Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Çek Ticaret Odası tarafından düzenlenen Türkiye-Çekya İş Forumu'nda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye ile Çekya'nın, barışa, istikrara ve iş birliğine dayanan ortak hedefleri paylaşan iki dost ve müttefik ülke olduğunu söyledi.

Varank, ülkeler arasında siyasetle sınırlı kalmayan; sanattan edebiyata, kültürden spora kadar hayatın her alanına uzanan iyi ilişkiler mevcut olduğunu aktararak, bu ilişkileri, ticari ve ekonomik birlikteliklerine de en verimli şekilde yansıtmayı umduklarını kaydetti.

Bu manada, Çekya Başbakanı Andrej Babis ve heyetinin yaptıkları bu ziyaretin, ilişkilerin derinleşmesine önemli katkılar sunacağına canı gönülden inandıklarını vurgulayan Varank, "Türkiye ve Çekya arasındaki ekonomik iş birliği son yıllarda önemli mesafeler katetti. Hedefimiz, Avrupa’nın 2 önemli aktörü olan ülkelerimizin çok daha verimli ve yoğun bir iş birliği içinde olmasıdır." diye konuştu.

Varank, ikili ticaret hacminin 2003 yılında yalnızca 633 milyon dolar seviyelerinde olduğuna işaret ederek, 2018 yılı itibarıyla 5 katına çıkarak 3,6 milyar dolar seviyesine çıktığını anlattı.

Geçen yıl Çekya'ya yaptıkları ihracatın, bir önceki yıla oranla yüzde 10 artışla 1 milyar dolar seviyesini ilk defa aştığını vurgulayan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnanıyorum ki ülkelerimizin sahip olduğu potansiyel bu rakamları çok daha yukarılara taşımaya muktedir. Zaten Cumhurbaşkanımız ve Çekya Başbakanı dünkü görüşmelerinde de daha önce koyduğumuz 5 milyar dolar seviyesine ulaşmayı teyit ettiler. İnşallah bu manada biz çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ülkemizde Çek firmalarının 623 milyon dolarlık yatırımları söz konusu. Daha sağlıklı ve kalıcı ilişkiler tesis etmek için karşılıklı yatırımları çok daha üst seviyelere çıkarmamız gerektiğine inanıyorum."

"Türkiye, yatırımlar konusunda oldukça ileri bir noktada"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye'nin, yatırımlar konusunda oldukça ileri bir noktada olduğunu belirterek, "Global firmaların Türkiye’deki yatırımlarıyla dünyadaki diğer yatırımlarını şöyle bir kıyasladığınızda Türkiye’nin ne denli avantajlı olduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz." diye konuştu.

Bunun birçok sebebi olduğuna dikkati çeken Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların ilki Türkiye’nin stratejik konumu. Türkiye’den yapacağınız 4 saatlik bir uçuşla; Avrupa’ya, Avrasya’ya, Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’ya yani 2 milyara yakın bir nüfusa ve toplamda 27 trilyon dolarlık bir ekonomiye doğrudan ulaşabiliyorsunuz. Bir diğeri, sahip olduğumuz genç, eğitimli, dinamik ve çalışkan nüfusumuz. Avrupa ülkelerinde nüfusun yaş ortalaması 44 civarındayken, bu sayı 82 milyonluk ülkemizde bu sayı 31."

Varank, bunun yanı sıra oldukça iyi tasarlanmış, kendini güncelleyerek değişen şartlara uyum sağlayan bir Yatırım Teşvik Sistemi'nin mevcut olduğunu belirterek, bu sistemde yerli ve yabancı girişimcilerin, hak ve yükümlülükler bakımından birbirlerine denk olduğunu anlattı.

Ayrıca, yatırımcıların özgün fikirlerini ürün haline getirebileceği teknoparklar, Ar-Ge ve tasarım merkezleri bulunduğunu Varank, şu ifadeleri kullandı:

"Buralarda sunduğumuz destek ve vergi muafiyetleriyle, girişimcilerin fikre ve somut ürüne odaklanmalarını sağlayabiliyoruz. Kısacası Türkiye hem verimli hem dinamik hem de kazandıran bir yatırım ülkesidir. Ben bu vesileyle Çek yatırımcılarımıza sesleniyorum; gelin, Türkiye Cumhuriyeti’nin avantajlarından, sunmuş olduğu cömert imkânlardan sizler de istifade edin; yatırımlarınızı Türkiye’ye yapın. Emin olun, Türkiye’ye güvenip yatırım yapan hiç kimse yarı yolda kalmamış, bir zarara uğramamıştır."

Mustafa Varank, Çekya'nın, güçlü bir sanayi geçmişine, üniversite-sanayi iş birliğine dayalı gelişmiş bir araştırma altyapısına ve yenilikçi firmalara sahip olduğunu vurgulayarak, özellikle nano-teknoloji, ileri malzemeler, otomotiv ve makine alanında dünyanın öncü ülkeleri arasında yer aldığını söyledi.

Varank, Türkiye olarak Çekya’nın bu birikiminden faydalanmak, bu alanlarda ortak çalışmalara imza atmak istediklerini dile getirerek, "Ülkelerimizdeki Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ve teknoparklar arasında yeni iş birlikleri geliştirebiliriz. Bu manada teknoloji transferini ve tecrübe paylaşımını çok önemli buluyorum. Zaten buradaki toplantıdan sonra İTÜ Teknopark'ını beraber ziyaret edeceğiz." şeklinde konuştu.

Ayrıca bilim, metroloji, standardizasyon, patent ve sınai mülkiyet alanlarında yürüttükleri çalışmaları gelecek dönemde daha da derinleştirmek arzusunda olduklarını kaydeden Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle kümelenme politikalarının geliştirilmesi konusunda karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşımıyla ülkelerimize bu alanda yeni iş birliği fırsatları oluşturabiliriz. Dünkü görüşmelerimizin en önemli konularından biri Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusuydu. Biz burada Çek dostlarımızın desteğinin önemli olduğuna inanıyoruz. Onların desteğiyle bu konuda artık somut adımlar atmak istiyoruz. Bunu dünkü görüşmemizde de dile getirdik."

Müteahhitlik hizmetleri alanında Çekya'nın önemli projelere imza atacağını aktaran Varank, "Buradan iş insanlarımıza sesleniyorum. Lütfen Çekya'daki bu projeleri sıkı takip edelim. İhalelere girmekten çekinmeyelim. Oradaki imkanları kazan-kazan esasına göre beraber değerlendirebileceğimizi düşünüyorum." çağrısında bulundu.

"Türkiye-Çekya KEK Toplantısı 17 Ekim’de Prag’da"

Günümüzde yeni iş birlikleri kurmak ve bunları sağlıklı bir şekilde takip etmenin en işlevsel yolunun Karma Ekonomik Komisyon (KEK) mekanizması olduğunu kaydeden Varank, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye ile Çekya arasındaki KEK toplantıları da son derece yerinde işliyor, ticari engelleri masada aşmamızı sağlıyor. 7. sini düzenleyeceğimiz Türkiye-Çekya KEK Toplantısı 17 Ekim’de Prag’da gerçekleştirilecek. Bu toplantının, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirilmesi açısından son derece somut sonuçlar doğuracağına yürekten inanıyorum."

Varank, ticareti geliştirmekle kalmayıp üçüncü ülkelere yönelik ortak adımlar da atabileceklerine işaret ederek, "Her iki ülkenin de bu potansiyele sahip olduğunu biliyorum. İhtiyacımız olan tek şey, bu potansiyeli harekete geçirmektir. Bugün bu salonda hazır bulunan iş insanlarımıza şöyle bir baktığımda, bu hedefe ulaşmakta zorluk çekmeyeceğimizi çok net bir şekilde görebiliyorum. İnanıyorum ki, Başbakan Babis ve heyetinin ziyaretleriyle iki ülkenin iş insanları yeni ufuklara yelken açacaklar." değerlendirmesinde bulundu.