Filistin meselesine duyarlı 52 ülkeden 500 kişi İstanbul’da, "Medyada Filistin, İmkanlar ve Engeller" panelinde buluştu. Yenibosna'daki Pullman Otel'de düzenlenen panele iştirak eden katılımcılar, medya mensuplarının yaşadıkları zorlukları dile getirdi.

Panelde bir konuşma yapan Mısırlı gazeteci-yazar Huveydi, Filistin davasının haklı bir dava olduğunu, Arap alemi ile tüm dünyanın desteklemesi gerektiğini dile getirdi.

"Filistinliler tek başına bırakılmamalıdırlar" diyen Huveydi, "Filistinliler, gerçek bir düşmana karşı savaşıyorlar ve ellerinde sadece taş parçaları var. Karşı tarafın elinde ise ölüm makineleri bulunuyor. Filistin davası, tüm İslam dünyasının davasıdır. Bu haklı davada, basın yayın organlarında çalışan gazeteciler, meslektaşlarımız, canlarını kanlarını bu yolda feda ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Filistin sadece Arap ve Müslümanların değil, insanlık ve barış verenlerin tamamının davasıdır" görüşünü dile getiren Huveydi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu salonda Filistin davasına gönül veren çok kişi var. Bunların gayretleri sonunda Filistin davası canlılığını koruyor. Ne ambargo ne silah, hiçbir güç Filistin'de mücadele eden kahramanları vazgeçirmemiş, basın yayın alanında faaliyet gösteren kişileri caydırmamıştır. Herkes gücü nispetinde, gayretini devam ettirmiştir. Filistin Davası’nın canlı kalmasında basın yayın elemanlarının katkısı, parmak izleri vardır. Gelişmelere ayak uydurmamız için her yola başvurmamız gerekiyor. İsrail’in medya alanında gösterdiklerinden geri kalmamamız gerekiyor. İzledikleri yolları izleyip onları çürütmemiz lazım."

Uluslararası Filistin İletişim ve Medya İlişkileri Derneği Başkanı Hişam Kasım ise dünyanın 52 ülkesinde bir araya geldiklerini ve konularının Filistin Davası ile Filistin halkına destek vermek olduğunu kaydetti.

Dünyanın dört bir tarafından ve farklı fikirdeki insanların ortak hedef için bir araya geldiğini söyleyen Kasım, "Biz ortak bir uluslararası medya platformu ortaya koymaya çalışıyoruz. Doğru ve gerçek bilgileri dünyaya nasıl ulaştırabileceğimizi tartışıyoruz. Mübarek Kudüs intifadasında gençlerimizin çok büyük rolü vardır. Bu intifadadan sonra birçok medya mensubumuz gözaltına alındı ya da tutuklandı. Burada eğitim gören Filistinli kız-erkek öğrenciler de bizimle beraberler. Bunların kendilerini iyi yetiştirmeleri için bu gibi toplantılar bir fırsattır." diye konuştu.

Dünyanın değişik noktalarındaki medya organlarıyla profesyonel bir iş birliği geliştirmek istediklerini belirten Kasım, Japonya, Brezilya, Şili, Türkiye ve farklı noktalarda Filistin davasına destek veren tüm gazetecilere şükranlarını sunduklarını dile getirdi.

"Filistinli şair hayatımı değiştirdi"

Japonya’dan gelen "fotoğrafçı-gazeteci" Rwithchi Herokawa ise Filistinliler tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini söyledi. Bugün 72 yaşında olduğunu, ancak genç yaşlarda iken Filistinli bir şairin panelde ‘Kaydet, ben bir Arabım’ diye bir cümle kullandıktan sonra tepki gördüğüne şahit olduğunu ardından da Hayfa’ya giderek o şairi ziyaret ettiğini anlatan Japon gazeteci Herokawa, şunları aktardı:

"O şair bana kendisini anlattı. Filistin'in tarihinden bahsetti. Foto-belgesel çekme fikrini bana verdi. Bunun üzerine Filistin köylerini gezdim. Çok kişiyle tanıştım. Filistinlilerden çok şey öğrendim. Filistinler, beni en sonunda fotoğrafçı-gazeteciye dönüştürdü. Filistinlilerin bana öğrettiği bir başka şey de şeref ve onurdur."

"Siyonist medya etkisini azaltmak en büyük hedefimiz"

Filistin Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebubekir de, 100 yıldır savaşın devam ettiği toprakların, Filistin’e ait olduğunu ve bunun böyle kalmaya devam edeceğini söyledi.

"Siyonist medyanın dünyadaki gücünü kırmak bizim en büyük hedefimizdir” diyen Ebubekir, şunları kaydetti:

"Bu hedeflere ulaşmak için hangi araçları kullanabiliyoruz, hangi yolları denemeliyiz. Bunlar için uğraşıyoruz. Çünkü bizler, hak tarafındayız. Filistinlilere karşı siyonist medyanın yaptıklarını nasıl etkisiz hale getirebileceğimizi tartışıyoruz. İntifada sürecinden sonra özellikle medya mensuplarına yönelik tamamen yok edici girişimler başlatıldı. Birçok medya merkezi uçaklarla bombalandı. Filistin ve Aksa Kanalları yok edilmek istendi. Birçok gazeteci öldürüldü ya da tutuklandı."

Medya mensuplarına yönelik saldırıların amacının, Filistin'deki gerçeklerin üstünün örtülmesi olduğunu aktaran Ebubekir, "Filistinli Gazeteciler Sendikası olarak medya alanını güçlendirmek zorundayız. Bu amaçla birçok etkinlikler düzenliyoruz. Filistinli ve Arap medya mensuplarını bir araya getirerek, hedefimize ulaşmak için araçları iyi kullanmalıyız. Filistinli gazetecileri bilinçlendirmeliyiz. Bilgiye doğru en iyi şekilde ulaşabilmeleri için de sesimizi yükseltiyoruz. Son olarak çabamız Avrupalı sendikalara yöneliktir. 52 sendika temsilcileriyle birlikte İsrail’in, Filistin’de yaptıklarının hesabını Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde vermesini sağlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bizim pusulamızın yönü Filistin'dir"

Fas Enformasyon Bakanı Mustafa Halfi ise ülkesinin Filistin davasına destek vermek için ellerinden geleni yaptıklarını anlattı. Filistin'in, herkesin ortak davası olduğunu söyleyen Bakan Halfi, şunları söyledi:

"Filistinlilerle, omuz omuza birlikte hareket etmeye hazırız. Filistin davası denildiğinde Fas'ta siyasi partiler arasında görüş ayrılığı yoktur. Çünkü, hepsinin davasıdır. Günümüze kadar Arap dünyasındaki durumu takip ediyorsunuz. Kendimize olan öz güvenimizi yeniden kazanmamız gerekiyor. Demokratik, insan haklarına saygılı bir ortamın sağlanması için mücadele ediliyor. Uluslararası ilişkilerde güç dengeleri bozuldu. Birliğin oluşmaması için uğraşlar devam ediyor. Gençliğin önüne fırsatları koymak lazım. Bu gençliğin, Filistin davasını iyi idrak etmesi lazım. Bizim pusulamızın yönü Filistin’dir. Hiçbir zaman bölünmesini, parçalanmasını ve işgal altında kalmasını kabul edemeyiz. Hiçbir Arap ve Müslüman bu işgali kabul edemez."

Faslı Bakan Halfi, basın, yayın ve ifade özgürlüğü için Arap ve Müslüman ülkelerin el ele verip çalışmaları gerektiğini söyleyerek, "Reformların yapılması ve yenilenmenin olması şarttır. Hükümetlerin görevi budur. Gençler için güven ortamının sağlanması gerekiyor." görüşünü dile getirdi.

Panelde bir sinevizyon gösterisi de gerçekleştirildi. Burada işgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilik yapmanın zorlukları anlatıldı.

Ardından Revan Cihat Rafia isimli bir kız çocuğu Filistin’deki trajediyi anlatan bir şarkı seslendirdi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un mesajının da okunduğu panelin açılış programı, Filistin konusunda çalışan basın mensuplarına plaket sunumuyla sona erdi.

İlki Nisan 2014 yılında ikincisi ise bugün gerçekleştirilen panel, birçok fikir alışverişinin yapılacağı çalıştaylarla yarın son bulacak.