Irak’taki Müslüman Âlimler Heyeti Sözcüsü Yahya et-Tai, Şii milis gücü Haşdi Şabi başta olmak üzere bazı mezhepçi grupların, başka kentlerde olduğu gibi Musul’u kurtarma maskesiyle başlatılan operasyonlarda askeri üniforma altında çeşitli ihlaller yapabileceği konusunda endişeli olduğunu belirtti. Haşdi Şabi’nin Musul operasyonlarında yer almasına yönelik tartışmaların, bu milislere “asker elbisesi giydirilerek” çözüldüğünü ifade eden Tai, bu grupların Musul’un içine doğru ilerleyerek daha fazla suç işlemesinden kaygı duyduklarını belirtti. Tai, iki yıl önce Bağdat’a 60 kilometre uzaklıktaki Ceref es-Sahr nahiyesinden terör örgütü DAEŞ militanlarını temizlediğini iddia eden Haşdi Şabi’nin, o dönemde bölge sakinlerinin evlerine dönmesine izin vermediğini hatırlattı.

İbadi’nin Şii gruplar üzerinden etkisi yok

Irak’taki Şii milis gruplar üzerinde Başbakan Haydar el-İbadi’nin etkin olmadığına, aksine milis güçleri liderlerinin söz sahibi olduğuna dikkati çeken Tai, intikam duygusuyla hareket eden ve mezhepçi yaklaşım sergileyen bu grupların, ülkedeki birçok vilayet ve kentin tarumar edilmesi noktasında ABD ile işbirliği içerisinde olduğuna işaret etti. Tai, ABD’nin daha önceki operasyonlarda Şii milislere hava desteği sağladığını, silah yardımı yaptığını ve saldırılar neticesinde çok sayıda sivilin öldüğünü hatırlatarak, ABD’nin DAEŞ’le mücadelede izlediği tutuma, ABD iradesine ve söylediklerine güvenmediklerini dile getirdi. Tai, ayrıca daha önce mezhepçi Nuri el-Maliki hükümetine karşı ayaklanan Sünni bölgeleri tarumar etmek için ABD ile İran arasında bir koordinasyon olması konusunda uyarıda bulundu. Tai, Haşdi Şabi’nin Musul operasyonlarına katılması konusunda yapılan yerel ve bölgesel itirazlar nedeniyle ortaya çıkan krize, Şii milislere “asker elbisesi” giydirilmesiyle nokta konulduğunu ve milislerin bu üniformalarla sivillere yönelik ihlaller yapmasından kaygı duyduklarını vurguladı.

Musul Felluce’den daha kötü olur

Irak ordusunun ulusal değil, kökeni İran ve başka bölgelere dayanan, Şii Bedr ve Ed-Da’ve milislerinin oluşturduğu bir yapılanma olduğunu kaydeden Tai sözlerini şöyle sürdürdü: “Felluce’de yapılan insan hakları ihlalleri ve göç ettirme senaryolarının aynısı, belki de daha kötüsü Musul’da tekrar yaşanabilir. Nitekim Musul’un jeostratejik bir konumu var. Müdahale eden çok sayıda tarafla birlikte Musul Felluce gibi değil. Kentte birbiriyle çekişen bölgesel ve yerel güçler var. Bu nedenle büyük bir çatışma yaşanmasından, vatandaşların, kadın, çocuk ve yaşlıların mağdur edilmesinden korkuyoruz. Herkes Musul’da pastayı bölüşmek için boğuşuyor. “Daha önce Enbar ile Felluce’de sivillere yapılan muamele, ağır silahlar ile rastgele bombardıman yapan uluslararası koalisyon güçleri ile Irak hükümet birlikleri, biz de kötü bir intiba bıraktı” diyen Tai, Musul’da Felluce’ye nazaran daha fazla endişe oluşturan bir diğer nedeni ise şu sözlerle açıkladı: “Hükümet, Felluce’de sayıları en fazla 150 bini bulan küçük bir topluluğa yardım etmekten aciz kaldı. Durum bu iken peki ‘Haşd’ adı altında toplanan intikamcı güçlerin gölgesinde Musul halkını nasıl kurtaracak?”

Demografiyi değiştirmeye çalışıyorlar

Tai, Irak hükümetinin Şii nüfusun az olduğu Telafer’e yönelik çifte standardını da eleştirerek, “Telafer’den ayrılmak zorunda kalan Şiilerin her birine 3 milyon dolar ve toprak parçası verilerek mezhepsel ayrımcılık yapıldı ancak Felluce’den göç etmek zorunda kalanlar bir dinar alamadıkları gibi kış günü barınma ihtiyaçları dahi karşılanmadı.” dedi. Musul’da iki yönden demografik değişimin söz konusu olduğuna da dikkati çeken Tai, “Bir yandan Telafer ve çevresi, diğer yandan Başika, Şeyhani ve IKBY’ye yakın bölgelerde demografik değişim tehlikesi var. Musul çekiç ile örs arasında” ifadesini kullandı.

Operasyon 7 bin kişiyi evinden etti

Öte yandan, Birleşmiş Milletler, Musul operasyonun başından bu yana ülke içinde yerlerinden edilenlerin sayısının 7 bini aştığını duyurdu. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nden yapılan açıklamada, Musul’u DAEŞ’ten kurtarma operasyonu nedeniyle çatışmalardan kaçan kişi sayısının 7 bini geçtiği, çatışmalar sürdüğü için sayıların değişebildiği belirtildi.

Telaferi, Asaib Ehlilhak geri alacakmış!

Irak’ta Şii milis gücü Haşdi Şabi’ye bağlı gruplardan Asaib Ehlilhak örgütü, Musul’un Telafer ilçesini DEAŞ’tan kurtarma operasyonu görevinin kendilerine verildiği iddia etti. Örgütün askeri sözcüsü Cevat Tilebavi, yaptığı açıklamada, “Haşdi Şabi yönetimi, Telafer’i geri alma operasyonu görevini bize verdi” ifadesini kullandı.
İran’a yakınlığıyla bilinen bu milis gruba bağlı militanların Bağdat, Tikrit ve Diyala’da Sünni bölgelerinde sivilleri kaçırma ve öldürme girişimlerinin yanı sıra kurtarılan bölgelere halkın dönmemesi için tehditte bulundukları biliniyor.