İnsanoğlunun yeryüzünde yaşadığı asırlar boyunca yaşadığı türlü cefa ve sıkıntılar olmuş, süre gelen zamana göre bu dertler hala günümüzde dahi devam etmiştir.
Her alanda sınavın verildiği bu yaşam kulvarında eşiği sağlıklı ve hayat mücadelesini canıyla ödeyip geçenler kazanmış, aldatmayla, yalanla ve tuyan gibi duygularla ilerleyenler kaybetmiştir.
Her iklimde yaşamış ve yaşamaya devam etmiş insanların süre gelmiş en büyük sorunu ve sıkıntısı sağlık alanında verdiği sınav olmuştur. (Haşa) Ölüme mani olmayı uzun yıllar boyunca çabalayıp çözümü bulamayınca elem dolu hastalıklarla baş eden insanların çözüm arayışı günümüzde de devam etmektedir.
Hastalığın ortaya çıktığı yerde şifanın da var olduğu Allah’ın bizlere verdiği büyük nimetlerden biridir. İkisi ne kadar da zıt ve birbirinden uzak durulası bir sonuç durumu olsa da yan yana olup insanlara zehriyle elem, şifasıyla sağlık dolu yaşam bahşetmektedir.
Bir gram yılan zehrinin milyonlarca insanı felci bırakacağı, çeşitli eziyetlere bırakacağı hatta öldürdüğü acı bir gerçektir. Ancak o yılan zehrine uygulanan çeşitli reaksiyonlarla ortaya çıkan bir ürün ile de milyonlarca insana şifa kaynağı olan ilaç ortaya da çıkmaktadır.
Zehrin ve şifanın yan yana olduğu bir yaşam içerisinde insanın bir ecza deposunda yaşadığını ne zaman anlayıp hakiki manada kavrayacağı ise merak konusu.
Yeryüzünün en ücra köşelerindeki büyük ormanlarda bulunan çeşitli bitkilerin binlerce insanı toplu şekilde öldürme yeteneğine sahip olmasının yanı sıra, ilaç şirketlerinin bu ilaçlardan insan sağlığında büyük önem taşıyan ve sağlık alanlarında kullanılan ilaçların üretiminde rolü de çok büyüktür.
Sadece yeryüzünde olan nebatatlarının yanı sıra dünya yüzeyinde olan birçok unsurda insan için bir şifa kaynağıdır. Büyük ve devasa ormanların salgıladığı faydalı oksijenin insan bedenine ve ruhuna verdiği yararında olduğunu söylemek mümkün.
İki yıla yaklaşan koronavirüs belasından başını doğru dürüst kaldıramayan insanın çözümünü uzun zaman arayışında olduğu süredeki devasa kayıpların önüne geçemeyişi acizliğin olduğunun göstergesidir.
Yaşanan her türlü sorunun çözümünün dünyada olduğunu bilmek ve bunu saklı olduğu yerden bulup çıkarmak marifet gerektiren bir iştir. Zehrin ve şifanın yan yana olduğu bu düzlükte zehre el sürmeden şifaya ulaşmak ne kadar zorlu sınav olduğunu bilmek gerekmektedir.
Şunu akıllardan çıkarmamak gerekir: yer yüzünde insanoğlunun üstüne peyda gösteren her türlü hastalığın bir sebepler zincirinde peyda gösterdiği ve bunun çözümünün de yine yeryüzünde olduğunu bilmek gerekir.
