Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Konuşmama, Şanlıurfa sınırında şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Nerede aklınıza bir terör bölgesi geliyor ise bizler Mehmetçik ile, polis ile, korucularımız ile var olmaya devam edeceğiz.

Milli Futbolcu Ahmet Çalık'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Bu süreçte bizim ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı anlamak hem geçmişi hem de küresel gelişmeleri yakından bilmek gerekiyor.

Türkiye'nin Osmanlı döneminde başlayan ve Cumhuriyetin ilk döneminde de süren sanayileşme hamlesinin önünün nasıl kesildiğini hatırlayın. Türkiye'yi köksüz bir ağaç gibi kurutmaya çalışanların ayak oyunlarını hatırlayın.

Türkiye'de hangi dönemde her kim ülkenin makus talihini değiştirmek için adım atmış ise başına gelmeyen kalmamıştır. Menderes'in akıbeti dar ağacında nihayete ermiş, Erbakan'ın Özal'ın önleri darbelerle kesilmiş. AK Parti'nin yılları bu habis zihniyet ile mücadele ile geçmiştir. Biz yaşadıklarımızı unutursak diğer insanlar elbette unutur.

Ülkemizin uluslararası alanda nasıl kuralsız, ahlaksız tuzaklara tecrit edilmeye çalışıldığını unutmadık.

Siyasi ve sosyal kaos denemelerini, PKK'dan DEAŞ'a kadar tüm terör örgütleri kullanılarak şehirlerimize ve sınırlarımıza dayatılan saldırıları birer birer bertaraf ettik. Biz milletimiz ile istiklalimize sarıldıkça, teslim olmadıkça, saldırıların cephesi daha da genişledi.

Savunma sanayii ürünlerinde ve çeşitli ticaret ürünlerinde ülkemize karşı uygulanan örtülü ambargo başka bir boyuta ulaşmıştır. Bu süreçte de önlemlerimizi alarak, mücadele saflarını sıklaştırdık. Serbest piyasa ekonomisi kurallarına uymayan bu tabloyu düzeltmeye başlarken koronavirüs salgını ortaya çıktı.

Türkiye koronavirüs sürecinde süratli ve etkin bir şekilde kendini korumaya almıştır. İmalatı ve istihdamı ayakta tutmayı esas alan yönetimimiz ile salgın döneminde son derece başarılı bir yönetim sergiledik.

Salgın süreci küresel ekonominin 2008 finans krizi ile bozulmuş dengelerini daha sert şekilde altüst etmiştir. Enerji ve gıda fiyatları başta olmak üzere EMTIA fiyatlarının yükselmesi ile gelişmiş ülkeler 5 katı, 7 katına çıkan enflasyonlar ile karşı karşıya kalmıştır. Tarihlerinde görülmemiş oranlara ulaştılar. Ülkemizde de enflasyon sorunu elbette vardır. Türkiye döviz sorunu gibi can yakıcı bi sorunla da boğuşmuştur. Enflasyonda da döviz kurunda da olduğu gibi ülkemizin gerçekleri ile uyuşmayan bir şişkinlik olduğu açıktır. Bu enflasyondaki bu şişkinliği aşacağız.

Ülkemizin hiçbir kesimini enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Enflasyon durumuna göre gerekirse Temmuz ayında çalışanlarımızın durumlarını yeniden gözden geçireceğiz. Biz çalışıp ürettikçe, büyüdükçe karşımızdaki sorunlar da küçülecek. Önceliğimiz istihdamı artırarak hedeflerimizi birer birer yerine getirmektir. Alınan tüm tedbirlerin istihdamı korumaya yönelik olduğuna dikkatleri çekmek istiyorum. Biz salgın döneminde 2 milyon 700 bin ilave istihdam ile onların başaramadıklarını başardık. Bizi bu yoldan alı koyacak hiçbir tehdide boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.

Biz bu zamana kadar laf ile değil, icraat ile milletimizin karşısına çıktık. Önümüzdeki yaz ayında bu fedakarlık ve çalışmalarımızın karşılıklarını hep birlikte almaya başlayacağız. İşte o zaman 2023 Türkiye için tarihi bir dönüm noktası ve unutulmaz bir bayram haline dönüşecektir.

CHP'nin bunca muhalefet döneminde bir vizyon ortaya koyduğunu gören var mı? Alternatif teklif getirdiğini duyan var mı? Milletimizin derdine derman olduğunu duyan, bilen var mı? Yok. Ne işe yarar bu CHP? Bunun cevabını başındaki zata bakarak anlayabilirsiniz. CHP'nin başındaki zat yalan ve çarpıtma siyaseti ile milletimizi güldürüyor. Ülkede komdyen eksiği var ki orayı dolduruyor.

Madem Kılıçdaroğlu işin eğlencesinde. Bu zat, Şanlıurfa'nın CHP'ye geçmesi halinde elektriğin bedavaya verileceğini söylüyor. Madem CHP Genel Başkanı'nın böyle bir hayali var. Biz de kendisine yardımcı olalım dedik. Arkadaşlarımıza talimat verdik. Nerede CHP'li belediye varsa çiftçiye bedava elektrik verilmesini teklif edelim dedik. Maksat Kılıçdaroğlu'nun sözünü yerde bırakmayalım. CHP Genel Başkanı'nı kendi tabanı ve millet nezdinde mahcup etmeyelim. Gerçi ilk başladığımız yerde 'Gidin onu Kılıçdaroğlu'na sorun' deseler de, belediye başkanının CHP Genel Başkanı'nın vaadinden haberi yok herhalde.