son derece yanlıştır. Bu sebeple Müslüman, başarıya ulaşmak için bütün gücü ile çalışacak, bununla beraber kendisine güç ve kuvvet vermesini Cenâb-ı Haktan isteyecek, tehlikeler karşısında da her türlü tedbiri alacak, aynı zamanda belâ ve musibetlerden korunmak için Allah’ın himayesine sığınacaktır. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin.” 20 Açıkça anlaşılıyor ki, yapacağımız bütün işler için Allah’tan yardım istememiz gerekiyor. Çünkü Allah nasip ederse yapacağımız işlere muvaff ak oluruz. İşlerimizin başarılı ve hayırlı olması için ve her tülü olumsuzluklardan korunmak için de çok duâ etmek! Duâ, hayatın bir parçası haline gelmeli, ağzı dualı, hayır söyleyen, hayır talep eden insanlardan olmalı! Ne mutlu Allah’ın büyüklüğünü bilenlere ve O’nun emir ve yasaklarına uyanlara! Ve ne mutlu dünya ve ahiret güzelliği için, Yüce Allah’tan yardım talep edenlere!